Lütfen müsaade edin, Atam'a seslenmek istiyorum!..
Yine huzursuzum bugünlerde, yani güzel konulardan bahsedeyim derken; toplumdaki sitemsiz, duyarsız, anlayışsız, insafsız, durgun ve sinmiş kitlelere bakdıkça donup kalıyor ve mevsiminde etkisiyle daha da donakalıyorum. Gel de "Yaşam Dediğim II" makalesini yaz şimdi. Olmadı, yapamadım, şimdi yazamadım. Eğer olağanüstü bir durum yaşanmazsa, inşallah bir sonra ki makalede buluşacağız...
Lütfen müsaade edin, Atam'a seslenmek istiyorum!..
Ey büyük Atam, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ülkemizin demokrasi ve medeniyet ışığı, senin gibisi bir daha gelir mi? Gerçi her yüz senede bir, dünya üzerine bir dahi gelirmiş diyorlar, umarım bu defa bize uğrar.
Gerçekten bunu can-ı gönülden diliyor ve bir ışık görmek istiyorum! Ey Şanlı Atam, Türkiye'yi bir yerlere getirmek için çok uğraştınız, çok çaba harcadınız ama ne yazık ki, bunların hiçbirine layık olamadığımızı
düşünenlerdenim.
Ne çok seviyormuşuz kul omayı, emir altına girmeyi, padişahlık devrinde olduğu gibi, el-pençe divan durmayı, el-etek öpmeyi, emret padişahım diyen yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca biblo olmayı. Ortada acı bir gerçek var, toplumun büyük bir kesmi olgunluk sınırına ulaşamamış. Çok kaliteli diye düşündüğümüz insanlar bile, menfaat için borazanlık ve kalpazanlık yapar durumda. Tablo vahim ötesi, içler acısı.
Hiç kimse kılını kıpırdatamıyor. Başını biraz kaldıran vicdansızca, insafsızca yargılanıyor. Hapse atılmayan işinden atılıyor, işinden atılmayan vahim ötesi sessizleştiriliyor vs. Sivil toplum artık yok hükmünü sürüyor. Bu durumda ayakta durabilecek tek güç muhalefet partileridir. Ve artık bunun bilincinde olmalıdırlar...
Hani seçim meydanlarında yüksek sesle halka sesleniyordunuz ya; şimdi aynı sesliliği haksızlıklar karşında da yapmanızı umut ediyoruz. Hadi bakalım, halkın sesi olun şimdi, milletin konuşamadığı yerde siz konuşmalısınız, adınız üstünüzde MİLLETİNVEKİLİ. Eee, konuş o halde vekilim! Asıl yürekli olma zamanı şimdi, hadi bakalım şimdi görelim sizi.
Evet, sana sesleniyorum vekilim; duy beni, duy da bu hüsran'a bir ışık da sen yak. Öyle deri koltuklarda, süper maaş, emeklilik garantisi varken, istifa edip Sine-i Millet'e dönebilir misiniz? Tarih elbette hainleri de, vatanseverleri de yazacak. Yeter ki, insan da yürek olsun! Haksızlık karşısında baş eğmesin! Yahu er-geç bu yaşam bitecek, bence ardınızda kaliteli imza bırakmak en doğrusu, en samimisi...
Türkiye'nin gencine-yaşlısına, toprağına, suyuna, tohumuna, koyununa, kuşuna ve çiçeğine zarar verenler elbet birgün hesap verecekler...
Korkmayın yahu, yürekli olun. Ucunda ölüm yok ya, hem ölüm olsa ne olur ki; şerefli ölüm, şerefsiz ölmekten yeğdir. Bakınız, her insan şerefi için yaşar ve savaşır. Biliriz ki, izzet-i nefis , haysiyet, özsaygı, erdem, vakar, gurur ve felsefe terimi olarakta İngilizce (dignity) sözcüğü bizim için önemlidir.
Şu an ülke'nin imajına zarar verildiğini düşünüyorum. Hukuk önünde herkes eşittir diyorsunuz, o halde "vatan sevdalısı" biri diyor ki: Genel Kurmay Başkanı "çıkıp bütün halka yaptığı bu kötülüklerin hesabını vermelidir" şeklinde bir açıklama yapıyor.
Yahu sen hiç dönüp arkana bakmıyor musun? Bir Generali eleştirecek kadar temiz sularda mı yüzüyorsun sen! Şunu beyninize kazıyın, tutuklanan Sn. İlker Başbuğ, beyaz saray'a girerken üzerini aramak isteyen yetkiliye; ''BEN TÜRKİYE CUMHURİYETİYİM!'' diyerek görüşmesini iptal eden kişidir. Anlayana göre bu tutuklama kararı, T.C'nin prestijine zarar vermiş ve onun ötesinde de bir kısım halkın, orduya olan güvenini sarsmıştır. Halk daha fazla yara almadan, derhal gelinen vahim durum düzeltilmelidir.
Bu arada, acı bir gerçek daha var; ABD geçmiş dönemlerde darbe yaparak iş görüyordu, şimdi ise eline kimi geçirirse, yani kolayına kim gelirse onu maşa olarak kullanıyor. Artık yeni rövanşlar sahnede... Ülkemizde ise herkeskendi sistemini kurmanın peşinde... iftira atan atana, hiç sıkılmadan, kızarmadan
rahat bir şekilde insanların onuruyla oynayabiliyoruz. Ne Allah'tan korkuyoruz, ne de kuldan utanıyoruz...
Şimdilerde Generalimiz Sn.İlker Başbuğ başı çeken vahim bir suçlu pozisyonunda, yani bu demektir ki, ordu da terörist grubunuteşkil ediyor.... Eee, başı çeken terörist olursa, emrindekilerde grubu oluşturur.
Bana göre; bu, bunu anlatır. Oldu olacak, Apo'yu General yapalım, Generali de İmralı'ya gönderelim de olsun bitsin!
Yahu masal olsa, insanın inanası gelmez, bu ne devrandır, yok mu bunun bir çaresi, yok mu bunu çözecek bir yürek.İstanbul-Silivri ceza evi doldu taşıyor! Madem hukuk devleti, PKK'ya sempati duyan belediye başkanları neden görevden alınmıyor, ama pek çok insan üç yıldır ceza almadığı, hüküm giymediği halde tutuklu sıfatıyla hapishanede yatıyor, şimdi tutuklunun cezaya dönüştüğünü düşünmez mi insan. İhtilal yapana karşıyım ancak böyle bir tutukluluk olayı adaletle bağdaşmıyor. Adaletin olmadığı toplumlarda huzur da olmaz bilesiniz.
Yahu sanki birileri birilerinden intikam alıyor gibi... İnanın, ABD'nin Guantanamo ceza evini bile sollayıp geçti bizim cezaevleri. Bugün bu adaletsizliği yapanlara, yarın bir başkası aynı şekilde davranma hakkını
elde ettiğinde ne olacak düşünebiliyor ve görebiliyor musunuz? Uzun lafın kısası, her nerde yaşanırsa yaşansın, hukuksuz adalet sistemi, her daim kan davasına dönüşmeye müsaittir.
1930 yıllarından hatırladığımız ne Kubilay'ı ne de Menemen olaylarını unutmadı bu millet! Gerekirse yine İstiklal Mahkemeleri kurulur ve gereği neyse yapılır! Merak ediyorum, M.Kemal Atatürk olmasaydı sonumuz ne olurdu yada kime maşa olurduk hiç düşündünüz mü?
Bu ülke kolay kazanılmadı ki, kolay da kaybedilsin! PKK'lılar şu an sevinç yaşıyor, neden mi? Biri kalkıp ayrı bayrak ister, biri kalkıp şalvar ister, biri kalkıp devletin polisine tokat atar ve tüm bu yaşananlar sineye çekilir. Üstüne üstlük, ülkenin idaresi olan General, Asker, aydın ve gazeteci tutuklamaktan PKK'lılara da sıra gelmez... Ve bu kervan böyle yürür ama daha da ileriye gidemez, herkes geleceğini düşünerek adım atmalı.
Son sözüm, şimdi iyi dinleyin beni;
Ülkeyi yıkmak isteyenler, ATATÜRKÇÜYÜM.
Onun-bunun maşası olup, el-etek öpenler, ATATÜRKÇÜYÜM.
Hortumcular, şikeciler, düzenbazlar, ATATÜRKÇÜYÜM.
TSK'ni kendi çıkarları için alet edenler, ATATÜRKÇÜYÜM.
Temiz duygular üzerinden siyaset yapanlar, ATATÜRKÇÜYÜM.
Kimse kusura bakmasın, ne Atam'dan ne de insanımdan asla vazgeçmem!!!
Unutulmamalıdır ki, İlker Başbuğ'lar kolay yetişmiyor...Adaletin acilen yerini bulmasını umut ederken, halkımızı da duyarlılığa davet ediyorum!..
Dizlerimin üzerinde yaşamaktansa, ayaklarımın üstünde ölmeyi
tercih ederim/Che Guevara