Cumhuriyet, yeni kurulan bir devletin, ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için milletimizin kanı ve canı pahasına giriştiği İstiklal Savaşı’nın sonucunda elde ettiği büyük kazanımdır.
Cumhuriyet, yeni kurulan bir devletin, ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için milletimizin kanı ve canı pahasına giriştiği İstiklal Savaşı’nın sonucunda elde ettiği büyük kazanımdır.
Türk milleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde dünya tarihinde eşine ender rastlanır bir kahramanlık destanı yazarak, tüm imkânsızlıklara ve zorluklara göğüs germesini bilmiş, en değerli varlığımız Cumhuriyeti kurmuş ve Türkiye Cumhuriyeti, gelişmesini kesintisiz sürdürerek adım adım bugünkü düzeyine ulaşmıştır.
Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu bu yeni yönetim biçimi, Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese birey olma hakkı vermiş; sorumluluğunu ve saygınlığını yükseltmiştir.
Devletimizin resmi dili, bayrağı, sınırları, milli ve manevi değerleri, egemenlik hakları her türlü tartışmanın üstünde olup, bunların korunması devletin yasal hakkı ve görevidir.
Cumhuriyet’in temelinde yatan olgu, Türk insanını tüm kurum ve kurallarıyla çağdaş bir yönetime, hak ettiği bir yaşam standardına ve refaha kavuşturmaktır.
Cumhuriyet, Türk milletinin çağdaş uygarlık düzeyini geçme hedefinde simgeleşen büyük bir atılım ve kapsamlı bir dönüşüm projesidir.
Günümüz dünyası, tıpkı bireyler gibi milletlerinde kendilerini sürekli yenilemesini, geliştirmesini gerekli kılmaktadır. Türkiye, yetişmiş insan gücü ve zengin kaynaklarıyla bu gelişimini başarıyla gerçekleştirme yolunda çok önemli mesafeler almıştır.
Dünyamızın yaşadığı gelişmeler karşısında çağdaş demokrasi anlayışı da değişmiş, katılımcılığın her düzlemde yaygınlaştığı bir içeriğe kavuşmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti, köklü ve güçlü bir devlettir. 21. yüzyılda tüm dünya Türkiye Cumhuriyeti’nin başarılarını ilgiyle ve dikkatle izlemektedir. Türkiye bir yandan gelişmesini sürdürürken diğer yandan da barışçı bir devlet olarak dünyadaki ve bölgesindeki sorunların çözümünde kilit rol oynamaktadır. Doğu ve Batı arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerin buluştuğu bir merkez ülke konumunda olan Türkiye, özellikle ekonomik ve sosyal kalkınmanın bölgesel düzeyde istikrarlı bir temsilcisi haline gelmiştir
Her alanda çok önemli atılımlar içinde olan Türkiye’nin, istikrar içinde büyümesini sürdürebilmesi, gelirini adil paylaşabilmesi, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip olabilmesi ve bilgi toplumuna dönüşebilmesi için rekabet gücünün ve istihdamın artırılması, beşeri gelişme ve sosyal dayanışmanın güçlenmesi, bölgesel gelişmenin sağlanması, kamu hizmetlerinde kalitenin ve etkinliğin artırılması büyük önem taşımaktadır.
Cumhuriyetimizin 87. yılının gururla kutlanacağı önümüzdeki günlerde, Türk Milletine bu gururu yaşatan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet, şükran ve rahmetle anıyor, yurt içindeki ve yurt dışındaki tüm vatandaşlarımızın bayramını tebrik ediyor.