Tepkisiz bir toplum olduk.../ Celil Gündoğdu

Sayın okurlar, Bu aralar Belçika Türk toplumu her zamankinden daha tepkisiz bir görüntü içerisinde. ABD'den siyasi beyanatlar ve üstü örtülü tehditlerle, Danimarka'da karikatürlerle, Almanya ve Hollanda'da ibadethenelerimize yapılan tacizlerle,

Sayın okurlar, Bu aralar Belçika Türk toplumu her zamankinden daha tepkisiz bir görüntü içerisinde. ABD'den siyasi beyanatlar ve üstü örtülü tehditlerle, Danimarka'da karikatürlerle, Almanya ve Hollanda'da ibadethenelerimize yapılan tacizlerle, Vatikan'dan yetkili ağzı Papa demeçleriyle topyekün dinimiz İslam'a saldırmaktalar. Yine ABD ve Avrupa parlamentolarında arka arkaya çıkan 'Sözde Ermeni Tasarı'ları ve bu tasarıları mahkum etmeyi amaçlayan siyasilerin Türkleri topyekün suçlaması ve mahkum etmesi gündemde iken, bazı siyasilerimizin kendi inançsal ve kültürel değerlerini savunmaktan aciz olması ne kadar içler acısı bir durum. Toplumumuzun sözcüsü konumundaki siyasilerimiz hep bir ağızdan 'lütfen gereksiz gündemlerle bizleri meşgul etmeyin.", "hele bu seçimi geçirelim", "seçim geçinceye kadar bir şey söyleyemeyiz" , "tepki verirsek siyasi kariyerimiz yara alır " diye bir korku muamması yaşamaktalar. Dinimize ve onun yüce Peygamberine yönelik hakaretler, çıkarılmak istenen 'Sözde Ermeni Yasası' gibi önemli konularda görüşlerini açıklamaktan korkan siyasilerimiz ne yazık ki, Belçika fransız basınında kendilerine yçnelik 'faşistlik" suçlamalarında da sessiz kaldılar. Siyasilerimizin Faşistli Kendi şahsiyetleri ile ilgili konularda tepkilerini yüksek sesle dile getiren siyasilerimiz önemli konularda bir fikir beyan edememeleri bağlı bulundukları partilerinin de demokratik yapısının tartışmaya açmakta. Bazı siyasilerin merkezin baskısı altında kendilerini hissettiklerini gözlemekteyiz. Kendi şahsiyetlerini toplumun hassasiyetlerinin önünde görenler yanılacaklardır. Bu toplum kendine has değer yargılarıyla vardır. Bu değer yargılarına yönelik hakaretler karşısında susanlar, toplum adına siyaset yapamazlar.