Osmanlı sergisine Ermeniler tepki gösterdi

Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD)Brüksel şubesi tarafından organize edilen ve Ermeni Lobisi'nin tepkilerine neden olan “ Avrupa Birliği’nin Çok Kültürlü Kimlik Arayışı: Osmanlı Tecrübesi ve Osmanlı Ar

Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD)Brüksel şubesi tarafından organize edilen ve Ermeni Lobisi'nin tepkilerine neden olan “ Avrupa Birliği’nin Çok Kültürlü Kimlik Arayışı: Osmanlı Tecrübesi ve Osmanlı Arşivleri sergisi, Serbest Brüksel Üniversitesinde sergilendi Toplantının açılış konuşmasını yapan ve programla ilgili olarak açıklama yapan UETD Belçika Başkanı Eşref Yağcıoğlu, "Bu programın hazırlanmasında ciddi bir baskıya maruz kaldık. Baskıların nedeni ise organizasyonun engellenmeye çalışılmasıydı. Ancak fazla sıkıntı yaşanmaması ve serginin devam etmesi için, Osmanlı arşiv belgelerinden oluşan kolleksiyonumuzu başka bir salonda sergileyeceğiz" dedi. Programa konuşmacı olarak Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Fransız tarihçi ve öğretim üyesi Gilles Veistein, Oxford üniversitesi öğretim üyesi Tarık Ramadan, Belçika Eşit Haklar Bakanı Brigitte Grouwels katıldı. Programı T.C. Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay, Anvers Başkonsolosu Gürol Sökmensüer, Brüksel Yardımcı Konsolos Hasan Solak, Eğitim Müşaviri Tolga Yağızatlı Belçika Türk Diyanet Temsilcileri Ömer Faruk Turan, Ali Gün, Türk Tarih Kurumu ikinci Başkanı Prof. Kemal ÇİÇEK, Devlet Arşivleri Genel Müdür Yrd. Halilullah ÖZCAN, Schaerbeek Meclis Üyesi Derya Aliç, AIMME Başkanı Esma Caner'in yanında üniversite çevresinden akademisyen ve öğrenciler katıldı. Panelin ilk konuşmacısı olan Mehmet Aydın, Avrupa Birliği siyasi bir oluşum olup, Türkiye ilişkilerine din gibi kültürel konularla ulusal siyasete kurban edilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Aydın, "Avrupa Parlamenterlerine defalarca hatırlatma yapılmasına rağmen, Türkiye’nin kültürel farkları üzerinden iç siyaset yapılmaya devam edildiğini" söyledi. Devlet Bakanı Mehmet Aydın konuşmasının ardından yoğun gündemi nedeniyle salondan ayrıldı. Fransız tarihçi ve öğretim üyesi Gilles Veistein ise, "Osmanlı’nın Avrupa ile hiç diplomatik ilişkisi olmamıştır” düşüncesine katılmadığını belirterek, "Osmanlı’nın avrupa devletleriyle yazışmalar ve anlaşmalar yaptığını ve Osmanlı’nın bu ilişkiler esnasında sergilediği hoşgörüsüyle ince bir çizgiye sahip olduğunun" altını çizdi. Gilles Veistein, konuşmasında zaman zaman Türkçe kelimeler kullanması dikkat çekiciydi. Panelistlerden Tarık Ramadan, Brüksel Üniversitesinin kendisine karşı menfi tavır sergilemesini şu sözleriyle perçinledi "Bu gün bu üniversitedeki son konuşmam olacak" Ramadan, "Avrupa’da var olan müslüman kimliğinin reddedilemeyeceğini" belirterek "Avrupa Birliği, Türkiye ile ilişkilerini ekonomik, siyasi kriterlere göre ölçmelidir. İslam bu kriterler arasında olmamalı. Avrupa Birliği'nin Osmanlı'dan öğreneceği çok şey var" dedi. Brigitte Grouwels’ UETD‘in düzenlediği «Avrupa Birliğinin çok kültürlü kimlik Arayışı: Osmanli Sergisi’nde konuşan Brigitte Grouwels, «Burada bugün misafir olmaktan mutluluk duyuyorum. Zamanımın kısitlı olduğundan dolayı toplantının sonuna kadar kalamayacağım için özür dilerim. Osmanli arşivlerinin sergilenmesi bizi zengin çesitliliğiyle Avrupayı dahi etkileyen bir tarihle tekrar tanıştırdı. Ermeni Lobisinin tepkilerine neden olan sergi ve panel ilgiyle izlendi. Bu arada Üviversite çevresinin bile ne kadar demokratik davrandığı ve demokrasiye ne kadar önem verdiğini de görmüş olduk. ------- Bu güzel programla Avrupa'nın başkentinde geçmişimizi kültürümüzü akademi masasına yatırarak gerçeklerin anlatılmasına vesile olan yetkililere teşekkür ederiz. Ermenilerin siyasi baskılarından dolayı programı ertelemeye çalışanlarında ne kadar düşünceye saygılı olduklarını da gördük(!) Başkalarına gelince demokrasi kılıcını, demoklasi'nin kılıcı gibi sallayanların. Konu kendilerine gelince ne kadar sus-pus olduklarını gördük. Çifte standart bier anlayış sergileyen ULB yetkililerinin anlaşılan daha çok demokrasi dersi almaları gerektiğini bu konuda Osmanlı arşivlerini yakından takip etmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Ermenilerin siyasetteki müdahalelerini ileri götürerek, akademik çevrelerde de baskı kurmalarını ve bu konuda yetkililerin kayıtsız kalmalarına bir anlam veremiyoruz.