ŞAHİN AİLESİ : “ADALET İSTİYORUZ”

“Yasal sürecin ağır işlediğini kendilerinin mağdur olduklarını” dile getiren Şahin ailesi, “Adalet istiyoruz. Geciken adalet adalet değildir. Biz psikolojik ve maddi bunalımlar geçiriyoruz. Babamızı kaybettik yetmedi bu olayla bizi sorumlu tuttuklarını ima ediyorlar.

Bundan iki yıl önce Brüksel Laeken’de meydana gelen doğalgaz patlaması neticesi (25-09-2010) Hidayet Şahin yaşamını yitirmişti. Patlamanın şiddetiyle çevre binalarda büyük zarar görmüş 3 katlı ev tamamen yıkılmıştı.

 

Yasal sürecin devam ettiği belirten Hidayet Şahin’in eşi Döndü Çalık ve Şahin’in oğlu Mikail Şahin dergimiz merkezini ziyaret ederek, Genel Yayın Yönetmenimiz Celil Gündoğdu’ya açıklamalarda bulundular.

“Yasal sürecin ağır işlediğini kendilerinin mağdur olduklarını” dile getiren Şahin ailesi, “Adalet istiyoruz. Geciken adalet adalet değildir. Biz psikolojik ve maddi bunalımlar geçiriyoruz. Babamızı kaybettik yetmedi bu olayla bizi sorumlu tuttuklarını ima ediyorlar. Polis olayı babamın yaptığını söylememiz için bize çeşitli ayak oyunları  yapmakta. Halbuki; babam daha önce ‘La Louire'e de kendisinin , annemin ve kardeşimin ölümcül  bir şekilde yanmasından ötürü bu yanan evimize gaz yerine fuel oil ısıtma sistemi taktırmıştı . Bizleri yalan makinesine bağlamak istiyorlar. Babamızı evimizi kaybettik, 17 yaşındaki kardeşimin saçları beyazlandı. Ne devletten ne sigorta’dan zararlarımız konusunda mağduriyetimiz konusunda bir yardım alamadık. Çevremizde zarar görenler korunurken, onlara yardımcı olunurken bizlere yardım edilmedi. Kiralık evlerde kalıyoruz. Sigorta evimiz ile ilgili gerekli çalışmaları yapmamakta. Biz ortalıkta dostlarımızın ailemizin katkılarıyla yaşam mücadelesi vermekteyiz. Avukatımız da bir şey yapamamakta, işi ağırdan almakta. Biz Adalet istiyoruz’ buda bizim en doğal hakkımız. Başka ülkelere İnsan Haları konusunda örnek alınması gereken AB’nin başkenti ve Belçika’nın başkentinde yaşadığımız mağduriyeti anlatmakta zorlanıyoruz. Davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Mağduriyetimizin devamı sonunda gerekirse AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) e başvuracağız. Yerel ve yöneticiler bizlerle ilgilenmemekte. Belçika vetendaşlığımız yanında Türk vatandaşıyız aynı zamanda. Buradaki Türk makamlarındanda bizim konumuzla ilgilenmelerini, mağduriyetimizin giderilmesinde bizlere yardımcı olmalarını bekliyoruz.

Bu konuda tüm Belçika medyasına sesimizi duyuracak, tüm demokratik ve yasal haklarımızı kullanacağız.

Bizim psikolojimizin bozulması çocuklarımızın geleceğini etkileyecek olan sorumsuz ithamların hesabını kim verecek. Tüm yetkilileri bu konuda duyarlılığa davet ediyoruz” dediler.

www.belcikahaber.be