Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugünlerde Gazze'de tüm İslam âleminin ve insanların içini burkan acıların yaşandığını belirterek, "Bugün içimizi burkan, yüreğimiz parçalayan manzara Kerbela'n
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugünlerde Gazze'de tüm İslam âleminin ve insanların içini burkan acıların yaşandığını belirterek, "Bugün içimizi burkan, yüreğimiz parçalayan manzara Kerbela'nın izdüşümü değil midir? Irak'ta yaşanan Kerbela'nın yansıması değil midir?" ifadelerini kullandı. Ãncülüğünü AK Parti İstanbul Milletvekili Reha Ãamuroğlu'nun yaptığı Muharrem Orucu İftarı, Fersahe'de gerçekleştirildi. İftara; Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Diyanet'ten Sorumlu Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Emniyet Müdürü Celalattin Cerrah, Yazarlar Vakfı'ndan Harun Tokak, MHP İstanbul İl Başkanı İhsan Barutçu, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Pabuçcu katıldı. Türkiye'nin dört bir yanından gelen Alevi dernek yöneticileri de iftarda yer aldı. Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın bulunduğu masada Reha Ãamuroğlu ve eşi Meltem Ãamuroğlu ile Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, Hacı Bektaş Veli'nin torunu Timurtaş Ulusoy, Refet Tülek, Kurtcebe Noyan, AK Parti İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit yer aldı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ile Fener Rum Patriği Bartholomeus aynı masayı paylaştı. Reha Ãamuroğlu'nun düzenlediği iftarın ilki geçen yıl 12 Ocak'ta Ankara Bilkent Otel'de yapılmıştı. Feshane'deki Muharrem İftarı'nda geçen yıl olduğu gibi et ve etli gıdalar menüde yer almadı. Masalara bıçak ve su da konulmadı; ancak meyve suyu yer aldı. Duaların okunduğu ilahilerin söylendiği iftar programında konuşan Başbakan Erdoğan, birlik ve beraberlik mesajları verdi. Konuşmasına "Sevgili canlar, değerli kardeşlerim" sözleriyle başlayan Erdoğan, bin 369 yıl önce Kerbala'da insanlık tarihinin en acı olaylarından birinin yaşandığını dile getirdi. Başta İmam Hüseyin olmak üzere Peygamber Efendimiz'in aile efradının açlık ve susuzlukla baş başa bırakıldıktan sonra hunharca katledildiğini aktaran Erdoğan, "Mazlum ve maktul Hüseyin Efendimiz'i de burada bir kez daha rahmetle yad ediyorum, anıyorum." diye konuştu. Bin yıllarca sevgi üzerine inşa edilen İslam Medeniyeti'nin Kerbela'da ağır bir yara aldığına değinen Erdoğan, "Kazım Paşa'nın ifade ettiği gibi: 'Düştü Hüseyin atından sahrayı Kerbela'ya Cibril var haber ver Sultan'ı Enbiya'ya'. Böyle önemli bir günde ortak matemimizde sizlerle bir aradayız." şeklinde konuştu. "GAZZE, KERBELA'NIN İZ DÃŞÃMÃDÃR" Filistin ve Gazze'de İsrail'in yaptığı katliamlara da değinen Erdoğan, "Bugün Gazze'de hepimizin içini burkan, yüreğimizi parçalayan, gözyaşlarımızı sel olup akıtan manzara Kerbela'nın bir izdüşümü değil midir? Irak'ta yaşadığımız acı Kerbela'nın bugüne yansıyan bir örneği değil midir? Tarih boyunca ve bugün insanları birbirine düşüren, düşman eden, işi savaşa çatışmaya götüren, Kerbela'nın anlaşılmaması değil midir? Hüseyin'i mazlum bu ümmetin arasına fitne girmesin diye mübarek bedenini siper etmiştir. O zaman bu ayrı gayri nedir, bölünmüşlük, sevgisizlik nedir?" sözlerini kullandı. Türkiye'de insanlar arasına ayrım sokmaya çalışan kirli tezgâhların bulunduğunu; marjinal ve fanatik yaklaşımların gözlendiğine değinen Erdoğan, bunların başarılı olamayacağını söyledi. Erdoğan, "Bizler aynı inanç ikliminin, aynı gönül ikliminin damlalarıyız. Biz birbirinden ayrı damlalar halinde yaşamıyoruz. Aksine farklı damlaların bütününden oluşan bir deryada okyanusta yaşıyoruz. Aynı toprağın hamuruyla mayalandık, Aynı güneş gönlümüzü aydınlattı. Bizim birlik ve beraberliğimiz bin yılı aşan bir dayanışmadır. Hem hal olmadır, yek vücut olmadır. Acıyı bal eylemesini bilmiş bir medeniyetiz. Şu Anadolu'da bin yıldır mensubu olduğumuz medeniyet bizim el ele omuz omuza gönül gönle inşa ettiğimiz ortak bir medeniyettir. Hiç şüphesiz ki Alevi Bektaşi kültürü Anadolu'muzun eşsiz zenginliklerinden biridir." diye konuştu. Alevi önderlerinin talepleri ile ilgili açıklamalarda da bulunan Erdoğan, Aleviliğin ders kitaplarında yer alması ile ilgili çalışmanın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapıldığını ve somut bir adım atılarak ilk defa kendi dönemlerine de Aleviliğin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarına girdiğini belirtti. Düzenlemeleri yaparken birçok sivil toplum kuruluşunun bilgisine başvurduklarını aktaran Erdoğan, yanlışlıklar, eksiklikler varsa bunları da yapmaya hazır oldukları mesajını verdi. Erdoğan, "Burada yer alan bilgilerin öğretin niteliğine ilişkin bir tartışma varsa, eğer yanlışlar varsa, düzeltilmesi gerekli noktalar varsa, bunların yeniden düzenlenmesinde bizler açısından en ufak bir beis yoktur. Bizim derdimiz bağcıyla değil, üzümü yemektir. Bu ülkede bu eksikleri gidermektir. Bu bir uzmanlık işidir. Burada amaç hiçbir sosyal kesimi rencide etmeden, mağdur etmeden, töhmet altında bırakmadan değerli sağlıklı bir öğretim çabasıdır." şeklinde konuştu. "TRT 6 İLE EZBERLERİ BOZDUK; DEVAMI GELECEK" Televizyon yayınları ile ilgili ezber bozan bir tavır içinde olduklarını belirten Erdoğan, geçtiğimiz yıllarda 'haftada 1 saat Kürtçe yayın yapılabilir mi' tartışmasının yapıldığı Türkiye'de kendilerinin bu sorunu bir yere oturttuğunu aktardı. "Ne yarım saat ne 1 saat tam 24 saat Kürtçe yayın yapıyoruz." diyen Erdoğan, söyle konuştu: "Mademki İngiltere'nin sadece bir televizyonun BBC'nin 33 ayrı dilde kanalı var, biz de bir kanalımızı Kürtçe yayına 24 saat tahsisi ederiz. Bununla bir adım attık. Memnun olanlar olmuştur, memnun olmayanlar da olmuştur; ama biz bu adımı attık. İnanıyorum ki bu noktada çok anlamlı ve tarihi bir adımı gerçekleştirdi. TRT 2 Televizyonu Muharrem Ayı boyunca Alevi vatandaşlarımızla ilgili özel yayın gerçekleştirmeye başladı. Bu da önemli ve 1 ay sürecek bu yayın. Bu tür özel programlar TRT'de hep yer alacak. Devamı da gelecektir." Nazım Hikmet'in Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geri alınması ile ilgili de konuşan Erdoğan, "Biz de şiir mağduru olarak bunları yaşadık. İyi biliyoruz." sözleri salondakiler tarafından alkışlandı. "Fikrin ve şiirin Kerbela'sı olmaz." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz düşüncenin Kerbela'sını yaşamak istemiyoruz. Bunun için varımızı yokumuzu ortaya koyduk. Fikrin, şiirin Kerbela'sı olmaz. Bunu yapamazsınız. Hamdolsun Nazım Hikmet'i de tekrar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul etmek bize nasip oldu. Bunu niye söylüyorum? Sene 51, vatandaşlıktan çıkış, sene 2008 tekrar vatandaşlığa kabul. Bu konuda bizim hiçbir endişemiz yok. Bunu başkaları da takip edecek. Her türlü öneriyi, tavsiyeyi talebi değerlendirir istişare eder ve vatandaşlarımızın lehine olacak şekilde uygulama planına getiririz." "ÃETELERLE SAVAŞ DEVAM EDECEK" Türkiye'de sosyal hukuk devletinin, demokrasinin daha da iyi oturması için mücadelelerinin devam edeceğinin altını çizen Erdoğan, "En büyük mücadeleyi mafyalarla, çetelerle verdik, veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Asla ve asla bütün sorunları çözdük iddiasında olmadım. Her alanda daha kat edeceğimiz uzun bir mesafe var. Demokrasi, insan hakları, ekonomi noktasında daha yüksek hedeflerimiz var. Türkiye'deki her kardeşimizin sorunlarını çözmek için 6 yıldır önemli yol alıyoruz." ifadelerini kullandı. İftarda konuşan Cem Vakfı Başkanı İzzetten Doğan ise, ders kitaplarında Alevi-islam anlayışının konmasını istedi. Alevileri yönelik olarak bütçeden pay isteyen Doğan, alevi dedelerine maaş bağlanması talebini de yineledi. Konuşmaların ardından Antalya Elmalı Tekke Köyü merkezli Abdal Musa Vakfı Başkanı Ali Tören, kendi yetiştirdikleri bir sepet elmayı Erdoğan'a hediye etti.