Anne-baba olmanın en zor yanlarından biri de, ölümle yaşanacak olan ayrılık gerçeğini kabullenebilmektir. Hiçbir anne-baba yoktur ki, çocuklarının ölümü hakkında konuşurken âAllah göstermesin.â diye dua e
Peki neden? Pedagoji bilimi, âebeveyn bağımlısıâ çocuklardan bahsederken, çocuk bağımlısı anne-babaları da es geçmez. Yani, çocuklar mı anne-babalarına karşı bağımlı olma riski taşırlar, yoksa daha çok, anne-babalar mı çocuklarına karşı bağımlı olma riski ile karşı karşıyadırlar? Bu soruya hemen cevap vermek gerekirse, âHer anne-baba, potansiyel bir âçocuk bağımlısıâdırâ diyebiliriz. Eğer vaktinde çözüm üretilmez, tedbirler alınmaz ise, bu âpotansiyel bağımlılık riskiâ harekete geçer ve hem çocuğun hem de anne-babanın hayatını kâbusa çevirebilir. Buna karşılık, çocukların, anne-baba bağımlısı olma riski çok daha azdır. Ãocuklarda var olduğu zannedilen âanne-baba bağımlılığıâ, bir âdavranış sapmasıâdır. Bu daha çok, âgüçlüye teslim olmaâ ya da, âgüçlüye yapışmaâ şeklinde kendini göstermektedir. Ãocuklar kozadaki kelebeğe benzer Ãocukların aile içindeki halleri, koza içindeki kelebeğe benzer. Bir kelebek için âkoza yaşantısıânın her saniyesi çok önemlidir. Hatta kelebeklerin kozadan çıkışı bile çok özeldir. Koza içindeki hayatını tamamlayan kelebek, yumuşacık başı ile önce kozayı deler. O narin ve hassas vücudu ile kozada açtığı küçücük delikten dışarı çıkmaya çalışır. Ama bu çok da kolay olmaz. Ãünkü delik küçük, kelebeğin vücudu büyüktür. Yavru kelebek, önce kafasını, sonra vücudunu o incecik delikten dışarı çıkartmak için mücadele eder. Rengârenk ve hassas kanatları âha yırtıldı ha yırtılacakâ korkusu ile bir sağa bir sola yalpa yaparak dışarı çıkmaya başlar. Eğer siz, bir anne kelebek olarak, yavru kelebeğinizin bu kıvranışlarına üzülür ve âYavrum dışarı daha kolay çıksınâ diye, deliği genişletirseniz, sizin kelebeğiniz bir ömür boyu uçamaz. Ãünkü, yavru kelebek, daracık o delikten dışarı çıkmaya çalışırken, koza içinde, vücuduna bulaşmış olan bir sıvıyı da kanatlarından sıyırmaya çalışmaktadır. Kozadan zorlanarak çıktığını zannettiğiniz yavru kelebeğiniz, aslında, kanatlarındaki sıvıdan kendini kurtararak, uçuşa hazırlamaktadır. Eğer yavru kelebeğiniz, kozadan çıkarken, kanatlarındaki sıvıyı kozadaki o dar delik vasıtası ile sıyırmamış ise, kelebeğiniz artık hiçbir zaman uçamayacaktır. Her kanat çırpışında, ıslak kanatları ya birbirine yapışacak, ya da kanatlarını ağırlıktan taşıyamayacaktır. Kozadan çıkmaya çalışan kelebeğin çırpınışlarına acıyan anne kelebek, yavru kelebeğinin bütün bir hayatının kararmasına neden olabilir. Böylesi bir kelebek, artık kendi hayatını devam ettirebilmek için âbaşkalarına bağımlıâ hale gelecektir. Kendisini tehlikelerden koruyamayan bu kelebek, tehlike anını önceden haber veren bir başka kelebeğe ihtiyaç duyacaktır. Uzaklara gidip beslenemeyen kelebek, kendisine yiyecek getirecek bir başka kelebeğe ihtiyaç duyacaktır. Hayatını birine yapışarak bir asalak gibi sürdürmek zorunda kalacaktır. âKelebek ve kozaâ örneğinde olduğu gibi, âaşırı koruma hissiâ ile çocuklarına sahip çıkan anne-babalar, çocuklarına iyilik yaptıklarını zannettikleri halde, zarar vermektedirler. Onların hayata hazırlanmasına izin verilmeyerek, sosyal hayatlarını başkalarına bağımlı hale getirmektedirler. Aşırı koruyucu aile içinde yetişen çocuklar, kozadan suni müdahale ile çıkartılan kelebek gibi, sosyal hayata atılmak için gerekli olan donanıma sahip olamamaktadır. Ãocuk hata yaptıkça tecrübe kazanır Ãocukların hata yapmasına göz yummak gerekir. Ãünkü hata yaptıkça tecrübe kazanırlar. Tecrübe başarıya yürüyen insanın en güçlü hafızasıdır. Ãocuk pratikte bir şeyler yaptıkça yapabileceği şeyleri keşfeder. Eğer anne-baba, âAman oğlum sen yapma, ben hallederim.â diyorsa, âAman kızım, sen yapamazsınâ¦â diye pratik tecrübe kazanmasına izin vermiyorsa, bu tür çocuklar, hayatlarının geri kalan kısmını, birilerine muhtaç olarak geçirme eğilimi içerisine girebilirler. Aşırı korumacı ve âevlatkolikâ bir aile içindeki çocuk, kendini ve kendi kabiliyetlerini tanıyamaz, hata yapmaktan korkar, hata yapmadıkça ve risk almadıkça, atacağı her adımda, tereddüt ve kararsızlık içinde kalabilir. Ãnce anneye, sonra âçevreâye bağımlılık Davranışları çekingence olan, sosyal hayata hazırlanamamış çocuklar için âanne-baba bağımlısı çocukâ demeyi tercih etmiyoruz. Ãünkü bu haldeki bir çocuk, çocukluk döneminde anne-babasına bağlı olsa da, yetişkinlik döneminde okuldaki grup liderine, evlendiğinde de eşine bağımlı olma eğilimi taşır. Farklı kişilere olan yapışma ihtiyacı bir âdavranış sapmasıâdır. Halbuki, anne-babaların çocuklarına olan bağımlığı, âsadece ve kesinlikle kendi çocukları içindirâ. Ãocuklar ise, daha sonra çevrede bulunan en yakın âgüçlüâ kişiye yönelebilmektedir. Bu da hayatta tek başına ayakta kalmayı zorlaştırmaktadır. Anne-babalar ikaz ediliyor Tegabün Sûresiânin 15âinci ayetinde âMallarınız, evlatlarınız sizin için sadece bir imtihandır.â buyurularak, çocukların bir imtihan vesilesi olduğuna; hayatın asıl amacı olmadığına dikkat çekiliyor. âÃekirdekten Ãınaraâ isimli çocuk terbiyesi kitabında âaşırı evlat tutkusuânun insanı birçok değerden alıkoyabileceğine dikkat çekilerek, anne-babaların, çocuklarına olan aşırı düşkünlüklerinin âGayretullahâaâ da dokunabileceği yönünde uyarılarda bulunulmaktadır. Yani, âmuhabbetin dozuâ iyi ayarlanmalıdır. Böyle olmazsa çocuğunuz, sokakta, okulda ve sosyal hayatta sürekli kollanma duygusuyla hareket edecek, bunu göremeyince de hayal kırıklıkları yaşayacaktır. Sizin dozunda bırakamadığınız sevginiz ona fayda değil zarar verecektir. -------------------------------------------------------------------------------- âBağımlılıkâ kaos, âbağlılıkâ huzur doğurur :: Mademki her bir anne-baba, potansiyel bir âçocuk düşkünüâdür, o halde, insanların hayatını altüst edebilecek bu risk, kontrol altına alınmalıdır. Kontrol altına alınmış olan ebeveyn-çocuk ilişkisine, âbağlılıkâ diyoruz ki, sağlıklı bir anne-babanın çocuğu ile ilişkisi, âbağlılıkâ çerçevesindedir. :: Bağlılığın azalması ile âilgisiz anne-babaâ, bağlılığın çoğalması ile de âbağımlı anne-babaâ oluşur. :: Anne-babaların çocuklarına karşı çok düşkün olma riski taşıyor olmalarına rağmen, çocuklar anne-babalarına karşı aynı riski taşımamaktadır. :: Ãocuklarda var olduğu düşünülen âbağımlılıkâ hali, asıl itibarıyla bir âdavranış sapmasıâdır ve çocukların hayata hazırlanmasındaki âkırılmalarâ olarak değerlendirilmesi gerekir. -------------------------------------------------------------------------------- Bağımlı anne-babaların çocuklarını bekleyen tehlikeler 1- Ãocuklarının yapması gereken işleri kendileri yaptığı için, çocuk hayata yeterince hazırlanamaz. 2- Ãocuk aşırı sevgiden rahatsız olabilir, bunu suistimal edebilir. ya da sevgisizlik anında boşluğa düşebilir. 3- Ãocuklarının, kendi arzu ve isteklerine göre meslek seçmelerini isterler, onların istek, imkân ve kabiliyetlerini dikkate almazlar. 4- Ãocuklarına düşkün anne-babalar, çocuklarını evlendirseler bile, çocuklarının eşleri tarafından ihmal edildiği ve gerekli değerin verilmediği endişesini taşırlar. Ãocuklarının yeni hayatlarına da aşırı müdahil olurlar. 5- Ãocuklar yetişkin bile olsa, her an bir hata yapacağı endişesini üzerlerinden atamazlar. Bu hal, hem anne-babayı, hem de çocuğu gergin bir bekleyişe iter. 6- Bağımlı anne-babalar, ölümle yaşanacak ayrılık gerçeğine hazır değildirler. Böylesi bir anda ağır zihinsel travma geçirebilirler. 7- Kendi huzur ve mutluluklarını çocuklarına endeksledikleri için, mutluluk ve huzur duyulacak asıl kaynaklarını ihmal edebilirler. 8- Bağımlı anne-babaları bekleyen en büyük risk âmanevi boşluğa düşmeâ riskidir ADEM GÃNEŞ - Ailem dergisi