Libya'da komuta NATO'ya geçti

Libya'da uçuşa yasak bölge uygulaması NATO sorumluluğunda yürütülecek. NATO Genel Sekreteri Anders Fog Rasmussen, NATO'nun yalnızca uçuşa yasak bölge uygulamasında etkili olacağını, koalisyon güçlerinin operasyonlarının ise süreceğini belirtti. Birliğin 72 saat içinde komutayı devralması bekleniyor.

Libya'da uçuşa yasak bölge uygulaması NATO sorumluluğunda yürütülecek. NATO Genel Sekreteri Anders Fog Rasmussen, NATO'nun yalnızca uçuşa yasak bölge uygulamasında etkili olacağını, koalisyon güçlerinin operasyonlarının ise süreceğini belirtti. Birliğin 72 saat içinde komutayı devralması bekleniyor.

Günler sonra anlaşmaya varıldı.

NATO'nun, uçuşa yasak bölge uygulamasının komutasını üstlemesi kararı alındı, Genel Sekreter Rasmussen konuya açıklık getirdi:

"Kaddafi rejiminin saldırılarına karşı sivilleri korumak için geniş uluslararası çabanın parçası olarak eyleme geçiyoruz. Bölgedeki ortaklarımızla işbirliği yapacağız ve onların katkılarını memnuniyetle karşılıyoruz.
NATO bu aşamada sadece uçuşa yasak bölge icrasında bulunacak."

ABD ise uçuşlarına devam edecek, ancak ana rolü müttefik uçakların yakıt ikmali ve havadan keşif uçuşları gibi destek misyonu olacak.

NATO'nun komutayı, 72 saat içinde devralması ve komutanın Amiral Samuel J. Locklear tarafından kumanda edilmesi bekleniyor.

NATO'nun uçuşa yasak bölge uygulamasını yürütmesi konusunda altı günden bu yana süren tıkanıklık, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bugün ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ve Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ile telekonferans üzerinden yürüttüğü müzakerelerle aşılmıştı.

İtalya da operasyona dahil oldu

İtalyan senatosundan da hükümete
Libya'daki operasyona katılma yetkisi verildi. İtalya, havadan ve denizden katkı sağlayacak.

Birleşmiş Milletler oylamasında çekimser kalan
Almanya ise Libya'daki operasyona katılmamakta kararlı. Dışişleri Bakanı Guido Westerwell, "Libya'ya gitmeyeceğiz, ancak sivillerin korunması arzusunu paylaşıyoruz'' dedi.

Birleşik Arap Emirlikleri de (BAE)
Libya'ya müdahale eden uluslararası koalisyona 12 uçakla katkı sağlayacak.

Yetkili, BAE'nin hangi tip uçakları göndereceğini söylemedi, ancak CNN kanalı söz konusu uçakların 6 adet F-16, 6 adet Mirage olduğunu bildirdi.

Çin ise operasyona tepkili. Dışişleri Bakanı Yang Cieçi, Libya'ya karşı düzenlenen askeri harekatın büyük can kaybına yol açmasından derin endişe duyduklarını belirterek, ilgili taraflara derhal ateşkes yapmaları çağrısında bulundu.

Kaddafi uğraştırıyor

Bir yandan
Libya'da sivilleri korumaya yönelik çabalar sürdürülürken, bir yandan da Kaddafi'nin ve Kaddafi güçlerinin durumu tartışılıyor.

BM Genel Sekreteri Ban ki Mun, Kaddafi'nin BM'nin ateşkes çağrısını dikkate almadığını söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Kaddafi güçlerinin geri püskürtüldüğünü, ancak hala tehlikeli olmaya devam ettiğini ifade etti.

Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy ise, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin kaderini belirlemenin Libyalılara ait olduğunu söyledi.

Libya'ya olası silah sevkiyatı için de tedbirler arttı. NATO'nun oluşturduğu 'denizden koruma operasyonu'nun komutanı "Her yolu kapatamayız ama bir şey kesin, ana giriş kapısını kapatıyoruz" dedi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) da, "Rejime bağlı güçler ne zaman ve nerede kendi vatandaşlarını yaşamlarını tehdit ederse ne zaman ve nerede muharip uçaklar uçurursa ya da koalisyon uçaklarına ateş açarsa saldırıya uğrayacaklar. Rejim güçlerine mesajımız açık: Savaşmaya, kendi halkınızı öldürmeye, Kaddafi'nin emirlerini yerine getirmeye son verin. Bu taleplere meydan okuduğunuz müddetçe, sizi vurmaya devam edeceğiz ve yaptıklarınıza devam etmenizi daha zor hale getireceğiz" açıklaması yaptı.