MESLEĞİMİZİN ZORLUKLARI VE KAPRİSLER / Celil Gündoğdu

Yaklaşık bir ay önce Belçika yerel basınının sıkıntı

Yaklaşık bir ay önce Belçika yerel basınının sıkıntılarını kaleme almıştım. Genel Yayın Yönetmeni olarak Belçika Türk Yerel Basınının yaşadığı sıkıntıları ve bu sıkıntıları aşmak için toplumumuzdan beklentilerimizi dile getirmiştik. Belçika'da basın hizmeti vatandaşa göre çok kolay, meslek erbabı olanlar  içinde çok zor bir meslek.

Neden vatandaş için kolay.  Siviltoplum temsilcileri ve vatandaşlar bulundukları etkinlik ve ortamlarda kendilerini görmek istediklerini, her karede bulunma arzusunda olduklarını zaman zaman ifade ederek, neden bu haberde benim resmim yok, neden benim adım geçmiyor? diye bize sık sık eleştriler getirmekteler.

Vatandaş her seferde kendisini dergi ve sitemizde görme arzusu normal bir istek olabilir. Ancak vatandaşların, sivil toplum temsilcisi ve siyasilerin bir kısmı, 'Sevgili gazeteci arkadaşlar sizleri 24 saat haber peşinde koşturmakla görüyoruz. Siz bu haberleri almak için ne harcıyorsunuz, ne yapıyorsunuz? Derginiz hangi çartlarda çıkarıyorsunuz. Bu konuda bizim de yapabileceğimiz bir şey var mı, neler yapabiliriz. Sıkıntılarınıza nasıl yardımcı olabiliriz? diyen yok.

Her eleştiren bizim resmimiz ve ismimiz neden yok diye kolay eleştrilerde bulunuyor. Bazı şahsiyetler işi ileri götürerek kendilerinden makam ve sıfat bakımından üstün olanları aşarak, kendisinin ön plana çıkarılmasını istemekteler. Bizleri her fırsatta eleştiren görüntülerinin çıkmadığını, isimlerinin yazılmadığını ifade edenlere saygımız büyüktür. Bizlere ders vermeye çalışanlara önerimiz kurarlar bir site, bir gazete veya dergi çıkarırlar her sayıda görüntülerini yayınlarlar, meselede halolur.

Bir azeri atasözü vardır, "Bana bak ne haldayam, yare bak ne sallanır' diye. Bizler güzel Türkçe'yi yaşatmak için gece gündüz elimizden gelen çabayı sarfediyoruz. Gecelerin geç vakitlerine kadar insanlarımızı bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bir haberde bir resim, bir isim olmadığı zamanda insafsızca eleştirilerek, manevi lince maruz kalıyoruz. Bizler bunu haketmiyoruz. Unutmamak gerekir ki gazeteci de bir insandır, yanılabilir, yorgunluktan gözünden birşeyler kaçabilir. Ancak bu durumu hemen art niyetle değerlendirmek  önsaf ölçüleriyle örtüşmez.

Bazı vatandaş,sivil toplum temsilcisi 'her yere gidiyorsunuz neden bizim etkinliğimize gelmiyorsunuz, bazı siyasiler dergi ve sitede bizimle ilgili haber yazmıyorsunuz diye alınmaktalar hatta kapris yapmaktalar.

Toplumun öncülüğünü üstlenmiş bazı kurum kuruluş temsilcileri her fırsatta etkinlikleri için davet ettikleri basın mensuplarını ziyaret ederek, onların sorunlarına nasıl yardımcı olabiliriz? diye düşünmezler veya düşünmek istemezler.

Dergimizi yaşatmak için bir abone kampanyası başlattık ve kampanyaya katılanların isimlerinide yayınlamaya başladık.

Bu kampanyamıza katılan Sefir Zeynep Ersavcı hanfendi başta olmak üzere, Bakan Emir Kır'a, Brüksel Başkonsolosluğuna, Federal Milletvekili Mahinur Özdemir'e ve sitede duyurusunu yaptığımız tüm abonelerimize teşekkür ediyoruz.

Listede de göreceğiniz gibi bir çok sivil toplum kuruluş temsilcileri, siyasiler halen bu kampanyamıza karşı ilgisiz kalmaktalar.

'Bir elin nesi var iki elin sesi var' atasözümüz doğrultusunda Belçika Türklerinin ortak platformu konumundaki 'Belçika Haber dergimizi' güzel Türkçemizin yaşatılması adına destekleyelim. Yalnız dergimizi değil dergimizle beraber bu toplumun sesi olma yolunda mücadele eden 'Yeni Haber ve Binfikir' gazetelerine de aynı hassasiyeti gösterelim.

Toplumumuzun tüm kesimlerini, özellikle büyük işadamlarımızı bu tür yayınlara destek olmaya davet ediyoruz. 'Unutmamak gerekir ki 'Kuş kanadıyla uçar', bizler sizlerin destekleriyle çıkardığımız eserleri yaşatacağız. Sizler abone, reklam ve haber desteğiyle bizlere kol kanat olmanızı saygıyla rica ediyoruz.

Basın mensubu arkadaşlarımızın sayısı parmakla sayılacak kadar azdır. 200 bine yakın bir toplumda bu sayı çok azdır. Ancak bu sayınında yok olmaması için bu konuda hep birlikte bir düşünelim. Bu konu toplumumuzun gündeminde olmalı. Bu konu hakkında sivil toplum kuruluşları programlar kenferanslar yapmalı.

Sizler destek oldukça sizlerin sesi olmaya devam edeceğiz...

Saygılarımızla....