Avrupa'da hükümetlerin aldığı kemer sıkma politikaları, işçi sendikaları tarafından bugün ilk kez toplu halde protesto edilecek.
Avrupa'da hükümetlerin aldığı kemer sıkma politikaları, işçi sendikaları tarafından bugün ilk kez toplu halde protesto edilecek.
İberya yarımadasının iki ülkesi İspanya ve Portekiz'de ilk kez aynı gün genel grev yapılacak.
İtalya, Yunanistan, Malta ve Kıbrıs Rum kesiminde de kısmı grevler yapılacak.
Ayrıca Avrupa Sendikalar Konfederasyonu'nun çağrısıyla "Avrupa Eylem ve Dayanışma Günü" adı altında 23 ülkede protesto gösterileri düzenlenecek.
Krizden en fazla etkilenen Yunanistan, krizin çıktığı 2010 yılından itibaren toplam 26 gün genel grev yaparak, diğer Avrupa ülkeleri için erişilmesi zor bir rekoru elinde bulunduruyor.
İşsizliğin yüzde 25'lere çıktığı İspanya'da da demokrasi tarihinde ilk defa 1 yıl içinde ikinci kez genel grev yapılmış olacak.
Maaşların düşürüldüğü, vergilerin artırıldığı ve ulaşım, sağlık, gaz ve elektriğe zam yapıldığı Portekiz'de ise 16 ay içinde üçüncü kez genel greve gidilecek.
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreteri Bernadette Segol, 23 ülkede yapılacak gösterilerle ilgili, "Kemer sıkma politikalarının etkisiyle ekonomi küçülüyor, fakirlik ve sosyal kaygı artıyor. Kemer sıkma politikalarıyla ekonominin nefesini kesmek yerine acil olarak ekonomiyi canlandıracak önlemler almak gerekiyor. Avrupalı yöneticiler, sokakta gösteri yapanların seslerini dinlememekle hata yapıyorlar. Aciliyeti olan konular, istihdam ve sosyal adalettir. Maaşlara saldırılara son verilmelidir. Biz, Avrupa ülkeleri arasında ekonomik dayanışmanın olduğu, kaliteli istihdamın desteklendiği ekonomi politikalarının üretildiği, gerçek sosyal diyaloğun olduğu bir 'Avrupa için Sosyal Kontrat' öneriyoruz" dedi.
İSPANYA
Genel grev İspanya'da gece yarısı başkent Madrid'deki Sol Meydanı'ndan başlatıldı.
Ülkenin iki büyük işçi sendikası CCOO ve UGT'nin genel sekreterlerinin katılımıyla düzenlenen etkinliğe, sendika liderleri maksimum katılım istedi.
150 sivil toplum örgütünün de destek verdiği genel grev kapsamında, 600'den fazla uçuşun iptal olacağı, toplu ulaşımların asgari hizmet düzeyinde verileceği bildirildi.
Hükümete, "Ya ekonomi politikanı değiştir ya da git" diye seslenen sendika liderleri, değişiklik olana kadar eylemlerine devam edeceklerini vurguladı.
AA muhabirine açıklama yapan Madridli bir belediye memuru, "Arka arkaya kesmeye başladıkları haklarımızı savunmak için buradayız. Sağlık ve eğitim sistemini, işimizi savunmak için genel greve katılıyoruz. Bu krizi biz yaratmadık ama ödeyen biziz. Krizi bankalar yarattı ve onlara daha fazla para verilmesini istemiyoruz" dedi.
Maaşının yüzde 7 oranında kesildiğini, ikramiyelerinin artık ödenmediğini, sağlık ve sosyal yardımlarının bittiğini anlatan İspanyol vatandaşı, "3 çocuğum var. Kızımın maaşını düşürdüler, bir oğlum işsiz diğeri de barını kapatmak üzere. Böyle giderse çocuklarım da gelip evde bizle yaşamaya başlayacaklar. Sonumuz ne olacak bilmiyorum" ifadesini kullandı.
9 yıldır İspanya'da yaşayan Perulu bir vatandaş da, "Daha iyi bir hayat yaşamak için İspanya'ya geldim ve bu ülkenin işçisinin rüyasını ben de paylaştım. İnşaat işçisiyim ve şu anda işsizim. Bu kadar çok kesintiyle yaşanamaz. Artık yeter. Burada kalmak, İspanya'nın ekonomisinin büyümesini görmek ve İspanyol halkının mutlu olmasını istiyorum" diye konuştu.
İspanyol Hükümeti'nin değerlendirmeleri
Öte yandan, İspanyol Hükümeti'nden yapılan değerlendirmelerde, "Genel grev bir hata. Sadece İspanya'nın dış imajına ve ekonomiye zarar verecektir" denildi.
Ekonomi Bakanı Luis de Guindos, "Genel grev hakkına tam saygı gösteriyorum ama bu görüşü paylaşmıyorum" derken, Dışişleri Bakanı Jose Manuel Garcia Margallo da, "Genel grev hiçbir şeye yardım etmiyor. Tüm ülkenin hedefi, istihdam yaratmak olmalıdır, genel grev değil" ifadesini kullandı.
Ana muhalefet partisi Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ile komünist görüşlü Birleşik Sol (IU) ve Meclis'teki küçük siyasi partilerin çoğu ise genel greve destek verdi.



























