AŞIK YOKSUL DERVİŞTEN KERBELA AĞITLARI

Türkiye'nin tanınmış aşıklarından Aşık Yoksul Derviş'in Muharrem ayı nedeniyle gönderdiği 'Kerbela Ağ

Türkiye'nin tanınmış aşıklarından Aşık Yoksul Derviş'in Muharrem ayı nedeniyle gönderdiği 'Kerbela Ağıtları'nı sizlerle paylaşıyoruz.

AĞLADI 

El aman Allah’  ım bu nasıl acı?

Aktı  göz yaşlarım kiryan ağladı,

Yoldu saçlarını  yirmidört bacı,

Sine delik, ciğer püryan ağladı. 

Şah Hüseynin eşi Ol Şehribani,

Zülcenah üstünde kıldı devranı,

Yürütüldü  Ehlibeytin kervanı,

Bindi develere uryan ağladı. 

Yedi kat semadan koptu bir feryat,

Şah Hüseyin’ e kıydı, bu nasıl ümmet?

İşte mümin, müslüm cümle kainat,

Yer, gök, doğu, batı, her yan ağladı. 

Yetmişiki server sözünden dönmez,

İnsan değil, cümle mahluk dayanamaz,

Sakine yavrumun feryadı dinmez,

Oldu ki gözü  kiryan ağladı. 
 

Elleri kurusun, Allah, zalimin,

Enbiya, evliya dediler amin,

Ela naletullahi alez zalimin,

İnan, ayet ayet Kur’an ağladı. 

Hangi kitaptadır böyle yazılar?

Su diye inleşir körpe kuzular,

Yirmi dört bacının bağrı sızılar,

Eğer insan, eğer hayvan ağladı. 

Matem tutup saçlarını yolanlar,

Gece gündüz yandı şahı bilenler,

Yoksul Derviş  derki, aşık olanlar,

Bir ay, bir gün değil her an ağladı. 

M A N Z U M    K E R B E L A Aşık Yoksul Derviş        SAYFA  36

M A N Z U M   K E R B E L A

GELİYOR 

Gelin kardeşlerim karşı gidelim,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor,

Yakalım ciğeri püryan edelim,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Bacılar, masumlar hep bir oldular,

Feryat edip saçlarını yoldular,

Şehitlerin başlarını aldılar,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Şehitlerin yaraları kanıyor,

Ehlibeytin çadırları yanıyor,

Bacılada,  develere biniyor,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Sakine, babasın cesedin gördü, 

Varıp babasına yüzünü sürdü, 

Kimseler çekmedi böylesi derdi,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Şühedalar al kanlara boyandı,

Zarı  figan arş âlaya dayandı, 

O Masum yavrular susundan yandı, 

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

İnsi, cinni melekler derildi?

Matem tutup birbirine sarıldı, 

Böylesi zulümler nerde görüldü?

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Sakine benziyor kırmızı güle,

Soldu gül yanağı kuru bir lale,

Suyun yokmu diyor Ey Zeynep hala,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor.

M A N Z U M    K E R B E L A Aşık Yoksul Derviş        SAYFA  37

M A N Z U M   K E R B E L A

GELİYOR 

Hazin hazin gider Küfe yoluna,

Hele bakın Sakine’ nin haline,

Zincir vurulurmu masum koluna?

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Ekber ile Askar o körpe kuzu,

Al kana belendi o nurlu yüzü, 

O da Muhammed’  in gelini kızı, 

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Abbas’  ın kesildi her iki kolu,

Şehzade Kasım’  ın perişan hali,

Susuzluktan kurur dudağı, dili,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Ol Celal Abbas’  ın kolu kesildi,

Elinde sancağı kana basıldı, 

Evliya, enbiya matem yas oldu,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Çağırdım bağırdım duyulmaz sesim,

Kanlara boyandı  cenabı Kasım,

Feryat ile ağlar Rukiye, Gülsüm,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Hazreti Resulün gonca gülleri,

Perişandır masumların halleri,

Bakın, kandan kınalıdır elleri,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Bir selam yollasam gülyüzlü dosta,

Zeynel Abidin’im çok ağır hasta,

Ehlibeyti seven hep cümle yasta,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor.

M A N Z U M    K E R B E L A Aşık Yoksul Derviş      

M A N Z U M   K E R B E L A

GELİYOR 

Zincirler vurmuşlar iki koluna,

Yirmi dört bacının bakın haline,

Kervanı  yürüyor Küfe yoluna,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Değmen Allah aşkı, incirin Zeyneb’ im,

Kollarını  keser zincir Zeyneb’ im,

Görülmedik zulüm nedir Zeyneb’ im,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Mazluma vermedi Fırat suyunu,

Esir edip Muhamed’in soyunu,

Yollarda dolaştı  matem ayını, 

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Şehriban’u Zülcenah’ la sır oldu,

Sakine’  nin naaşı yollarda kaldı, 

O Kü’fe şehrine bir haber geldi,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Ümmü Leyla şühedanın gelini,

Kerbela’  da soldurdular gülünü, 

Zincire vurdular iki koluna,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Bakın  Şah Hüseyin masumlarına,

Göz kamaşır Ehlibeytin nuruna,

Kervanı  yürüyor Küfe yoluna,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor. 

Yoksul Derviş  şehit oldu gaziler,

Su diye inliyor körpe kuzular,

Ümmü Gülsüm feryat ile sızılar,

Cenabı  Zeyneb’ in göçü geliyor.

YA HÜSEYİN DİYEREK 

Şah Hüseyin Zülfikarı kuşandı,

Enbiya, evliya yere döşendi,

Coşu huruş  etti sular boşandı,

Çağladılar ya Hüseyin diyerek. 

Dağlar, taşlar, çöller böyle bağrıştı, 

Kurtlar, kuşlar, mahlukatlar çağrıştı,

Zaru figan birbirine karıştı,

Ağladılar ya Hüseyin diyerek. 

Dinlediler Şah Ali’ nin nağrasın,

Bulmadılar bu dertlerin çaresin,

Yedi yerde Sakine’ min yaresin,

Bağladılar ya Hüseyin diyerek. 

Hele bakın gelinler kızlara,

Yaşlar revan oldu o gül yüzlere,

Ciğerini ateşlere, közlere,

Dağladılar ya Hüseyin diyerek. 

Yoksul Derviş, Dindiremem yasımı,

Şah Hüseyin eğleyemez Kasım’ ı,

Yirmidört bacıyı ondört masumu,

Eğlediler ya Hüseyin diyerek.