Turkish Lady Derneği, Belçika'da yaşayan göçmen kadınların içinde yaşadığı topluma uyumunu sağlamayı ve kendilerini gelişmelerine yardımcı olmayı hedef almıştır.
Turkish Lady Derneği Psikolog Ertuğrul Taş'ın araştırmaları ve Fondation Roi Boudouin katkıları ile hazırlanan kitabın tanıtımını yaptı.
Turkish Lady Derneği merkezinde Genel Koordinatör Derya Alıc'ın ev sahipliğinde yapılan tanıtım programında kitabın sunumunu fransızca olarak Sümeyra Koca yaparken, kitabın hakkındaki görüşlerini Bakan Kır'da davetlilerle paylaştı.
Bakan Kır, "Öteden beri gelin kelimesine karşıyım. gelin değil 'kızım' denilmeli Kaynana değil 'anne' denilmeli. Gelin kelimesinin iticiliği var. Toplumda kaynana dediğimiz her 'anne' gelinine kızım, her gelşnde kaynanasına anne dediği zaman o evde sıcaklık olur. Sözlerin ötekileştirmesi evlerde soğukluğa neden olur. Erkek çocuğunun yanlışlarına guz yuman aileler, kız çocuklarının yanlış davranışlarında öfkelenmekteler. Eğer yanlış yanlışsa erkek çocuğu içinde yanlış kız çocuğu içinde yanlıştır. Yanlış değer yargıları kırılmadıkça evlililerdeki ayrılıkların artması kaçımılmaz olur. Bu kitabın adı 'Gurbette kız olmak" diye değişmedikçe aile sorunları bitmez. Saygı, sevgi ve hoigörü mutlu evliliğinin temel kurallarıdır" dedi.
Gurbette Gelin Olmak 1. Neden bu proje?
Turkish Lady Derneği, Belçika'da yaşayan göçmen kadınların içinde yaşadığı topluma uyumunu sağlamayı ve kendilerini gelişmelerine yardımcı olmayı hedef almıştır. Türkiye'den evlilik yolu ile gelen kadınlar, çeşitli nedenlerle derneğimize başvurmaktadırlar. Bazıları boşanmış olan bu kadınlar, özel problemlerinden dolayı derneğimizden yardım taleplerinde bulunmaktadırlar.
Turkish Lady Derneği hem ‹gelin› olarak adlandırılan bu kadınlarla dayanışmayı güçlendirmek hem de bu konudaki bilgi birikimini arttırmak amacıyla, 2010 yılında Kral Baudouin Vakfı tarafından desteklenen ‹Gurbette Boşanma› adlı bir proje sunmuştur.
Projenin amaçları: Türkiye'den evlilik yoluyla gelen bu kadınların; göç koşullarını, evlilik sorunlarını, boşanma sebeplerini incelemek ve analizini yapmak. Evlilikte aynı sorunları yaşayan kadınlara yol gösterecek önerileri ve deneyimleri ortaya koymak. Bu projeyle Göçmen kadınların sorunlarına çözüm üretmek ve boşanmaları, ailelerin parçalanmasını engellemek.
2. Çalışma Grubu : Hedef kitlemiz olan kadınlarla görüşmeler 2011 yılının ilk yarısında gerçekleştirildi. Grup görüşmeleri için 5 gönüllü kadın seçildi. Yaşları 28 – 43 arasında değişen bu kadınlardan 2 tanesi on yıldan fazla, 3 tanesi de on yıldan az bir süredir Belçika'da yaşıyorlar. Evlilik süreleri 1–20 sene arasında değişen ve Orta Anadolu'dan gelen kadınlar Brüksel'de ikamet ediyorlar. 2 tanesi sosyal yardım, 2 tanesi hastalık yardımı, 1 tanesi de işsizlik yardımı alan bu kadınlardan 2 tanesi ikinci evliliklerini yapmış ve bu evliliklerinden çocuk sahibi olmuşlardır.
3. Çalışma Metodu: Bu kadınlara, projemizi, amaçlarımızı ve odak-grup tekniklerini sunduk.
Oturumların tarihlerini, her oturumun konusunu ve nasıl gerçekleşeceğini önceden belirledik. Her katılımcıya, projenin sentezi ve her görüşmenin konularını içeren Türkçe bir doküman verdik.
Bu oturumlarda yaşam çerçevesi, evlilik, Belçika'ya geliş, aile yaşantısı, boşanma, boşandıktan sonraki hayat konuları tartışıldı.
Çalışmaya katılanların kendilerini Türkçe ifade edebilmeleri için Türkçe konuşan bir psikolog-animatӧr ile beraber çalıştık. Ayrıca Odak-Grup organizasyonu ile çalışmalarımızı destekledik.
Kadınlar, grup halinde yapılan görüşmelerin kayıt edilmesini istememişlerdir. Biz de her görüşmede not alıp, fransızca bir rapor haline dönüştürdük. Son rapor, bu notların analizi temel alınarak yazıldı. Kadınların aktardıkları bilgiler aslına sadık kalınarak türkçeden fransızcaya tercüme edilmiştir.
Belirli bir gizliği korumak amacıyla, kadınların isimleri, ikamet adresleri ve kökenlerini kodladık.
4. Türkiye'deki Yaşam: Görüşülen kadınların hepsi İç Anadolu kökenlidir ve kalabalık ailelerden gelmektedirler. Kadınların babaları; işçi, memur, tüccar, çiftçi ve emeklidir. Eğitim durumları ilkokul lise mezunu olan bu kadınlar herhangi bir işte çalışmamaktadırlar. Hiç birinin yurt dışına gitmek ve yurtdışında yaşamak gibi bir amacı olmamıştır. Ayrıca Belçika göç tarihiyle de herhangi bir bağları yoktur.
5. Takip Edilen Yol: Evlilik-Göç-Boşanma
Başlangıçta hedef kitlemiz olan kadınlar, eşlerinin sorunlarını dikkate almadan boşanmış kadınlardı. Bu kadınlarla yaptığımız görüşmeler, boşanmaya genellikle eşlerin sorunlarının sebep olduğunu görmemizi sağlamıştır. Evlenecek kişiyi tanımama, görücü usulüyle evlenme, resmi evliliğin ve düğünün tatil döneminde çabucak yapılması, bu kadınların evlilik hikâyelerinin ortak noktalarını oluşturmaktadır.
Hayat hikâyelerinin analizi; bu tür evliklerin Türkiye'deki ebeveynlerin gözünde kızları için refah düzeyi yüksek bir hayata ulaşma anlamına geldiğini dolayısıylada bu tip evliliği teşvik ettiklerini gӧsteriyor.
Görüşme yaptığımız kadınlar, eşlerinin ailelerinin davranışlarının ve yaşayışlarının Türkiye'de başka Belçika'da başka olduğunu dile getirmişlerdir. Evlilikten önce verilen sözün evlilik sonrası tutulmaması buna bir örnektir.