BAŞKAN EMİR KIR: "BAKANLAR JAN JAMBON VE THEO FRANCKEN BELÇİKA DEMOKRASİ'SİNİ ZEDELİYOR

~~Federal Milletvekli ve Saint Josse Belediye Başkanı Emir Kır, kabinesinde düzenlediği basın toplantısında önemli mesajlar verdi. Hükümet polikalarını İçişleri ve Güvenlik Bakanı Jan Jambon ve Göçmen ve Mültecler Bakanı Theo Francken' eleştiren Başkan Kır "Her iki Bakan'da yaptıkları ve söylemleriyle Belçika Demokrasi'sini zedelemektedirler" dedi.

~~Federal Milletvekli ve Saint Josse Belediye Başkanı Emir Kır, kabinesinde düzenlediği basın toplantısında önemli mesajlar verdi.
Hükümet polikalarını İçişleri ve Güvenlik Bakanı Jan Jambon ve Göçmen ve Mültecler Bakanı Theo Francken’ eleştiren Başkan Kır “Her iki Bakan’da yaptıkları ve söylemleriyle Belçika Demokrasi’sini zedelemektedirler” dedi.
Gündemleri değerlendiren Kır, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ben sizleri iki konuda bilgilendirmek istiyorum. Zira söyleyeceklerim vatandaşlarımızın beklediği şeylerdir. Birncisi İçişleri ve Güvenlk Bakanı Jan Jambon’un ‘Kanal Planı’ ikincisi ise ‘Göçmen ve Mülteciler Bakanı Theo Francken’in ‘Mülteciler le ilgili söylem ve eylemleridir’. Her iki konuda önemli konu olup bu konulardaki düşüncelerimi sizlerin aracıllığıyla kamuoyuyla paylaşmak istiyorum” dedi.
Belçika Devletinde ikinci Dünya savaşından 2014 yılına kadar Belçika İçişleri Bakanlığı ismiyle Bakanlık hizmet vermekteydi. İçişleri Bakanlığının ismi de bu günkü hükümetin işbaşına gelmesiyle İçişleri Bakanlığına ek olarak Güvenlik de eklenince bakanlık ‘İçişleri ve Güvenlik Bakanlığına çevrildi. Dolayısıyla şimdiki Bakan Jan Jambon’da titr değiştirerek, sorumluluk yetkileri de genişlemiş oldu.
Bu hükümetin Sosyal hakları kısıtlamaya yönelik çalışmaları, emeklilik yaşının 67 yaşa yükseltilmesi, işçi haklarının kısıtlanması, oturum şartlarının zorlaştırılması ve  Göçmen politikaları halkı çileden çıkardı. Bu nedenlerle hemen hemen her ay veya iki ayda bir geniş katılımlı grevler yapılarak, Hükümet uyarılmaktadır.
KANAL PLANI NEDEN BİR KAÇ YERDE SINIRLI TUTULMAKTA?
Güvenlik, terör ve radikalizm ile ilgili tedbirleri içeren Kanal Planı Brüksel’in Anderlecht, Molenbeek, Schaerbeek,  Kokelberg, Saint Josse ve Vilvoorde gibi semtlere yönelik güvenlik planı ayrımcı bir plan olup, diğer yerleri kapsamaması çok manidardır.
Terörizm ve radikalizme yönelik oluşturulacak olan bu plan son derece yanlıştır. Terör ve radikalizm her yerde olablir. Bölgelere göre kanun çıkarmak ve uygulama yanlıştır. Terörün sınırını belli bölgelerle sınırlamak yanlıştır. Terör Brüksel’in yalnız bir kaç bölgesini değil her yerini tehdit edebilir, buna göre önlemler alınmalıdır” dedi
TERÖR İNSANLIK SUÇU OLUP SINIR TANIMAZ
Başkan Kır, sözlerine öu şekilde devam etti. Terör insanlık suçu olup, sınır tanımaz. Terör her yer için tehdittir. Bunu dünyanın değişik ülkelerinde hatta Brüksel Zaventem havalanında da gördük. Terörle mücadele planı tüm Brükseli hatta tüm Belçika’yı kapsamalı. Genelde göçmen kökenlilerin yoğun olduğu yerler plana dahil etmek diğer yerleri ayrı tutmak ayrımcılıktır. Bu anlayış Belçika demokrasisi ile uyuşmaz.
BİZLER GÜVENLİK TEDBİRLERİ İÇİN SORUMLULUĞUMUZUN BİLİNCİNDEYİZ
NVA’nın Belçika ve Brüksel’e karşı ön yargıları var. Suriye den dönen teröristlerin takibi yönünde yapılması planlanan çalışmalarda Belediyelere görev verilmek istenmekte. Yerel ve genel anlamda Güvenlik meselesi İçişleri ve Güvenlik Bakanlığın sorumluluğundadır. Bizler yetkilerimiz dahilinde zaten sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Asayiş takip meselesi Savcıların sorumluluğundadır. Bizler Savcı değiliz güvenlik soruşturma ve takibatında savcılar sorumlu olup, bizlerden bir konu hakkında bilgi istendiğinde biz yetkilerimizle sınırlı bilgiler veriyoruz. Bizlere güvenlik konusunda sorumluluk yükleyenler, Güvenlik ile ilgili ekip ve kaynaklar aktaracağın demelerine rağmen daha ekip ve kaynak göndermediler.
Ancak Bakanlık kendi sorumluluğunu belediyelere yüklememeli istihbarati işlerin sorumluları var zaten. Bizler teröre bulaştırılmak ve meyilleştirilmek istenen gençler kendi alanlarımızda farklı çalışmalarla kontrol altında almaktayız. Alanda gençlerimize psikologlarımız sosyal danışmanlarımızla sahip çıkmaktayız.
HÜKÜMET GENÇLERİ SAVAŞÇI OLMAYA YÖNLENDİRENLER HAKKINDA YAPTIRIM UYGULAMALI
Ancak benim uzun süredir dillendirdiğim gençlerin beyinlerini yıkayanlar ve yönlendirenler için neden bir adım atılmamakta. Bu anlamda Belçika hükümetinin gençlerin beyinlerini yıkayan ve savaşçı olmalarına vesile olanlar için neden bir yaptırım ve önlemi yok? Ben defalarca yetkilileri uyarmama rağmen net bir cevap alamadım.
Sadece Suriye’den dönenlerden ilgilenenler, neden onları gönderenlerden ilgilenmezler? bu soruma daha cevap alamadım.
BİZ BÖLGEMİZDEKİ BAŞARIYI ELİMİZDEKİ REÇETEYE BORÇLUYUZ
Biz Belediye olarak 80-100 kişilik psikolog, sosyal danışman ve yetkili elemanlarımızla sahada, gençlerle bir bir görüşerek, bize özgü mücadele reçetesiyle çalışmaktayız. Bu anlamda bizim sorumluluğumuzda olan bölgede çok fazla Suriye’ye giden savaşçı olmamakla beraber, birkaç kişi ile ilgili olarak da kendileri yakından takip edilmekte. Bu şahıslarda adres olarak belediyemize kayıtlı olup, sosyal yaşamını diğer belediye sınırlarında sürdürmektedirler.
Aldatılmış veya aldatılmaya meyilli gençleri tespit ederek, onlara psikolojik ve sosyal danışmanlık anlamında yardımcı olmaktayız. Diğer Belediyeler istediği takdirde bize özgü bu çalışa reçetemizi diğer belediyelerle de paylaşabiliriz. Biz sorunları tespit ederek, çareler bulup alanda riski azaltıyoruz.
DİĞER BELEDİYELERE NAZARAN EN AZ SAVAŞÇI SAYISI BİZİM BELEDİYEMİZDE
Bir çok Belediye’de terör ve teröristler konusunda yapılan operasyonların sayısı fazla olmakla beraber bizim sınırlarımızdaki operasyonlar yok denecek kadar azdır. Suriye’ye giden bir iki kişinin haricinde önemli bir sayı yok.
Sınırlarımızda yaşayan vatandaşlarımızın % 50’si Müslüman olmasına rağmen, sınırlarımızda Dünya’dan bir çok Ulusa mensup İnsan yaşamakta. Tüm vatandaşlarımız huzurla, toplumsal barış ortamımızı korumaktalar. Bu vesileyle tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
 BAKAN FRANCKEN, GÖÇMENLERİ KORUMASI GEREKİRKEN ADETA DIŞLIYOR
Belçika Hükümeti ‘Göçmen ve Mülteciler Bakanı Theo Francken “Asıl görevi Göçmen ve Mültecileri koruyup sorunlarına çareler üretmesi olan Bakan, Mültecilerin ve Göçmenlerin sorunlarını çözmemekle beraber onları adeta dışlamakta. Bu konuda adeta çalışıyor ve çaba gösteriyor. Bakan Acaba kaç kişiyi korumalıyım’dan ziyade kaç kişiyi daha geri gönderirim diye uğraşmakta. Sorunları çözmeyi bir kenara bırakan Bakan, sorunları daha da derinleştirecek kanun tasarıları ile çözümsüzlük adına uğraşıyor, bu kabul edilemez. Gerek İçişleri ve Güvenlik  Bakanı Jan Jambon, gerekse Göçmen ve Mülteciler Bakanı Theo Francken, politikaları ve çalışmalarıyla Belçika Demokrasi’sine gölge düşürmektedirler. Örnek olması gereken bakanlar yasaları ve Belçika Demokrasi değerlerini hiçe sayarak, görev yapmaktalar. Bunların yeni yasalarla yaptıkları tahribatları bizler iktidara geldiğimizde düzeltebilmek için hayli uğraşacağız.
Yeni yasalar iyileştirilmeden ziyade bir öncekine nazaran daha da ağırlaştırılarak ‘Göçmen ve Mülteciler zor durumlarda bırakılmakta. Oysaki Göçmenler Belçika ekonomisine çok büyük katkılarda bulunmaktalar. Göçmen çocukları yeni kapalı kamplara alınması, oturum şartlarıyla ilgili süreleri ilk 6 ayın 9 aya, 3 yıllık oturum takibatının 3 yıldan 5 yıla çıkarılması gelir ve kendi evinin olması gibi zor şartlarla Göçmenler adeta cezalandırılmakta. Bu bakanlık şartları kolaylaştıracağına zorlaştırmaktadırlar.
Tüm bu zor şartlar sosyal yaşamın zorlaştırılması Belçika’nın da içinde bulunduğu BM ve Avrupa Birliği değerleriyle çelişmektedir. Buradan her iki bakan ve Hükümete bu değerlere saygılı icraatlar yapmalarını öneriyorum”. Yanlışlar yanlış politikalarla düzeltilmez, yanlışlar doğru politikalarla çözülür ve doğrultulur” dedi.

wwwçbelcikaaydinhaber.com