TÜRK DÜNYASININ KARAGÜNÜ HOCALI KATLİAMI-SOYKIRIMI!! / ABBAS UÇAR

26 Şubat günü Türk dünyası  ve Azerbaycan için en acılı, dehşet ve vahşet dolu günlerden biri olmasının yanısıra, aynı zamanda da insanlık tarihi için de kelimenin tam anlamıyla siyah bir sayfa, kara bir gündür.

26 Şubat günü Türk dünyası  ve Azerbaycan için en acılı, dehşet ve vahşet dolu günlerden biri olmasının yanısıra, aynı zamanda da insanlık tarihi için de kelimenin tam anlamıyla siyah bir sayfa, kara bir gündür.

    Türk Milletini “Sözde Ermeni Soykırımı” yapmakla suçlayanların, asıl Ermeni’lerin dün Anadolu’da, bugün Azerbaycan’da yaptıklarına dönüp bakmaları gerekmektedir.

     1992 yılının 25 Şubatını  26 Şubata bağlayan gecesi, ağır silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi’nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366’ncı Rus motorize Alayı, Hocalı’ya saldırarak tarihin en vahşi en acımasız katliamlarından birini yaptılar.

     Stratejik bir konuma sahip olan Hocalı’yı Ermeni’ler 10 Eylül 1991 tarihinden 25 Şubat 1992 tarihine kadar geçen 5 aylık süre içinde kuşatma altında bulundurdular.

      25 Şubat gecesi Rus Motorize Alayının tanklarından açılan top ve roket saldırıları ile bölgedeki tek havaalanı olan Hocalı havaalanı kullanılamaz hale getirilerek kentin dışarısı ile bağlantısı tamamen kesildi.

      Şehri savunan askerlerin kahramanca şehit olmasından sonra Hocalı’nın işgali sonucu sivil, eli silahsız, Azerbaycan Türkleri çocuk, kadın, ihtiyar ve genç ayırımı yapılmadan  Ermeniler tarafından vahşice barbarca katledilmiştir.

      Resmi verilere göre, o vahşet gecesinde 613 kişi huncarca katledilmiş; bunlardan 83 çocuk, 106 bayan acımasız yöntemlerle işkence edilerek öldürülmüştür. Ayrıca, 487 kişi ağır yaralanmış ve 1275 kişi ise rehin alınmış, geri kalan nüfus da binbir zorlukla canını kurtarmıştır.

26 çocuk tamamen ve 130 çocuk ise kısmen öksüz kalmıştır.

    Ermeniler şehitleri, acımasızca, gözlerini oyarak, kafataslarının derilerini soyarak ve vücutlarının farklı organlarını keserek öldürmüştür. Küçücük çocukların gözleri oyulmuş, hamile kadınların karınları yırtılmış ve soydaşlarımız diri diri toprağa gömülmüştür. Hatta şehitlerin birçoğunun cesetleri yakılmıştır.

    Ermenilerin işgal ettikleri Hocalı’da dehşet verici olaylar yaşandı. Ermeniler canlı insanların kafataslarını yüzdüler, sağ olarak ele geçirdikleri insanları, sistematik bir işkenceye ve tıbbi deneylere tabi tutarak, insanlık dışı muamelelere maruz bıraktılar. Yapılan bu katliamın sonucu on bin kişilik Hocalı kentinden ancak iki bin kişi sağ olarak kurtulabildi. 

  Peki neydi bu barbarca düşmanlık!

   Ermenistan’daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye’nin 12 İli yer almaktayken, Ermenistan’ın bayrağında Türkiye sınırları içerisindeki Ağrı Dağı’nın resmi varken, Ermenistan Milli Marş’ında ‘Topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün, öldürün denmekteyken, başkaca bir neden aramaya gerek yok sanırım.

    Aradan geçen 18 yılda ne dünya da insan haklarının laf ebeliğini yapan Ülkelerden, ne de Birleşmiş Milletler’den bu katliamla ilgili tatminkar bir açıklama gelmediği gibi; her fırsatta konu örtbas edilmeye ya da unutturulmaya çalışıldı. Somut hiçbir dayanağı olmayan Ermeni, Süryani sözde soykırımlarının gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde, gerekse sömürgeci devletlerin meclislerinde sürekli gündeme getirilmesine rağmen; gözler önünde yaşanan ve Azerbaycan’ın %20’sinin işgali ile sonuçlanan bu saldıraya karşı tüm dünya hala sessizliğini sürdürmektedir.

    Aslında bu saldırıdaki amaç, maşa olarak kullanılacak büyük Ermenistan’ın sınırlarının genişletilip, Türkiye’yi Türk dünyası’ndan koparmak ve Azerbaycan’ı Kafkasya’dan tamamen soyutlamaktır.

    Türk’ün büyümesini engellemek noktasında sözde insan hakları savunucusu başta Amerika ve Avrupa ülkelerinin ortak hareket ettiği, bu haksız işgalde sergilenen tavırlar sayesinde net bir şekilde görülmektedir.

    Aslında bu katliam, Ermenilerin Türklere karşı giriştiği ilk katliam değildir. 1905 ve 1920 yılları arasında Azerbaycan’ın Baku, Şamahı, Guba, ve Karabağ bölgelerinde yine Rus askerlerinin desteği ile büyük katliamlar yaparak binlerce insanımızın katline sebep oldular.

   Buradan Hrant Dink davasını Tükiye’nin en önemli meseli yapan Aydınlar ve Sanatçılara da sormak istiyorum!

  Hepimiz Ermeni’yiz diye yürüyen haykıran sizler, neden Hocalı  katliamı için Azerbaycan Türkleri kardeşlerimizin uğramış olduğu bu barbarca soykırım için neden bu kadar sessiz kaldınız, tepki vermediniz??

Sözde liberalliğin simgesi Ermeni soykırımı oldu diyen sözde aydın ve yazar Orhan Pamuk  neden Hocalı soykırımı oldu deme cesaretini gösteremiyor.

   Buradan Dünyadaki tüm İnsan Hakları örgütlerine, derneklerine seslenmek istiyorum!

   Kim Katil-Soykırımcı-Cani  Sizlerin İnsan Hakları örgüt ve dernekleri olarak devamlı  arkasında durduğunuz ve sürekli sırtlarını  sıvazladığınız şımarık Ermeni’lermi, yoksa her türlü  uluslararası platformlarda önünü  kesmeye çalıştığınız Türklermi 

“ Hocalı olayı bir katliamdır vahşettir soykırımdır.”

Onun içinde 26 Şubat günü Türk dünyası  ve Azerbaycan için bir yas günüdür, karagündür. 

Hocalı katliamında-soykırımında Şehit olan Azerbaycan Türkleri kardeşlerimize ve tüm şehitlerimize Yüce Allah’tan sonsuz rahmet diliyor,

Azerbaycan Türkleri kardeşlerimizin ve çocuklarının da birgün Karabağ’da, kendi topraklarında özgürce yaşayabilmesini umut ediyorum..