Amsterdam Tartışmaları yine ezber bozdu

Liberal Düşünce Topluluğu, Alevi ve Bektaşi Araştırmaları  Merkezi Direktörü Şenol Kaluç’un misafir konuşmacı  olarak katıldığı Amsterdam Tartışmaları’nda “Türkiye’de Din ve Vicdan Özgürlüğü  Sorunu ve Alevilik” masaya yatırıldı. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği tartışmada Alevilik ve Alevilik’in konumuyla ilgili bugüne kadar var olan bir çok ezber de bozuldu.

Amsterdam Tartışmaları  yine ezber bozdu

Liberal Düşünce Topluluğu, Alevi ve Bektaşi Araştırmaları  Merkezi Direktörü Şenol Kaluç’un misafir konuşmacı  olarak katıldığı Amsterdam Tartışmaları’nda “Türkiye’de Din ve Vicdan Özgürlüğü  Sorunu ve Alevilik” masaya yatırıldı. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği tartışmada Alevilik ve Alevilik’in konumuyla ilgili bugüne kadar var olan bir çok ezber de bozuldu.

Türkiye’de son yıllarda ciddi bir değişimin yaşandığını ve bunun Alevilik konusunda da yansımaları olduğunu belirten Kaluç, AK Parti hükümetinin 2009 yılında başlattığı açılımın kamuoyunda Alevilik’le ilgili bir çok önyargıyı da kaldırdığını söyledi. Artık herkesin kendi kimliğini rahatça ifade edebildiğini ve bunda da açılımların rolünün büyük olduğuna vurgu yapan Kaluç, Alevi Açılımının maalesef şu an itibariyle durduğunu, bunun sorumluluğunun ise hem hükümet hem de Alevilerin kendileri olduğunu belirtti.

AK Parti’nin şu anki konumunu electoral kaygılara bağlayan Kaluç, Alevilerin geleneksel olarak CHP’ye oy vermelerinin bu tavırda etkili olduğunu söyledi. Alevilerin bugünkü konumunun ana müsebbibinin CHP olduğunu, ancak Alevilerin bunu ısrarla kabul etmek istemediklerini belirtti. Alevilik’in ibadet özgürlüğünü engelleyen Devrim Kanunlarlarının CHP’nin eseri olduğu ve bunların mevcut hükümet tarafından kaldırılmasının anlaşılır sebeplerle beklenemeyeceğini söyleyen Kaluç, buna Anayasa Mahkemesinin kapatma davalarını örnek olarak verdi.      

Türkiye Cumhuriyeti’nin dine yaklaşımı ve Alevilik’in bu yaklaşımdaki konumunu tarihi süreç içinde değerlendiren Kaluç, “devletin dini kontrol etme, yönlendirme çabası bir din ve vicdan özgürlüğü sorunu ortaya çıkardı” dedi.  “Tekke ve zaviyelerin kapatılması Alevilik’in önünde büyük engel teşkil etmiştir diyen Kaluç, devletin sunniliği ana eksene oturtması yüzünden sünniliğin özgürlük sorunu olmadığını söylememiz de mümkün değildir”, dedi. “Zira tekke ve zaviyelerin yasaklanmasıyla bir çok sunni tarikatın da illegal faaliyet etme durumuna düşmüştür” dedi.

Alevi Açılımı kapsamında 10 çalıştay yapıldığını ve her ne kadar sonuç itibariyle başarısızlıktan bahsetsek de kamuoyunun Alevilik konusundaki bilgi ve bilinçlenmesi dolayısı ile yine de olumlu bir gelişme yaşandığını belirten Şenol Kaluç, “başarılı olunmuş olsaydı sadece Alevilik’in değil, sünniliğin sorunları da çözülecekti” dedi.

Sünni muhafazakar çevrelerin 28 Şubatı çok çabuk unuttuklarını, hatta bunun sorumluluğunu Alevilere yüklediklerini söyleyen Kaluç, bu süreçte muhafazakar basının etkisinin büyük olduğunu söyledi. Muhafazakar basının bir zihniyet karmaşası içinde bazan özgürlükçü bazan da milliyetçi reflekslerle özgürlükleri sınırlayıcı bir tavır içine girdiğini iddia etti. Bu durum özellikle Alevilerin ibadetle ilgili talepleri söz konusu olduğu zaman kendini iyice belli etti.

Şenol Kaluç, Din ve Vicdan Özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasının yeni Anayasa ile mümkün olabileceğini ve bunun için de Türkiye’nin de altında imzası bulunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi gibi referansları temel alması gerektiğini belirtti. En önemlisi de bu sorunu çözmek için toplumun tüm kesimlerinin birlikte hareket etmeleri gerektiğini söyledi.  
 

Amsterdam Tartışmaları Nedir? 
 
Amsterdam Tartışmaları, Hollandalı Türklerin bir ağ çalışması olup, öncelikle katılımcılara ve ilgi duyanlara başta yaşadığımız ülkenin ve toplumun sosyal yapısı, siyaseti, ilişkileri ve kurumlarını tanımaları olmak üzere, toplumsal konularda fikir yürütmelerine yardımcı olmayı hedefler. Devamla Avrupa’daki ve küresel ölçekteki gelişmeleri öğrenme, algılama ve yorumlamayı teşvik eder.  
 
Amsterdam Tartışmaları geride bıraktığımız dönemde şu konuları ele almıştır:

- Het bange Nederland - Açık Toplum için bir savunma.  
-
Hollanda’daki Çok kültürlülük sürecinin iki farklı bakışla ele alınması
. Paul Scheffer ve Simon Kuper. 
-
Euro’nun Geleceği
. AB bir “Dan Brown”mıdır?  
-
Kurduba Evi Projesi
. Medeniyetler çatışması mı? Küresel barış mı? 
- Tarih, ırk, etnik köken, din ve kültür gibi unsurların insanları yeniden dinamik gruplara böldüğü şu anlarda ‘
Yeni Dünya Düzeni’

- “
Mültikültürel Drama mı, yoksa Kültürel Drama mı
”? Anil Ramdas’ın sunumuyla. 
-
Küresel kriz ve Avrupa’daki Müslümanların konumu
; Gerald Celente’nin perşpektifinden.  
- Sinemanın Küresel Propaganda Gücü; Ali Murat Güven’in sunumuyla

- Batı ülkelerinde İslamofobi ve İslam karşıtlığı
; Doç. Dr. Özcan Hıdır’ın sunumuyla. 
-
Postmodernizm ve İnanmış Aydının Sorunları;
Marcel Poorthuis’ın perspektifinden.  
-
Avrupa Birleşik Devletlerinin geleceği
; The Divided States of Europe yazısından. 
-
DEĞİŞEN TÜRKİYE: Algılama ve Ezber Bozma; Doç. Dr. Zeynep Dağı ve Turgay Oğur’un sunumlarıyla. 
- Türkiye’de Din ve Vicdan Özgürlüğü Sorunu ve Alevilik; Şenol Kaluç’un sunumlarıyla.
 

Amsterdam Tartışmaları Amsterdam Türkevi Araştırmalar Merkezi’nin bir organizasyonu olup; içerik ve finansal olarak şu kuruluşlar tarafından desteklenmektedir: UETD Hollanda, SMHO, Türkevi, MokumTV, Hollanda Türk Yazarlar Kulübü ve KlasTV.