İsrail, sivil toplum temsilcilerinin şahsında dünya vicdanına saldırdı.
İsrail, sivil toplum temsilcilerinin şahsında dünya vicdanına saldırdı.
İsrail'in, Filistin ve Gazze'de açlığa mahkum edilen insanlara gıda yardım götüren dünyanın değişik ülkelerinden sivil toplum kuruluş temsilcilerine yönelik katliamı, dünyada şok etkisi yarattı.
Dünyayı ayağa kaldıran bu vahşi saldırının son olmayacağını biliyoruz. Zira Katil İsrail'in işlediği cinayetler artık kara tarihe sığmayacak kadar çok oldu. Amerika'dan aldığı destek ve cüretle dünya'ya kafa tutan İsrail'e dünya'nın artk haddini bildirmesi gerekir.
Filistin'de, Gazze'de işlediği cinayetleri örtbas etmeye, yaptığı zulumleri gizlemeye çalışan İsrail, son saldırısı ile suç üstü yakalanmıştır. Filistinde, Gazze'de Lübnan'da yaptığı katliamlarına başka ülke haklarınıda ekleyen İsrail'in derhal BM, AB nezdinde tecrit edilmesi gerekir.
Devlet terörü işleyen İsrail mazlum Filistin halkına gıda yardımı götüren gemiye yönelik saldırısı ile insanlık suçu işlemiştir. Bu suçun karşılıksız kalmaması Uluslararası Platformlarda derhal cezalandırılması gerekir. Yaptığının karşılığını bulmayan İsrail cezalandırılmadığı takdirde, bu tür cinayetlerine devam edecektir. İsrail'in bu son saldırısı bardağı taşıran son damla olmayacak.
ABD başta olmak üzere BM ve AB gibi uluslararası kuruluşların bu cinayete ortak olmamaları için, İsrail’in uluslararası bağımsız mahkemelerde yargılanmasının yolu açılmalıdır.
Tüm ülkeler İsrail büyükelçilerini geri çekmeli, yapılan anlaşmalar askıya alınmalı, İsrail'in ürettiği mallar boykot edilmeli. İsrail ile işbirliği yapan ülkelere kota konulmalı.
Devleti olmayan teröristlerin yaptığını devlet olan İsrail'in yapması, İsrail'in terörist hareketini mübah kılmaz. İsrail vahşetini kınama için yapılan yürüyüş gösterilerle İsrail uyarılmalı devlet terörü işleyen İsrail’e yönelik yasal yaptırım ve boykotlar İsrail’e verilecek en büyük ceza olacaktır. Bu arada masum İsrail vatandaşlarına yönelik saldırı İsral’in ekmeğine yağ sürmeden ileri gidemez. Bu konuda vatandaşların hassa davranarak, cinayeti işlenen İsrail Devletini muhatap alarak, yasal yollardan BM, AB ve İsrail parlamentosuna email, mektuplarla tepkilerini dile getirmelidirler.
İsrail Devletinin işlediği cinayetleri unutmamak gerekir ki sağ duyulu İsrailliler de tasvip etmemekte.
Yasal gösterilerde, yasal tepkileri ortaya koymak insanların en doğal hakkıdır. Bu hakkımızı sonuna kadar kullanmak bu vesileyle İsrail’in dünya’da yalnlızlığa itilmesi ve İsrail’in hamiliğini yapan ABD’nin demokratik kanallar vesilesiyle ciddi bir şekilde uyarılması gerekir.
İsrail’e karşı dünyanın sessiz kalması ileride bu ülkenin cesaretlenerek 3. dünya savaşına neden olabilecek çılgınlıklarına teşvik eder. O zaman da dünyanın huzuru tamamen kaçar...
Zalimler zulümleriyle hiç bir zaman payidar olmamışlardır. Emperyalizme heveslenen İsrail bunu bilmeli.
İsrail bu gün dünya vicdanında mahkum edilmiş suçludur. Döktüğü kanların hesabını Uluslararası mahkemelerde verinceye kadar da suçlu olarak kalacaktır.
Bu arada bu vahim olay karşısında sessiz kalan bazı Türki Cumhuriyetler ve İslam ülkelerinin Yunanistan kadar cesaretli olmalarını beklerdik.
Hadisi Şerif’de buyrulduğu gibi “Haksızlık karşısında susanlar, dilsiz şeytan gibidirler” Bu haksızlık karşısında kimlerin dilsiz şeytanlar olduğunu görmekteyiz. Oturdukları tahtlarının sarsılmaması için tahtlarına makamlarına bağlı olan tüm liderleri de şiddetle kınıyoruz.
İsrail’in saldırılarıyla şehit olan gönüllü hizmet aşıklarını saygıyla selamlıyoruz.
Not: Yarın Cuma günü saat 16.00’da Brüksel Garde Nord ve Shuman’da İsrail’in lanetlenmesi için bir protesto gsterisi gerçekleştirileceği bildirildi.
Buraya katılanların taşkınlıklardan uzak demokratik haklarını kullanacaklarını düşünüyoruz. Göstericilerin provakosyonlara karşı uyanık olmalarını, haklı durumudayken haksız duruma düşülmemesi için dikkatli davranılması gerekir.
Saygılarımızla....
