Adalet Bakanı Cemil Ãiçek, hükümetin Lübnan'a asker gönderme kararı aldıÄını açıkladı. Ãiçek en geç 19 Eylül'de Meclis'in toplanacaÄını belirtti ve Sezer'e de cevap verdi. ÃİÃEK'TEN ÃNEMLİ AÃIKLAMALAR: PRENSİP OLARAK LÃBNAN'A ASKE
Adalet Bakanı Cemil Ãiçek, hükümetin Lübnan'a asker gönderme kararı aldıÄını açıkladı. Ãiçek en geç 19 Eylül'de Meclis'in toplanacaÄını belirtti ve Sezer'e de cevap verdi. ÃİÃEK'TEN ÃNEMLİ AÃIKLAMALAR: PRENSİP OLARAK LÃBNAN'A ASKER GÃNDERME KARARI ALDIK. SÃREà TAMAMLANDIÄI ZAMAN MECLİS'İ TOPLANTIYA ÃAÄIRACAÄIZ. SÃREà TAMAMLANDIÄINDA BU HAFTA YA DA GELECEK HAFTA KONU MECLİSE GELİR. 19 EYLÃL OLABİLİR... SEZER'İN FİKRİNE KATILMIYORUZ AMA SAYGI DUYUYORUZ LÃBNAN'A ASKER GÃNDERME KONUSUNDA DEVLETİMİZİN BÃYÃKLÃÄÃNE YAKIÅMAYAN TUTUMLAR SERGİLENİYOR. Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Ãiçek, Bakanlar Kurulu'nun prensip itibarıyla BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı çerçevesinde Lübnan'a gönderilecek görev gücüne katılım kararı verdiÄini kaydetti. Ãiçek, bu konuda TBMM'nin en kısa sürede toplantıya çaÄrılacaÄını bildirdi. Ãiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptıÄı açıklamada, toplantıda Orta DoÄu'daki geliÅmelerin de deÄerlendirildiÄini kaydetti. Türkiye'nin yanı baÅında olup biten her türlü olaya üçüncü bir ülke gibi, uzak bir ülke gibi bakamayacaÄını ve bunun milli menfaatlere uygun olmadıÄını dile getiren Ãiçek, barıÅın ve huzurun saÄlanması yönünde Türkiye'nin ciddi çabalar sarfetttiÄini söyledi. Ãiçek, Åöyle konuÅtu: BİRKAà GÃN İÃİNDE MECLİS TOPLANTIYA ÃAÄIRILACAK ''Türkiye geliÅmeleri aktif bir Åekilde takip etmektedir. Sayın BaÅbakan'ın da bu konularda görüÅmeler yaptıÄı bilinmektedir. Bugün Bakanlar Kurulunda da konu çok yönlü olarak deÄerlendirilmiÅtir. BM'nin 1701 sayılı karar çerçevesinde konu deÄerlendirilmiÅtir ve ülkemizin çıkarları ön planda tutularak milli menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa o hassasiyet ve bütünlük içerisinde konu ele alınmıÅ her kurul üyesi bakanımız konuyla ilgili deÄerlendirmeleri yapmıÅtır ve prensip itibarıyla 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde ilke olarak BM görev gücüne katılmaya karar vermiÅtir. Bunun ayrıntıları hiç Åüphesiz vardır. BaÅtan beri DıÅiÅleri BakanlıÄı, Genelkurmay BaÅkanlıÄı, devletin ilgili birimleri muhtemel geliÅmeleri de göz önünde bulundurarak bir çalıÅma yapıyordu. Bundan sonra da yapacaktır. Yarın dar çerçevede bir toplantı daha yapılacak. Bir kaç gün içerisinde de Anayasa ve TBMM İçtüzüÄü de dikkate alınmak suretiyle TBMM'yi toplantıya çaÄırmıÅ olacaÄız, asker gönderme konusuyla alakalı olarak. İnsani amaçlarla hava limanlarının ve hava sahamızın kullandırılması geçmiÅte de alınan karar çerçevesinde mümkündü. Ancak bunu bir defa daha teyit etmek adına bir karar daha bugün imzaya açıldı. Onu tamamlamıÅ oluyoruz. Konu deÄerlendirilirken birinci olarak üzerinde durduÄumuz, en çok hassasiyet gösterdiÄimiz Türkiye'nin menfaatidir.'' Bu konunun iç politika malzemesi olarak kullanılacaÄını bildiklerini dile getiren Ãiçek, böyle bir kararı verirken iç politika tartıÅmalarının ötesinde konuyu ele almaya çalıÅtıklarını söyledi. Bir çok ülkenin bu konuyla ilgilendiÄini, adımlar attıÄını belirten Ãiçek, ''Bir bölge ülkesi olarak ve bölgeyle yakınen alakası olan bir ülke olarak buna, kale arkasından maç seyreder gibi seyirci kalınması kesinlikle söz konusu olamaz. Dolayısıyla Türkiye, bu noktada aktif bir rol baÅta da oynamıÅtır, bundan sonra da üzerine düÅen neyse bunu yapacaktır. Bunun yasal, anayasal çerçevesi neyse bu süre içerisinde yapmıÅ olacaÄız'' diye konuÅtu. ''BELLİ ÅARTLARIN OLUÅMASI HALİNDE...'' Bölgedeki Åartların ne olduÄunun da farkında olduklarına dikkati çeken Ãiçek, Åöyle devam etti: ''Türkiye baÅtan beri de her halükarda orada bulunalım deÄil, belli Åartların oluÅması halinde ve bu çerçevede, bu görev birliÄine katkı vermeyle ilgili düÅüncelerini kamuoyuna ifade etmiÅti. Bunun birinci Åartı, BM Güvenlik Konseyi kararına uyması idi. Bu karar alınmıÅtır. İkincisi, barıÅı tesis etmek üzere deÄil, gidecek kuvvetin barıÅı korumak için, barıÅ amaçlı gitmiÅ olması amaçlanmaktaydı. Biz bunu hep ifade ettik. 1701 sayılı karara baktıÄımızda üzerinde durulan konu budur. Ãçüncü olarak da tarafların bu noktadaki katkımıza olumlu cevap vermesi gerekmekteydi. Yapılan görüÅmelerde tüm taraflar bizim bu göreve katkı vermemiz noktasında olumsuz bir kanaat vermemiÅtir. Tam tersi, Türkiye'nin orada bulunmasında sayısız faydalar saÄlayacaÄı ifade edilmiÅtir. Bütün bunları da deÄerlendirerek TBMM'de Anayasa'nın 92. maddesine göre karar alınması noktasında bir çalıÅmayı baÅlatmıÅ olacaÄız.'' Ãiçek, esas olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetleri olarak geriye dönük olarak 20'den fazla ayrı yerde BM Kararlarına uygun olarak, uluslararası meÅruiyetin saÄladıÄı imkanlarla barıÅı korumak ve Türkiye'nin menfaatlerini korumak amacıyla yurt dıÅına asker gönderildiÄini anımsattı. Dolayısıyla bunun ilk kez olmadıÄını kaydeden Ãiçek, bir kısım deÄerlendirmelerin sanki Türkiye ilk kez asker gönderiyormuÅ gibi yapıldıÄına iÅaret etti. Ãiçek, Åöyle konuÅtu: 'DEVLET BÃYÃKLÃÄÃNE YAKIÅMAYAN YAKLAÅIMLAR SERGİLENİYOR' ''Bunu söyleyiÅimin sebebi Åudur: Sanki Türkiye ilk defa yurt dıÅına asker gönderiyor. Åayet yurtdıÅına asker gönderirse içerdeki bir kısım asayiÅ ve güvenlik sorunları sebebiyle sanki bir zaafa uÄrayacakmıÅ gibi hiç de doÄru olmayan devletimizin büyüklüÄüne yakıÅmayan deÄerlendirmeler yapılmaktadır. Bunların hiçbirisi doÄru deÄil. Nitekim bu ülkelere kuvvet gönderilirken yine Türkiye'nin bölge sorunları vardı ve bunların hiçbirisi zaafiyet olarak telakki edilmemiÅti. Bunlar belli ki, objektif deÄerlendirmeler deÄil, daha çok politik zaruretlerden ve iç politika beklentilerinden kaynaklanan deÄerlendirmeler olarak görülmektedir. Hükümet olarak da deÄerlendirmemiz budur. Yarından itibaren bu çalıÅmayı tamamlamıÅ olacaÄız. En kısa süre içerisinde TBMM'yi toplantıya çaÄırmıÅ olacaÄız.'' 19 EYLÃL TARİHİ OLABİLİR Mİ? Ãiçek, bir gazetecinin, Meclisin toplantıya çaÄırılmasıyla ilgili olarak, ''En kısa süre derken öngördüÄünüz bir tarih var mı? 19 Eylül vardı, ama bu geç bir tarih olarak görülüyor'' sözleri üzerine, Åunları kaydetti: ''19 Eylül tarihi bu konuyla alakalı deÄil. Zaten biz bazı yasaların çıkarılabilmesi açısından, 18 Eylülde okullar açılıyor ve milletvekillerinin önemli bir kısmı Ankara'ya gelmiÅ oluyor eÄitim, öÄretim ve ailevi sebeplerden dolayı. Dolayısıyla, Ankara'da milletvekilleri bulunduÄuna göre biz bu sebeple Meclis'i çalıÅtırabiliriz diye düÅünmüÅtük. 19 Eylül tarihi böyle düÅünceden hareketle ortaya çıktı. SöylediÄiniz konu ayrı bir konudur. Mümkünse en kısa zamanda, Anayasa bakımından Meclis baÅkanlıÄına müracaat edilecek ve Meclis BaÅkanlıÄı bu toplantıyı belirleyecek. Ãünkü milletvekillerine bunun haber verilmesi lazım. Bizim açımızdan mümkün olursa bu hafta içerisinde, bunu incelememiz gerekiyor, çalıÅma dediÄimiz biraz da budur, mümkün deÄilse önümüzdeki haftanın baÅında ya da ortasında Meclis'i toplantıya çaÄırmayı düÅünüyoruz. Bizim kanaatimiz budur. Basında sayın Genel Sekreterin geliÅiyle baÄlantılı deÄerlendirmeler yapılıyor. Bunların hiçbirisi doÄru deÄil.'' CUMHURBAÅKANI'NA CEVAP Ãiçek, bir gazetecinin CumhurbaÅkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Lübnan'a asker gönderme konusundaki görüÅlerine dikkat çekerek, devletin zirvesinde bir görüÅ ayrılıÄı bulunup bulunmadıÄı ve gönderilecek gücün niteliÄi ve sayısına iliÅkin sorusu üzerine, ''Sayın CumhurbaÅkanı kendi kanaatini ifade etmiÅtir, ama Hükümet olarak biz öyle bakmıyoruz. Åüphesiz ifade edilen her kanaate saygı duyarız, ama biz Türkiye'nin çıkarlarının, misyonunun o güce katkı vermek Åeklinde olacaÄı kanaatindeyiz. Ãyle düÅündüÄümüz için de zaten Meclisten yetki almak istiyoruz'' diye konuÅtu. ''Tabii bundan sonraki süreç TBMM ile alakalıdır'' diyen Ãiçek, Åunları kaydetti: ''SorduÄunuz diÄer konularla ilgili zaten baÅtan beri Genelkurmay BaÅkanlıÄı ve DıÅiÅleri BakanlıÄı, devletin diÄer birimleri yakın temas içinde, zaten bunu belirlemeye çalıÅıyor. Gelecek tezkere de bunlar zaten ayrıntılı olarak yer alır. BirliÄin kompozisyonu, niteliÄi, nerede konuÅlanacaÄı, detayları zaten o çalıÅmayla ortaya çıkar. Bugün üzerinde durduÄumuz konu Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak görev gücüne katkı vereceÄimiz konusunda irademizi ortaya koyduk. Tabii bunun gerçekleÅmesi TBMM'den gerekli kararın çıkmasına baÄlıdır. Biz ilk adımı attık, ikinci adım Meclisten çıkacak karardır. Ondan sonraki detaylandırma iÅi birliÄin niteliÄi, miktarı gibi diÄer konular ilgili kuruluÅların, en baÅta Genelkurmay BaÅkanlıÄının ve DıÅiÅleri BakanlıÄının çalıÅmalarıyla ilgilidir. Onlar da zaten her türlü geliÅmeye karÅı bu hazırlıkları yaptılar ve yapıyorlar.'' Ãiçek, bir gazetecinin ''Türk askerine Hizbullah'ın silahsızlandırılmasında görev almayacaÄı konusunda bir teminat verildi mi?'' sorusuna ''DıÅiÅleri BakanlıÄı ve DıÅiÅleri Bakanımız tarafından ve Sayın BaÅbakan tarafından müteaddit defalar ifade edildi, zaten biz barıÅı korumak adına öyle bir güce katkı veriyoruz. Bu gücün, Hizbullah'ın silahsızlandırılması diye doÄrudan bir misyonu söz konusu deÄil. Türkiye böyle bir çabanın, gayretin içinde olmayacaÄını, bu maksatla bir gidiÅin söz konusu olmayacaÄını da bu kararla ifada etti. Ortada bizim açımızdan tedirgin olacak bir husus yok'' karÅılıÄını verdi.''