Her an eskinin öldüğü, yeninin doğduğu bir yaşamı tercih etmeli insan... Sürekli gelişim, yaşam kalitesinin artırılmasının anahtarı olmalı.
Her an eskinin öldüğü, yeninin doğduğu bir yaşamı tercih etmeli insan... Sürekli gelişim, yaşam kalitesinin artırılmasının anahtarı olmalı.
Çalışmak, üretmek, faydalı olmak, yaşanacak alan yaratmak yaşamak demektir...Bana göre, yaratıcı düşünce kişiye apayrı bir vizyon katmaya yetiyor, zaten kişinin ayrıcalığıda burda başlıyor. Yani birilerinin kopyası olmadan, sadece kendiniz olabilmeyi başarmaktır yaşam dediğim... Kopyasız bir yaşam diliyorum herkese... Ahlaklı yaşadığımız hergün, adaletli olduğumuz her dakika ve yaşamı anlayarak yaşadığımız her
saniye yaşamın devrimidir.
Ne de güzel söylemiş Hz. Mevlana;
Hırsı bırak, kendini boş yere harcama, şu toprak altında, çırak da bir usta da... Aman şunu da bilsinler, aman beni taktir etsinler, aman ne de güzel kalbi varmış desinlerin peşinden koşmayın... Siz, kendinizden eminseniz gerisi ufak ayrıntılar, bırakın arif olan anlasın, cahilde bilmeyiversin...Hem insanların sizi anlayıp anlamaması o kadar da
önemli olmamalı, siz yaşamınızı emin adımlarla yaşayın...Kendi değerinizi, kendiniz belirleyin. Yani tüm insanların sizi anlamasını ve taktir etmesini beklemeyin...İnsanların bazıları dünya'dan bihaber yaşar, bazıları aslında dünya'dan bihaber olmasına rağmen bilmişlik havasındadır, bazıları hazımsızdır yani karşıdaki insanın başarısını,
bilgilerini, becerilerini vb. hazmedemez ve bazıları gerçekten yaşamı bilen, anlayan insan grubudur -ki Rabbim tüm iyi niyetli insanları, yaşamı anlayanlarla karşılaştırsın... Çünkü yaşam, onlarla daha güzel ve onlarla daha bir anlamlı geçiyor...
Ben;
Benden olgun insan isterim karşımda!
Benden dürüst,
En ufak dalgada,
Arkasını dönmeyecek kadar olgun.
Arkamı döndüğümde,
Sırtımdan vurmayacak kadar güvenilir.
Bir o kadar cesaretli olmalı.
Yağmurdan ıslanıp, fırtınadan kaçmamalı.
Ayağı taşa takılınca kayadan korkmamalı.
İşine gelince sevip,
Zoru görünce bırakmamalı! (Can Yücel)
Kısaca, kendimizi ve yaşamı doğru tanımalıyız. İnsanlar, var oluşlarının sonsuz olmasını isterler. Bu onların öz doğasında var. Aslolan, kısa da olsa yaşamı tam farkındalıkla yaşamaktır.Çünkü farkındalıkla gelen güzellik, saflık, sınırsızlık ve renklilik yaşamı çatışmasız götürmemize yardımcı olur. Eee bu da bizi mutlu etmeye yeter. Bu dünya'nın Sultan Süleyman'a bile kalmadığını farkedebilmektir aslında, yaşam dediğim. Montaigne bir sözünde
şöyle der: Bilimlerin en çetini, bu hayatı iyi yaşamasını bilmektir'' Sanırım doğru söylüyor.Çünkü yaşamak da tıpkı bir bilim gibi…
Üzerinde ne kadar çok bilgiye sahipseniz o kadar anlamlı kılınıyor her şey… Ve hayatın önünde eğilmemeyi gerektiriyor. Maalesef, insanoğlunun doğasında şu var; yaşamdaki güzelliği olayların sonunda görmek, yani yolun bitiminde kendine gelmek. Sonradan aklın başa gelmesi derler buna...
Kısaca, parmak göze mutlaka geçecek. Birşeyleri kaybettikten sonra, tekrar kazanma yarışına girmeyi yeğlemek gibi... Oysa ki, yazık ediyoruz kendimize, içinde bulunduğumuz yaşamın kıymetini bir türlü anlayamıyoruz. Zamanın ne de çabuk tükendiğini ölüm döşeğine gelince fark ediyor ve
öylece çekip gidiyoruz…
Kurşun sesi kadar hızlı geçer yaşamak, öyle zordur ki, kurşunu havada, sevgiyi de yürekte tutmak! M.Mungan
Oysa, kaç defa koşup geldi yüreğim sana, bilir misin? Sen hiç bilmedin. Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma! Çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında! N.Hikmet
Madem yaşıyoruz o halde sevgininde, dostluğunda, aşkında en temizini, en şereflisini yaşamalı insan... Önceleri karşımızdaki insanları mutlu etmekle, mutlu oluyorduk! Sanırım yine yanıldık, çünkü ne kadar mutlu ettiysek,
o kadar yalnız kaldık.
Şimdilerde, birbirimizin üzüntüsünden prim almaya bakıyoruz. Yani insanların mutluluğu bizi üzüyor, üzüntüyü bir kenara bırakın, mutluluklara gölge düşürmek revaçta... Tabii, bu söylediklerim herkes için geçerli değil...Kalbi ayna gibi olan pekçok insan var etrafımızda, insanlara mutluluk veren, acıları paylaşan, yardımlaşan, manevi değerleri
yitirmeyen, ufak şeylerden mutlu olan seçilmiş bir grubu taktirle karşılıyorum.
Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. Bazen öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir! Diyor, Bob Marley
Mr.Marley neden böyle söylüyor hiç düşündünüz mü? Elbette, insanlarınrol yaptıklarına vurgu yapmış. Arkadaşlar yaşamınıza rolü soktuğunuz anda acı çekersiniz, bırakın su gibi aksın hayat... Berrak olun! İnsanların ne
düşündüğü önemli değil, sizin kendinizi nasıl hissettiğinizdir önemli olan.Ruhen mutlu musunuz? Gerisi saçmalıktan öte değil, yani rol karmaşası... Hayatınızı ayrıntılarla israf etmeyin!
Unutmayın, koskoca bir ömrün küçük bir bölümünde hepimizin hataları olabilir, bazen bir toz parçasını mücevher sanabilirsiniz, önemli olan kaldığınız noktadan yolunuza başarıyla devam edebilmektir, yaşam dediğim.Çünkü yanlış hayat, doğru yaşanmaz...Doğru yaşamak için, hataları farkedebilmek ve tekrar etmemek gerekir...
Hayatı size özel yaşamanız, güzellikleri farkedebilmeniz ve kopyasız bir hayat yaşamanız dileğiyle...
NOT: 24 KASIM'IN TÜM ÖĞRETMENLERİMİZE MUTLULUK GETİRMESİ
DİLEĞİYLE, BU ÖZEL GÜNDE HEPSİNİ TEBRİK EDİYORUM!
BİRİCİK OĞLUM ARAS'IN SEVGİLİ ÖĞRETMENİ BURAK BEY'E SEVGİLERLE,
