GÜLÜMSEME GÜNÜ’NDE BRÜKSEL’DEKİ NASRETTİN HOCA HEYKELİ TEMİZLENDİ

3 Ekim Dünya Gülmece Günü’nde Belçikalı Türkler, mizah yazarı Erdinç Utku’nun çağrısıyla Nasrettin Hoca heykelinin çevresini temizledi. Çocukların katılımı etkinliğe renk kattı.

3 Ekim Dünya Gülmece Günü’nde Belçikalı Türkler, mizah yazarı Erdinç Utku’nun çağrısıyla Nasrettin Hoca heykelinin çevresini temizledi. Çocukların katılımı etkinliğe renk kattı.

Brüksel’de yaşayan mizah yazarı Erdinç Utku’nun çağrısıyla bir araya gelen Belçikalı Türkler, Dünya Gülmece Günü’nde Nasrettin Hoca heykelinin kaidesini ve çevresini temizledi. Yağmura rağmen düzenlenen etkinlikte, Binfikir Çocuk Tiyatrosu’nun minik oyuncularının heykeli temizlemesi sevimli görüntüler oluşturdu. Çocukların yaptığı bazı resimler de heykelin arkasına asıldı.
“Hocaya sahip çıkmalıyız”
Etkinlikte konuşan Utku, katılımcılara teşekkür ederek Dünya Gülümseme Günü’nü kutladı. 2006’dan bu yana heykeli yakından takip ettiğini hatırlatan Utku, heykelin 2018’de eski yerinden alınarak Brüksel’in Türk caddesi olarak bilinen Chaussée de Haecht (Haachtsesteenweg) üzerine taşındığını ve yedi yıldır orada durduğunu söyledi.
Utku, Belçikalı Türklerin kendilerini milliyetçi olarak tanımlamalarına karşın Türkçeye ve Türk kültürüne yeterince sahip çıkmadıklarını belirterek, “Türk lirasının üzerindeki Atatürk ya da Fatih Sultan Mehmet ile daha çok ilgileniyorlar” dedi. Temizlik çalışmasına katkılarından dolayı “Parke Mehmet” Mehmet Yılmaz’a, Levent Börek’in sahibi Mehmet Gürz’e ve Kadir Özkara’ya teşekkür etti.
Josaphat Parkı önerisi
Utku, iki yıl önce dile getirdiği önerisini yinelerken şunları söyledi:
“Nasrettin Hoca’nın yeri, Türkler arasında ‘eşekli park’ diye bilinen, birçok sanatçı ve düşünürün heykelinin bulunduğu asırlık Josaphat Parkı olmalıdır. Heykel çocuk oyun alanının yakınına konabilir, oyun alanına da ‘ters binilen tahta eşek’ gibi oyuncaklar eklenebilir. Böylece parkın adı ‘eşekli park’ değil, ‘Nasrettin Hoca’lı park’ olur. Eğer heykel şimdiki yerinde kalacaksa, etrafı sevimli hale getirilmeli ve arka duvara kocaman bir Avni ya da Abdülcanbaz çizilmelidir.”
“Hoca palyaço değil, halk filozofu”
Uzun vadeli farklı bir öneri de sunan Utku, Nasrettin Hoca’nın evrensel bir değer olduğunu vurguladı:
“Bir Belçikalı’nın Hoca’yı bir Türk’ten daha iyi anlayamayacağını kimse iddia edemez. Yıllar önce Anvers’te bir şenlikte Hoca kıyafetli biri şeker dağıtıyordu. Belçikalı arkadaşım Tony yanıma gelip, ‘Erdinç, Nasrettin Hoca palyaço değil, o bir halk filozofu’ dedi. Bu bana sorumluluğumu hatırlattı. 2008’de Saint Nikolas’ı tanıyan çocuklara Nasrettin Hoca’yı da tanıtmak için ‘Nasrettin Hoca, Saint Nikolas ve Gülmeyen Kız’ oyununu yazdım. Daha sonra oyunun Flamanca-Türkçe ve Fransızca-Türkçe çizgi romanını yaptık.”
Utku, Nasrettin Hoca’nın felsefesini en iyi yansıtan eserin seçileceği uluslararası bir yarışma düzenlenmesi gerektiğini belirtti. “Ben heykeltıraş değilim ama tasarlasaydım, Troya Atı gibi tahtadan bir eşek ve Hoca heykeli yapar, çocukların üzerinde ve içinde oynamasını sağlardım. Böylece Belçikalı çocukların Türk kültürüne ilgisi de artardı” diye konuştu.
1 Nisan’da sergi buluşması
Etkinlik, temizlik çalışmalarının ardından yapılan görüş alışverişi ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Katılımcılar, 1 Nisan 2026’da açılacak “Çocukların Gözüyle Nasrettin Hoca” resim sergisi için yeniden buluşma kararı aldı.