Estima Åirketiânin yaptıÄı nabız yoklaması, Türk halkının Haziran ayında ABâye güven oranı yüzde 35 iken, bu oranın yüzde 25âe düÅtüÄünü ortaya koyuyor... Türkiye'nin Avrupa BirliÄi (AB) müzakerelerine baÅlamasından 10 ay sonra, AKP Hükümetiânin ABâ
Estima Åirketiânin yaptıÄı nabız yoklaması, Türk halkının Haziran ayında ABâye güven oranı yüzde 35 iken, bu oranın yüzde 25âe düÅtüÄünü ortaya koyuyor... Türkiye'nin Avrupa BirliÄi (AB) müzakerelerine baÅlamasından 10 ay sonra, AKP Hükümetiânin ABâye âilgisizâleÅtiÄi tartıÅılırken, kamuoyunda da güvenin azaldıÄı gözleniyor. Estima AraÅtırma&DanıÅmanlık A.Åânin 14 AÄustos-21 AÄustos tarihleri arasında, 18 yaÅ üstünde 1500 kiÅi arasında yüz yüze yaptıÄı kamuoyu yoklamasında çarpıcı bulgular ortaya çıkıyor. GeçtiÄimiz Haziranâda yayınlanan Eurobarometer araÅtırmasında ABâye güven oranı yüzde 35 iken, Estimaânın kamuoyu araÅtırmasanın bu oran yüzde 25âe düÅüyor. ABâye güvenmeyenlerin oranı ise yüzde 60. Bu oran ABâye yeni katılacak Bulgaristanâda yüzde 57, Romanyaâda yüzde 68, üyelik müzakereleri devam eden Hırvatistanâda yüzde 38. SON 3-4 YILDA AZALIYOR Aslında yapılan araÅtırmada, ABâye güven duymadıklarını söyleyenlere, ne zamandan beri bu fikir içinde oldukları sorulduÄunda, çoÄunluÄunun baÅından beri güvenmedikleri ortaya çıkıyor. Bu yönde cevap verenlerin oranı yüzde 75.8. ABâye güven duymayan her 4 kiÅiden 3âü baÅından beri aynı fikri taÅıyor. Ãnemli oranda, yani yüzde 20âsi ise son birkaç yılda ABâye olan güvenlerinin azaldıÄını söylüyor. Yani her 5 kiÅiden 1âi son 3-4 yılda güven kaybına uÄradıÄını söylüyor. Nedeninin son yıllarda izlenen politikalar olduÄunu gösteriyor. Aslında Türk halkının ABâye olan güvensizliÄinin altında, ABânin Türkiyeânin üyeliÄini garanti etmemesi, ABânin bu konuda görüÅbirliÄi içinde olmaması yatıyor. Åöyle ki, halkın yüzde 29âu ABânin Türkiyeâyi oyalaması ve davranıÅlarının güven vermemesi gerekçe olarak gösteriyor. Bu da Avrupa BirliÄi yetkililerinin Türkiyeâye yönelik politikalarını ve söylemlerini güven verecek Åekilde yeniden oluÅturmalarının zorunluluÄunu ortaya koyuyor. Bu yapılabilirse, bu nedenlere dayalı güvensizlik oranının azalması mümkün olabilir. AraÅtırma bir baÅka bulguyu da ortaya çıkarıyor. ABâye yönelik muhafazakar ve ulusalcı/milliyetçi kaynaklı güvensizliÄin de ciddi oranlarda olduÄunu gösteriyor. Burada AB ve Türkiye arasındaki kültürel/ tarihsel uyuÅmazlık ile ABânin Türkiyeânin egemenliÄine zarar vereceÄi düÅünceleri öne çıkıyor. Bu yöndeki güvensizliÄin politika deÄiÅiklikleriyle giderilmesi çok da kolay gözükmüyor. SONUà DEÄİÅEBİLİR Mİ? Sonuç olarak, ABâye duyulan güvenin azalmasında en önemli etken, ABânin Türkiyeâye yönelik politikalarının kesinlik ve kararlılık içermeyen, samimi ve açık olmayan, oyalayıcı nitelikte görülmesi ve algılanmasıdır. Ayrıca OrtadoÄuâdaki geliÅmelere paralel olarak, Türkiye ve AB arasında kültürel, dini, tarihi farklılıkların bir kan uyuÅmazlıÄı yarattıÄı ve bunun da güvenli iliÅkiler oluÅturmayı engellediÄi yönündeki düÅünceler de güç kazanmaktadır. Bu nedenle, AB tarafının daha açık, samimi, hedefleri net olarak ortaya koyan bir politika izlemesi güven kaybını önleyecek bir husus olarak görülebilir. Bu yapılabilirse, yüzde 25âlik güven oranı, son 3-4 yılda güvenini yitiren yüzde 20ânin, esasen bunun da ABânin oyalayıcı ve çifte standartlı tutumundan kaynaklandıÄını düÅünen insanların (yüzde 30) yeniden güveninin kazanılmasıyla yüzde 50ânin üzerine çıkarılabilir. SORUN KÃLTÃREL FARKLILIK AraÅtırmaya katılanların yaklaÅık üçte biri yani yüzde 33.7âsi, Türkiye ve AB iliÅkilerindeki en önemli sorunun, aradaki kültürel, dinsel farklılıklar olduÄunu düÅünüyor. Tarihi farklılıkları iÅaret edenlerin oranı ise yüzde 5.7. Bu kaygının giderilmesinde Türkiye ve AB taraflarına, iliÅkilerin daha açık, Åeffaf, güvene dayalı, bir Åekilde sürdürülmesi görevi yüklediÄi açıktır. AraÅtırmada, Türkiye-AB iliÅkilerinde Türkiyeâden kaynaklanan sorunlara da deÄinilmiÅtir. Türkiye ekonomisinin kırılgan ve zayıf olması yüzde7.8, insan hakları ve demokrasi sorunları yüzde 6.9, eÄitim sorunu yüzde 6.5, nüfus yapısı yüzde 5,9, tarıma dayalı az geliÅmiÅ sosyo-ekonomik yapı yüzde 2.4), coÄrafi konum yüzde 1.3, öne çıkan hususlardır. Bunların toplamı yüzde 30,8 yapmaktadır ki bu da kamuoyunun üçte birinin sorunun Türkiyeâden kaynaklandıÄını düÅündüÄünü göstermektedir. AB TÃRKİYE'Yİ OYALIYOR Yapılan araÅtırmada, ABâye güven duluymamasının en önemli nedeni, ABânin Türkiyeâyi oyalaması, aldatması, davranıÅlarının güven vermemesi olarak ortaya çıkıyor. Bu yönde görüÅ bildirenlerin oranı yüzde 29.2âdir. Bu görüÅün altında Türkiyeâye yönelik yaklaÅım farklılıkları, Türkiyeânin üyeliÄi konusunda görüÅ birliÄi saÄlanmamıÅ olması yatmakta. Kamuoyunun üçte biri ABânin Türkiyeâyi üye olarak kabul etme konusunda tereddüt içinde olduÄunu, bu nedenle de Türkiyeâyi oyaladıÄını düÅünmekte. Aynı Åekilde, ABânin Türkiyeâye eÅit-adil davranmadıÄı, çifte standartlı bir yaklaÅım içinde olduÄu yönündeki düÅünce de önemli oranda. Yani yüzde 16. Ayrıca ne yaparsa yapsın, ABânin Türkiyeâyi istemediÄi, reddettiÄi Åeklindeki güvenlik ifadesi de öne çıkmaktadır. RUMLAR'DAN YİNE VETO TEHDİDİ Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiyeânin AB ile müzakere sürecinde veto tehdidini yeniden gündeme getirdi. Rum DıÅiÅleri Bakanı Yorgo Liliakas, âTürkiyeânin Kıbrıs Cumhuriyetiâne karÅı yüklendiÄi sorumlulukları yerine getirmemesi durumunda müzakere sürecinde baÅka bir baÅlıÄın açılıp kapanmasına onay vermemiz söz konusu deÄilâ dedi. Türkiyeânin müzakere etmesi gereken 35 baÅlıktan Åu ana kadar sadece biri; bilim araÅtırma baÅlıÄı açılıp kapanmıÅ durumda. Ankaraâya yönelik bir dizi giriÅim planladıklarını belirten Liliakas, Türkiyeânin ilerleme raporunun sunul-masını beklemeden, söz konusu giriÅimleri üye ülkeler ve AB kurumları çerçevesinde hayata geçireceklerini savundu. HÃKÃMETİN AB'YE İLGİSİ AZALDI MI? Finans çevrelerinin yakından takip ettiÄi Financial Times, Türk hükümetinin ABâye karÅı ilgisiz kaldıÄını yazdı. AB ile koordinasyonu saÄlaması gereken Ali Babacanâın Brükselâe çok az gittiÄini belirten Financial Times gazetesi Åu yorumu yapıyor: âDiÄer aday ülkelerin Brükselâde diplomatik ve müzakere ekipleri bulunurken, yetenekli, ancak tecrübesiz bir bakan olan Babacan, bir yıl geçmesine raÄmen Avrupa Komisyonuânu çok az ziyaret etti.â CHIRAC: GENİÅLEME KADER DEÄİL Fransa CumhurbaÅkanı Jacques Chirac, ABânin geniÅlemesinin bir kader gibi algılanmaması gerektiÄini söyledi. Fransaâyı yurtdıÅında temsil eden tüm büyükelçilerin katıldıÄı yıllık konferansta konuÅan Chirac, ABânin geniÅlemeyle ilgili taahhütler verdiÄini, ancak bu taahhütlerin âçaresiz kaderin zorlamasıâ olarak algılanmaması gerektiÄini belirtti. Jacques Chirac, geniÅleme için, âhazmetme kapasitesiânin ve âAvrupa BirliÄi içindeki kurumların daha iyi iÅleyiÅininâ gerekli olduÄunu söyledi.