Kuzey Irak'a yönelik tezkere'nin geçmesi öncesi ve ardından gelişen olaylarda bir ay içerisinde 50'ye yakın şehit verdik.
Sayın okurlar, Kuzey Irak'a yönelik tezkere'nin geçmesi öncesi ve ardından gelişen olaylarda bir ay içerisinde 50'ye yakın şehit verdik. Teröristleri yok etmek için alınan karara dünya tepki gösterdi. Ãzellikle ABD, AB ve Kuzey Irak yöneticilerinin ısrarlı tepkilerinde cesaret alan PKK'da eylem ve tehditlerini hızlı bir şekilde yürütmekte. 15 şehidin acısı dinmeden kalleşçe saldırı neticesi 13 şehit daha verdik. Türk Milletinin sabrını taşıran bu son olay artık Kuzey ırak'ta bulunan PKK birimlerine yönelik saldırıyı kaçınılmaz kılmıştır. Büyük bir olasılıkla Türk Ordusu bu eylemleri gerçekleştirenleri yok etmek için Kuzey Irak'a girecektir. Türk Milleti artık şehit cenazeleri kaldırmaktan usandı ve sabrı da son derece taştı. Ordu bu hassaiyeti biliyor ve bu yönde hareket edecektir. Ãok ilginç bir olaya Belçika'da şahit olduk. Geçenlerde 15 Mehmetçiğin şehit edilmesinden bir gün önce Belçika'daki PKK yandaşları Avrupa'nın Başkenti Brüksel'de PKK lehinde gösteri yapmışlardı. Daha dün yine Brüksel PKK lehine bir gösteri daha yapıldı. Türk Ordusu'nun Kuzey Irak'a girmesini protesto eden PKK'lılar Türkiye aleyhine de sloganlar attılar. Bu gösterinin ardından bu gün 13 şehit haberi daha aldık. Mehmetçiğimize uzanan elleri sıkılan kurşunları AB merkezindekiler duymamış olacaklar ki, bu gösterilere izin verilmekte. Veya da duyuyorlar bile bile destek veriyorlar. Bir avuç PKK sempatizanı Mehmetçiğe saldıranları göklere çıkarırken, burada yaşayan Türk kökenli vatandaşların sivil toplum kuruluşlarının sessizliği içimizi yaralıyor. Bu insanlarımız neden demokratik haklarını kullanarak bu terörist eylemleri kınamıyor ve yasal gösteriler yapmıyorlar. Belçika'da 150 bine yakın Türk kökenli insanlar neden bu cinayetler karşısında tüm kuruluşlara email ve mesajlarla tepkilerini dile getirmiyorlar. Ãadırlarda binlerce insanı bir araya getirenler bu cinayetler karşısında neden sessiz kalmaktalar. AB'nin mekezinde oturan bu insanlarımız şehitlerine sahip çıkmalılar. Onların haksız yere şehit edildiklerini vatanlarının bölünmek istediklerini yüksek sesle demokratik tavırlarla siyasilere bildirmeliler. Türkleri potansiyel oy deposu olarak gören siyasetçilerde Türk halkının hassasiyetlerini göz önünde tutarak bu konuda adımlar atmalılar. Sivil toplum kuruluşlarımız neden suskunlar. Bir ay içerisinde 50'YE YAKIN VATAN EVLADI ŞEHİT OLDU. BU ŞEHİTLERİMİZ ONLARI ENTERESE ETMİYOR MU? İnsanlarımızın öncülüğünü üstlenen siyasilerimiz en az insanlık adına bir iki cümle sarfedemezler mi? Yoksa terörizmi kınamak buralarda suç mu? Neden en az mesajlarıyla insanlarımızın hassasiyetlerine duygularına tercüman olmuyorlar. Teröre tolerans tanıyanlar, bir gün terörin kendilerine tolerans tanımayacaklarını bilmeliler. Başımızı kumdan çıkarıp insanlık adına, dünya barışı adına terörizmin her türlüsüne karşı yek vücut içerisinde olmalıyız. Her gün bir ocağın söndüğü şehitlerin ailelerinin kan ağladığı bir günde bizlere oturmak, durmak yakışıyor mu? Bu bizim geleneğimizde kabul edilemez bir durumdur. Ramazanlarda iftar sofralarında yarışanların bu gün şehit ailelerinin acılarını dindirebilecek aktivitelerde de yarışmalarını istiyoruz. 'Şehit ailelerine destek amaçlı yardım kampanyaları neden başlatılmıyor' İnsanlık adına yapılabilecek bu kampanyaya neden sivil toplum kuruluşlarımız öncülük etmiyor? Somali'de Eritre'deki insanlara yardıma koşanlar, kendi insanlarına mağdurlarına sahip çıkmıyorlar. Yardımlar için illa deprm gibi doğal afetler mi gerekir? Yaşadığımız topraklarda kanayan yaralara ve akan gözyaşlarına katkıda bulunacak olan davranışlar Anadolu insanımızı en azından teselli eder. Bırakın yardım kampanyasını bu şehitler için en azından taziye ve kınama yayınlayamayanların toplum adına söyleyecekleri sözleri olamaz. Birlik ve beraberliğin, dayanışmanın olmadığı yerse huzur ve barış olamaz. Ãzülerek şunu ifade etmek istiyorum. En az teröristleri destekleyenler kadar cesaretiniz olsun. Saygılarımızla www.belcikahaber.be
