Her gurubun yaşama biçimi bir kültürdür ve her biri bir kültür olmak bakımından eşittir. Böylece kültürler görecelilik içinde yaşayan insan guruplarının , kültürlere eşit saygıyı geliştirmeleri ve farklı kültürleri hoşgörüyle karşılamaları gerekmektedir.
Her gurubun yaşama biçimi bir kültürdür ve her biri bir kültür olmak bakımından eşittir.
Böylece kültürler görecelilik içinde yaşayan insan guruplarının , kültürlere eşit saygıyı geliştirmeleri ve farklı kültürleri hoşgörüyle karşılamaları gerekmektedir.
1971 tarihli Kanada Çok Kültürcülük yasası bunun güzel bir örneğidir. Buna göre, ülkedeki farklı kültürler Kanada’nın ayrılmaz bir mirası ve zenginliği olarak nitelenmekte ve bunların moral eşitliği kabul edilmektedir. Daha da ileri gidilerek, yetkililerin , bunları korumak ve geliştirmekle yükümlü oldukları açıklanmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalarımız karsısında, Almanya Başbakanı Merkel’in “Çok kültürlülük Almanya’da tamamen iflas etmiştir” sözleri ne anlama geliyor?
Almanya’da, çok kültürlülük hiçbir zaman uygulanmamıştı ki, “iflas etmiş ” olsun. Bunu Bayan Merkel bal gibi biliyor ama gözleri boyamak ve bundan böyle uygulayacağı “özümleme”(asimilasyon) politikaları için hazırlık yapıyor.
Almanya’da her yıl 200 bin Alman emekli oluyor ve yeni iş gücü gelmiyor. Firmaların, eleman açığı nedeniyle Almanya’dan ayrılabilecekleri söyleniyor. 400 bin nitelikli eleman açığının Almanya’nın yıllık büyümesini yüzde 1 oranında azaltacağı açıklanıyor. Almanya’ya gelen göç konusunda değil de , Almanya’dan giden göç konusunda heyecanlanmak gerektiği belirtiliyor.
Bu durum Avrupa’daki bir çok ülke için de geçerlidir. .
Bunların üzerinde durulacağına göçmen düşmanlığı yapmanın, göçmen karşıtı bir politikaya girişileceğinden başka bir açıklaması olamaz.
Bugünlerde Almanya’da uyum konusunda yaşanan tartışma ortamı ile Hitler öncesi siyasi ortam arasındaki benzerliklere de işaret edilmektedir.