CHP, görevinden uzaklaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerini ilk kez yurt dışında düzenledi.
CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL, AVRUPALI TÜRKLERE SESLENDİ…
CHP, görevinden uzaklaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerini ilk kez yurt dışında düzenledi.
Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu da dahil olmak üzere, bazı önemli AB kurumlarının merkezlerinin yer aldığı Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen miting bu buluşmaların 61'incisi oldu.
Belçika, Almanya, Fransa, Danimarka, Hollanda, Avusturya, Lüksemburg, İngiltere ve bir çok ülkeden katılımcının yer aldığı mitingde Genel başkan Özel önemli açıklamalarda bulundu.
Ana Muhalefet Lideri ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel 4 bini aşkın Avrupalı Türk’ün yer aldığı mitingde, Avrupalı Türklere yapacakları hizmetlerle ilgili olarak, politikalarını anlattı.
Avrupalı yetkililerinde hazır bulunduğu miting’de ‘Sizler Avrupalı Türkler’ olarak ülkemizin ve halkımızın temsilcilerisiniz” dedi.
Genel Başkan Özel’in, Avrupalı Türkler ile ilgili sözlerini sizlerle paylaşıyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel: “Brüksel’deki Kalabalık, Türkiye’deki Milyonların Yüreğini Isıtıyor”
“CHP İKTİDARINDA AVRUPA BİRLİĞİ’NDE BULUŞACAĞIZ”
“Bundan tam 64 yıl önceydi. Sirkeci Garı’ndan kalkan bir tren Almanya’ya geldi. O günden beri o trendekilere ‘gurbetçiler’ dendi. Buralara geldiniz, ekmeğinizin peşine koştunuz. Önce karnınızı doyurdunuz, sonra Almanya’ya, Avrupa’ya güç verdiniz, şimdi oranın ayrılmaz bir parçası oldunuz. İkinci - üçüncü kuşakla birlikte artık gurbetçilerden değil, dedeleri gibi gururumuz olan gençlerden, pırıl pırıl bir nesilden bahsediyoruz. Siz birilerinin küçük gördüğü gibi, uzak durduğu gibi değil; bu ülkenin Avrupa’daki pırlanta gibi temsilcilerisiniz, hepimizin umudu sizdedir. Avrupa’daki gençlerimizdedir. Hepinizi çok seviyoruz.
Siz siyasete uzak durursanız, Avrupa’daki gençler siyasete uzak dururlarsa, Türkiye’de konserleri iptal edenler, sanatçıları sabahleyin evinden altıda alıp sözde uyuşturucu kontrolü diye onları toplum önünde küçük düşürenler, gençlerin arzu ettikleri gibi bir ülke yerine, Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesine çevirenlerin işine geliyor. Buradan hem buradaki çok değerli Türk toplumuna, özellikle gençlere çağrıda bulunuyorum. Lütfen siyasetten uzak durmayın. Sandıktan uzak durmayın. Türkiye’nin geçmişte benim iki amcamın da bindiği Sirkeci’den kalkan o tren gurbetçileri taşıyordu. Şimdi biz o gurbetçilerin torunlarıyla hasreti bitireceğiz. Andolsun ki CHP iktidarında Avrupa Birliği’nde buluşacağız, sınırları kaldıracağız, hep birlikte başaracağız.”
“‘HASRET BİLETİ’NİN SÖZÜNÜ VERİYORUM SİZE”
“AK Parti yıllarca vaatlerde bulundu. Oy aldı, sırtını döndü. Oy isterken yüzü size dönüktü, oyu verince sırtını döndü. Şimdi verdiği sözleri unutmayan ve seçim kazanınca kibre kapılmayan, kimseyi dışlamayan, kutuplaştırma yerine kucaklaşmayı, şeytanlaştırma yerine kardeşliği savunan, güçlü, inançlı bir partiyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin 100 yıl sonraki iktidar yürüyüşü ile karşı karşıyasınız. Emin olun, bütün sorunları biliyoruz.
Emin olun, bu sorunların ne olduğunu da nasıl çözeceğimizi de biliyoruz. Ama birileri gibi oy alana kadar yüzü dönük, oyu aldıktan sonra sırtı dönük bir anlayışımız yok. O yüzden Ekrem Başkan ilk seçimi 13 bin farkla, ikinci seçimi 80 bin farkla, üçüncü seçimi 1 milyon 100 bin farkla kapattı. O yüzden Mansur Yavaş girdiği seçimde yüzde 60 destek alarak Ankara’yı tekrar kazandı. Biz gelince unutan değil; aksine hizmet ettikçe tanışılan, beğenilen ve iktidarından memnun olunan bir anlayışız. İşte iktidarımızda bugün normaldekinin dört katı, beş katı fiyata çıkarıp uçak biletlerini, Brüksel’den Avrupa’dan Türkiye’ye gitmeyi sizlerin üzerinden bir fırsatçılığa çeviren anlayışın aksine, her sene memleketine tatil için bir gelip dönmeyi kışın en ucuz tarifeden bilet neyse bir kere işaretleyip yılın istediği günü kullanılacak, ‘hasret bileti’nin sözünü ben veriyorum size, ben veriyorum.
Brüksel’de Ankara’ya, İstanbul’a, Afyon’a uçmak kışın en uygun, en düşük fiyatla bilet kaç paraysa o bilet bir kere alınacak, yılın istenildiği günü kullanılacak. Bu araçlarınızı, getirdiğiniz arabalara 185 gün yurt dışı çıkışı gibi bir meseleyi çok daha akılcı, yani suistimal yollarını kapatan, ama burada yıllarca çalışmış birinin Türkiye’ye gittiğinde aracını bir sefere mahsus vergisiz götürebileceği, gittiğinde aracını eşi kullanmış, kayınçosu kullanmış, cezalar geliyormuş.
Böyle ucuz işlerin peşini devletin bırakacağı, acil durumlarda tepene binecek değil, halden anlayacak bir devlet yönetim anlayışını hayata geçireceğiz. Emeklilik konusundaki çileyi çözmek için, emekli yurttaşlarımızın yurt dışında tam zamanlı çalışmasının önünü kesen uygulamayı kaldıracağız. Yurt dışında çalışanın Türkiye’de anasının ak sütü gibi helal emekli maaşına dokunmayacağız.”
“SİZİ TÜRKİYE’NİN AVRUPA’DAKİ TEMSİLCİLERİ OLARAK GÖRÜYORUZ”
“Sizlere bakınca para makinesi gibi görüyor. ‘Geldi eurolar’ diyor. Burada aldığın telefonun parasının üzerinde bir parayla, Türkiye’ye gidince 45 bin liraya telefon kaydettirme soytarılığına son vereceğiz. Bedelli askerliği bu kadar emekle kazanılan paraları sağmal inek sağar gibi sağan devlet anlayışından, vatandaşı vatandaşlıktan uzak düşüren anlayıştan makul bir yere çekeceğiz. Türkiye’de kaç paraysa, burada da o para olacak. Söz veriyorum.
Sağlıkta sadece acile başvurursun, yıllarca geldi burada çalıştı, el emeği, göz nuru döktü burada. Gitti Türkiye’ye, Türkiye’de hastalandı, Türkiye devleti sana bakmaz. Bu memlekete yıllarca getirdikleri dolarlarla, eurolarla, marklarla bakana kötü gününde de devlet bakacak kardeşim. And olsun. Türkiye, OECD’ye verdiği bir anlaşmayla verileri paylaşıyor, buradaki vatandaşın kötü niyeti olmamasına rağmen tepesine devlet çöküyor. Veriyi paylaşırsan paylaş, ama çifte vergilendirmeye, iki kere sigortaya, olur olmaz cezalara karşı vatandaşını da korumak Türkiye Cumhuriyeti devletinin boynunun borcudur. Türkiye’den kariyer göçü ile buraya gelmiş olanları elbette isteriz ki dönsünler bir gün. Ama buraya gelmiş olanları ‘Kaçtılar, gittiler bilmem ne’ diye gören düşman bir zihniyet var.
Ehliyette, ehliyet yenilemesinde bile zulüm görüyor expatlar. Gençler hepinize söz veriyorum, siz Türkiye’nin ne sırtında yüksünüz, ne gittiniz diye gönlümüz kırık, burnumuz size bükük. Biz sizi Türkiye’nin gücü, Avrupa’daki temsilcileri olarak görüyoruz. Bırakın zulmetmek, başımızın üstünde taşıyacağız. Hep birlikte olacağız.”
“BELÇİKA’DAKİ CAM TAVANI TUZLA BUZ ETMEYE VAR MISINIZ?”
“Burada milyonlarca vatandaşımızın sorunu çok, çözecek kimse yok. Ben yıllar önce yurt dışı seçim çevresi önerisinin altına imzayı atan ilk milletvekiliyim. İlk grup başkanvekiliyim. Sizler karar vereceksiniz, oyununuzu atacaksınız. Temsilcilerinizi Ankara’ya, Meclis’e yollayacaksınız. Söz veriyoruz. Şimdi o zaman sözün sonunda bir konuda anlaşmaya varalım. Bundan sonra siyasete uzak durmak yok. Gençleri, evlatları, herkesi oy kullanabilecek şekilde motive edeceğiz. Sandıkları takip edeceğiz. Omuz omuza, kol kola verip sandığa koşacağız.
Bu dertleri bitirecek, Atatürk’ün partisini iktidar yapacağız. Söz mü? Ben 31 Mart seçimlerinde demiştim ki, ‘Partimizin üstünde yüzde 25’lik bir cam tavan var. Bu yüzde 25’lik cam tavanı kırıp dökeceğiz’ demiştim. 31 Mart gecesi o yüzde 25’lik cam tavanı tuzla buz ettik, yüzde 38 oyla partimizi birinci parti yaptık. Şimdi Belçika’da başımızın üzerinde yüzde 16’lık görünmez bir cam tavan var. Gün bugündür. Bundan sonra çoğalarak, birleşerek, kararlılıkla, Belçika’daki cam tavanı tuzla buz etmeye var mısınız? Bu birbirimize duyduğumuz hasreti, gurbeti bitirip, artık Türkiye’de gençler için yasaksız Türkiye, vizesiz bir Avrupa inşa etmenin bir seçim meselesi olduğunu, bir sandık mesafesinde olduğunu herkes bilsin.
Bugün 79 ülkeden 87 partinin Cumhuriyet Halk Partisi’nin Avrupa Birliği tam üyelik hedefini desteklediğine dair Sosyalist Enternasyonel bildirgeleri mevcut. Burada temsilcileri konuşan değerli kardeş partilerimiz ve çok değerli yapılar, Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’yi demokrasi yolunda ilerletirse önünü açmak için sadece kardeşlik ve dayanışma vaat ediyorlar. Türkiye’yi bütün dünyanın kendisine düşman olduğu, kimsenin istemediği, yalnızlaştırılmış bir ülke haline sıkıştırıp, bu nefret üzerinden oy toplamaya çalışanlara inat; modern dünyanın, modern Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası, yasakların yasak olduğu, sınırların ortadan kalktığı Avrupa Birliği’ne tam üye bir Türkiye için mücadeleye hazır mısınız?
Hasreti bitireceğiz, güzelim memleketimin güzel insanlarıyla burada da orada da omuz omuza, kol kola yepyeni bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz. Biz Brüksel’e şikayet etmeye de kavga etmeye de değil; dayanışmaya, moral bulmaya, güç almaya, güç vermeye geliriz. Bundan sonra da Avrupa’nın her yerinde sizlerle birlikte olacağız, meydanlara sığmayıp taşıyacağız. Yarınları birlikte kuracağız. Güzel memleketimin güzel insanları, hepinizi saygıyla selamlıyorum. İyi ki varsınız. Buraya Avrupa’daki birliklerimizin değerli başkanlarını davet ediyorum. Değerli yoldaşlarımızı davet ediyorum. Burada Avrupa Konseyi’nden gelen, Avrupa Parlamentosu’ndan gelen kardeş partilerden gelen temsilcilerimizi, misafirlerimizi ve Avrupa’daki birliklerimizin değerli başkanlarını buraya davet ediyorum. Ve güzel memleketimize bir selamımızı hep beraber yolluyoruz, hep beraber gönderiyoruz.”