MEVLANA'NIN TERÖR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ/ KAZIM ÖZTÜRK ÖZTÜRKÇE

Mevlana'nın terör konusundaki fikirlerine geçmeden önce; Kur'an ve İslâm'ın teröre bakışını bilmemiz yararlı olur. Çünkü Mevlana; bir Kur'an ve Allah âşığı olarak, ışığını Kur'andan alarak terör konusunda bakış geliştiriyor.

Mevlana'nın terör konusundaki fikirlerine geçmeden önce; Kur'an ve İslâm'ın teröre bakışını bilmemiz yararlı olur. Çünkü Mevlana; bir Kur'an ve Allah âşığı olarak, ışığını Kur'andan alarak terör konusunda bakış geliştiriyor. Mevlana'nın bütün fikir ve düşünceleri Kur'an çerçevesinde şekillenir. O'nun, bunun dışında bir tavır sergilemesini beklemek, en azından Mevlana'yı bilmemek olur. Terörün; bir, siyasi tanımı, bir de dini ve ahlaki tanımı vardır.
Bizim konumuz siyasi olmadığı için bunun üzerinde durmayacağız. Dini ve ahlaki tanım içinde terörü Kur'an ışığında şöyle tanımlayabiliriz:
"Onlara; "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiği zaman; "Biz ancak ıslah edicileriz" derler." "Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lakin anlamazlar"

Âyette "Onlar" tabiri; münafıklar, kâfirler olarak geçer. Her insan kendi aklını beğenir ve tuttuğu yolun doğru olduğunu iddia eder. Sıra iddianın deliline gelince müminle kâfirin farkı ortaya çıkar. Müminin delili, aklının yanında, hatta önünde bulunan ve doğru bilginin kaynağı olan vahiydir, Kur'an-ı kerim ve hadislerde yer alan bilgiler ve açıklamalardır. Hz. Peygambere inanmayanlar ise yalnızca beşeri bilgi kaynaklarıyla yetinmek durumundadırlar. Beşeri bilgi kaynakları birçok konuda, tek başına doğruyu bulmaya, bilmeye yeterli olmadığından bununla yetinenler hataya düşerler, yanlış yollara saparlar.
"İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana Allah'ı şahit tutar. Hâlbuki o, hasımların en yamanıdır." "O dönüp gitti mi yahut bir iş başına geçti mi yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez." "Böylesine; "Allah'tan kork" denilince, benlik ve gurur kendisini günaha sevk eder. Ceza ve azap olarak ona cehennem yeter. O,
ne kötü yerdir."
         Bu ayetlerde; inanmadıkları halde, samimiyetsiz şekilde her şeye Allah'ı şahit tutmaları anlatılır. Bu, bir çeşit terördür. Çünkü bundan sonraki ayet bunu açıkça belirtiyor. Zaman zaman; "İslami terör", "Terörist müslümanlar" tabirini duyuyoruz. Hiçbir müslüman terör yapmaz, yapamaz. Çünkü onun terör yapmaya ne imanı, ne
yaratılışı ve ne de kalbi izin verir. Bunu söyleyenler bilmeden, Müslümanın nasıl bir insan olduğunun farkına varmadan söylenmiş ayaküstü sözlerdir. Daha doğrusu siyaseten söylenenlerdir.  Bu husus bizi bağlamıyor.

İslâm'da Terör Yasaktır

Esasında ilahi dinlerin gönderiliş sebebi; terör, anarşi, kan, savaş, düşmanlık, gözyaşı... Gibi olumsuzlukları gidermek içindir.
Allah, bütün insanları; kardeşçe bir arada yaşasınlar, huzur içinde hayatlarını idame ettirsinler diye yaratmıştır.
Yeryüzünde ilk kan; Hz. Âdem'in çocukları; Habil ile Kabil arasında dökülmüştür. Yani ilk terör hadisesi, küçük de olsa bunlarla başlamıştır.
İslâmî anlayışta; toplumun huzuru için fertler feda edilir. İslâm'da; hem ferde, hem de topluma önem verilmiş, hiçbir şekilde işleyen düzenin bozulmasına izin verilmemiştir. Kur'andan terör konusu ile ilgili birkaç örnek verecek olursak; "İşte bu yüzdendir ki İsrailoğullarına şöyle yazmıştık; kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (Haksız yere) bir cana kıyarsa, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim
bir canı kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler, ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı gitmektedirler."
Tarih boyunca dünyada İsrailoğulları; savaşlar, ihtilaller, çeşitli para oyunları ve entrikalar çıkarmış, bu gibi olaylarda büyük rol oynamış, milyonlarca canın ve hesapsız servetin yok olmasına sebep olmuşlardır.
"Yahudiler; "Allah'ın eli bağlıdır" dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lanet olasılar! Aksine, Allah'ın eli açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun ki sana Rabbinden indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü artırır. Aralarına, kıyamete kadar düşmanlık ve kin soktuk. Ne zaman savaş için ateş yakmışlarsa (fitneyi uyandırmışlarsa) Allah onu söndürmüştür. Onlar, yeryüzünde
bozgunculuğa koşarlar. Allah bozguncuları sevmez." Anarşi ve terörü kışkırtanlar, fitneyi ateşlemekle eş değerde
tutulmuştur. Fitneyi, en büyük cinayet saymıştır. İslamın özünde, insana değer vermek, insanların huzur, sükun ve güven içinde özgür bir ortamda yaşamalarını ister. Bunlar isterse başka dinden olsunlar değişmez.
"Islah edilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a korkarak ve rahmetini umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah'ın rahmeti çok yakındır." "Lut'u da(Peygamber gönderdik). Kavmine dedi ki: "Sizden önceki milletlerden hiç birinin yapmadığı fuhuşu mu yapıyorsunuz?"
"Çünkü siz, şehveti tatmin için kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere yanaşıyorsunuz. Doğrusu siz taşkın milletsiniz." Fuhuş, terörün bir başka yönüdür. Allah'ın emirlerine uymayan, yasaklarını yapanların rahatça terör yapabilecekleri anlaşılmaktadır.


Mevlana'nın Terör Konusundaki Fikirleri

Mevlana; İslâm dışı bir tavır sergilemeyeceğine, sergilemesi mümkün olmadığına göre eserlerinde teröre bakış açısını ele almamız, kitabımızın konusu yönünden daha anlamlı olacaktır. İşte Mevlana'nın fikirleri:
"Hiç kılıçla okun aklı, temyizi olur mu?" "Edepten, terbiyeden kaçanlar, erliğin yüzsuyunu da dökerler, erlerin
yüzsuyunu da." "Herzevekillerin herzelerini, manasız sözlerini, saçma gururlarını az dinle, bu çeşit adamlarla savaş, safına girme." "Kendine gel, ağzını yum. Fitne, dudaklarını açtı. Kuru sözlere giriş, doğrusunu Allah iyi bilir."
"Onu anlamanın afeti, sözdür, haldir. Kanı kanla yıkamanın imkânı yok."
"Bedenin secdegahı olan mescid, gönüldür. Kötü dost da her yerde mescidde biten keçiboynuzudur."
"Sende kötü dostun sevgisi peydahlandı mı kendine gel. Ondan kaç, onunla az konuş, görüş."
"Onu kökünden sök, çıkar. Çünkü biter, boy verirse seni de kökünden söker mahveder, mescidini de!"
"Delinin elinden silahı al da; adalet ve sulh, senden razı olsun." "Fakat elinde silahı olur, aklı da bulunmazsa bağla elini. Yoksa yüzlerce zarar yapar."
"Kötü yaratılışlı kişiye ilim ve fen öğretmek, yol kesen eşkıyanın eline kılıç vermeye benzer." "Kim, gönlünden sana karşı bir hile, bir düzen düşünürse onun boynunu ben vururum. Sen tasalanma, neşelen, neşeli neşeli yürü."
"Onun körlüğüne körlük katarım. O, şeker sanır ama ben ona zehir veririm." "Silahla bilgisizlik bir araya gelince Firavun, sitemle bütün dünyayı yakar yandırır. "Elimde taş yok, kimseyle savaşım yok benim. Kimseyle kavga etmiyorum. Çünkü gül bahçesi gibi hoşum ben."
"Hakk'ın zikrinden bir şerbet iç de, düşünceden kurtul. Ey ilahi rızaya mazhar olan, savaşa sarılmasan ne olur?"
"Yeter artık! Sen bir dağa benzersin, dağda altın madeni ara, bağırmayı bırak. Bağırıp dağı seslendirmesen ne çıkar ki"  (Daha fazla bilgi edinmek için; MEVLANA'NIN TEFEKKÜR DÜNYASI" isimli eserimize
başvurabilirler).  (05 EKİM 2011)

KAZIM ÖZTÜRK ÖZTÜRKÇE /Eğitimci/ şair/ yazar