Suriye’deki muhaliflerin sivillere yönelik sert tutumu Annan Planı kapsamında Suriye’de denetim yapan BM Gözlemci Misyonu’nun yayımladığı değerlendirme raporunda değerlendirildi. Raporda muhaliflerin sivillere yönelik artan şiddet uygulamalarına ilişkin tespitler yer aldı.
Suriye’deki muhaliflerin sivillere yönelik sert tutumu Annan Planı kapsamında Suriye’de denetim yapan BM Gözlemci Misyonu’nun yayımladığı değerlendirme raporunda değerlendirildi. Raporda muhaliflerin sivillere yönelik artan şiddet uygulamalarına ilişkin tespitler yer aldı.
Sol haberin bildirdiği habere göre BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan tarafından Suriye’de ateşkese yönelik hazırlanan ve 12 Nisan’da yürürlüğe giren Annan Planı’nı Şam yönetiminin kabul etmiş olmasına rağmen, Suriye ordusu askerlerini öldürmeye devam edeceğini açıklayan Özgür Suriye Ordusu gibi birçok silahlı muhalif örgüt Annan Planı’nı tanımadıklarını ilan etmişti. Annan Planı’nın Suriye’deki işlerliğinin tespitine yönelik 16 Nisan’dan bu yana ülkede incelemelerde bulunan BM Gözlemci Misyonu (UNSMIS) geçtiğimiz günlerde bir değerlendirme raporu yayımladı. Raporda muhaliflerin Annan Planı’nı ihlal ettiklerine dair birçok önemli tespit bulunuyor.
UNSMIS'in hazırladığı raporda Suriye’deki silahlı muhaliflerin eylemlerinin şiddetinin arttığına değinilirken, sivillere şiddet uygulandığı iddiaları kabul edilmiş oldu. Ateşkese yanaşmayan silahlı muhaliflerin halkın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde artan oranda büyük ölçekli çatışmalara giriştiğini tespit eden UNSMIS, silahlı muhaliflerin saldırı tarzının ve taktiklerinin değişerek daha da şiddetlendiğini, saldırılarda roket güdümlü el bombaları (RPG), el yapımı patlayıcılar gibi yakın mesafeden uygulanan ağır silahlar kullanıldığını kaydetti.
Raporda, muhaliflerin kentlerdeki artan bombalama eylemlerinin sivillerin güvenliğini tehdit ettiğine ve kentlerdeki sivil altyapıya telafisi mümkün olmayan zararlar verdiğine değiniliyor. Özellikle kamu yapılarını, kamu çalışanlarını, güvenlik güçlerini ve hükümetin denetlediği güvenlik noktalarını hedef aldığı belirtilen bu büyük ölçekli bombalama olaylarında devletin güvenlik altyapısının olduğu kadar, sivillere zorunlu hizmetlerin ve insani yardımın ulaştırılmasını engelleyecek şekilde kentlerdeki içme suyu şebekesi, elektrik şebekesi gibi sivil altyapının da önemli oranda zedelendiği ifade ediliyor.
Muhalifler sivillerin tahliyesine engel oluyorlar
Geçtiğimiz günlerde soL’da yer verdiğimiz bir haberde Suriye’de görev yapan Rus gazeteci Ankar Koçneva’nın, silahlı muhaliflerin Suriye içinde yolları kapatıp sivillerin hareket alanlarını kısıtlayarak akrabaları ile iletişimlerini engellediği yönünde önemli bir tespitine yer vermiştik. Koçneva, Esad hükümetinin insani yardım koridoru talebini kabul etmeyen muhaliflerin sivilleri zor kullanarak komşu ülkelere yönlendirmesinin gerekçesinin mülteci kamplarının oluşturulurak Esad hükümetinin uluslararası alandaki zalim imajının sağlamlaştırılması olabileceğini iddia etmişti.
UNSMIS raporunda ise, Esad hükümetinin çatışmaların yoğun olarak yaşandığı bölgelerden sivillerin tahliyesine yönelik insani yardım koridoru oluşturma önerisini reddeden Özgür Suriye Ordusu ve diğer muhalif grupların, çatışmaların yaşandığı bölgelerden sivillerin tahliyesine hala izin vermedikleri belirtiliyor. Ayrıca başta Humus olmak üzere çatışmalı bölgelerde sivillerin tıbbi yardıma erişiminin kısıtlandığı ifade ediliyor.
Siviller rehin tutuluyor ve infaz ediliyorlar
Raporda yer alan önemli tespitlerden bir diğeri ise, muhaliflerin devlet çalışanlarına yönelik suikastlara ve kentlerdeki sivil altyapıyı hedef alan yıkıcı saldırılara devam ederken, yüzlerce sivili rehin tutuyor olması. UNSMIS’in elde ettiği verilere göre, silahlı muhalifler tarafından alıkonulan tutsaklar arasında hükümet çalışanları olduğu kadar, kadınlar, çocuklar ve siyasi eylemciler de bulunuyor.
UNSMIS, sivilleri rehin aldıklarına ilişkin iddiaların silahlı muhalifler tarafından genellikle yalanlandığını belirtirken, hükümete yakın sivillerden gelen birtakım ihbarlar aracılığıyla silahlı muhaliflerin ellerinde tutukları sivil tutsakların salıverilmesi karşılığında para ve askeri mühimmat talep ettiğinin bazı kaynaklar aracılığıyla öğrenildiğini açıkladı. UNSMIS, güvenilir bir kaynaktan edinilen veriler ışığında silahlı muhaliflerin alıkoydukları sivilleri çoğu zaman hızlı bir yargılamaya tabi tuttuktan sonra infaz ettiklerinin bilindiğini açıkladı.
Rus gazeteci Ankar Koçneva’nın bir diğer önemli iddiası ise, silahlı muhaliflerin sivilleri çatışmalarda canlı kalkan olarak kullandığıydı. Koçneva muhaliflerin, birçoğunda ciddi sağlık sorunları bulunan binlerce sivili Suriye ordusuna karşı canlı kalkan olarak kullandıklarını söylüyordu. Ayrıca muhaliflerin Hula katliamında kadın ve çocukları canlı kalkan olarak kullandıklarına ilişkin iddialar da biliniyor. Koçneva’nın sivillerin muhalifler tarafından canlı kalkan olarak kullanıldıkları savına ilişkin UNSMIS’in raporunda herhangi bir tespit bulunmamakla birlikte, çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere 100’den fazla kişinin öldüğü Hula katliamı için Suriye’de oluşturulan inceleme komisyonunun değerlendirmesinde, katliamda öldürülen sivillerin muhaliflere katılmayı reddeden ailelere mensup kişiler oldukları öne sürülmüştü.