ÖRNEK İNSAN / Halil KOCA

Bazı güzel huylar vardır ki, aklını kullanabilen her insan onlara sahip olmak, onları kendi hayatında yaşamak ister: sabır, kanaat, cömertlik, tevazu, fedakarlık, cesaret gibi... Zira bunlar ve benzeri güzel hasletler, insana gerçekten ‘insan’ olma özelliği kazandırır.

Bazı güzel huylar vardır ki, aklını kullanabilen her insan onlara sahip olmak, onları kendi hayatında yaşamak ister: sabır, kanaat, cömertlik, tevazu, fedakarlık, cesaret gibi... 
Zira bunlar ve benzeri güzel hasletler, insana gerçekten ‘insan’ olma özelliği kazandırır.

 
Güzel ahlâk adı altında toplanan bu güzel vasıfları "örnek insan" olarak en mükemmel şekilde yaşayan insan, Peygamber efendimizdir. Yüce Allah (cc), ona hitap ederek şöyle buyurur:  
"Şüphesiz sana tükenmez bir mükâfat vardır. Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin."
(Kalem : 3-4)
 
Diğer bir âyette ise "Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır."
(Ahzâb : 21) buyurularak, mü'minlerin, hayatlarının bütün safhalarında onu örnek almaları tavsiye ve emredilir. Çünkü onun ahlâkı bizler için en güzel örnek, onun yaşayışı, hareketleri ve sözleri en mükemmel modeldir.

Peygamberimizin güzel ahlâka teşvik eden ve kötü hasletlerden uzak durmamızı emreden hadisleri ise neredeyse bir kitap oluşturacak kadardır. O sadece bu sözleri söylemekle kalmamış, güzel ahlâkı bizzat yaşayarak insanlara örnek olmuş ve öğretmiştir.  
Bu yüzden onun ahlâkı, İslâm ahlâkının en güzel tatbikatını oluşturmaktadır. İste bu sebeple burada peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) güzel ahlâkından az da olsa bahsetmek istiyorum.

 
Peygamberimiz, "Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim" buyurur ve bu özelliğini, dünyadaki göreviyle bağlantılı olarak dikkat çekip bizlere anlatmaktadır.  
Onun ahlâkı, Allah'ın övdüğü ve Kur'ân'ın öğrettiği temiz ahlaktır.

Yüce Kitabımızda adalet, ahde vefa, affetme, alçak gönüllülük, ana-babaya itaat, sevgi, kardeşlik, barış, güvenirlilik, doğruluk, birlik, beraberlik, iyilik, ihsan, iffet, cömertlik, merhamet, müsamaha, tatlı dilli olma, güler yüzlülük, temiz kalplilik gibi güzel ahlâki hasletlere teşvik eden ve zulüm, haksızlık, riya, haset, gıybet, çirkin sözlülük, asık suratlılık, cimrilik, bencillik, kıskançlık, kibir, kin, kötü zan, israf, bozgunculuk... gibi kötü hasletlerden nehyeden pek çok âyetin yer alması, Kur’an’da ahlâka ne kadar önem verildiğinin bir göstergesidir. 

Yüce Allah (cc), İslâmı insanlığın imdadına gönderip Kur'ân'ı indirirken, İlahî prensiplerin uygulamaya geçişini hayatıyla gösterecek bir insan olarak Peygamberimizi seçmiştir.  
Kur'ân'da anlatılan güzelliklerin tamamını Peygamberimizin şahsında görmek mümkündür. Onun ahlâkı hakkında sahabilerin bilgi almak istemeleri üzerine, efendimizin hanımı Hz. Âişe şu cevabı vermişti:  
"Siz Kur'ân'ı okumuyor musunuz? Onun ahlâkı Kur'ân'dı."

 
Peygamberimizin hayatında ve ahlâkında, her meslek ve seviyeden insan, örnek alacak yönler bulabilir. İnsan olarak onun hayatından alacağı sayısız fazilet ve güzellik yanında, kendi mesleğini ve toplumdaki yerini ilgilendirecek yüzlerce derside alabilir. Çünkü Peygamberimizin hayatı her yönüyle hepimize bir modeldir.  

Örneğin, bir öğrenci; Allah tarafından Kur'ân âyetlerini vahiy yoluyla indiren Hz. Cebrâil karşısında oturup Kur'ân'ı öğrenen Peygamberimizi hayatına örnek alıp sabırla zorluklara karşı göğüs gererek ilim öğrenebilir. Zira başarıya ulaşmanın yolu sabırlı olmaktan geçer.

Aklı başında bir genç; gençlik yılları boyunca doğruluk, iffet, haya, edep ve terbiye timsali olan, amcası Ebû Talib'in koyunlarını otlatarak hayatını kazanan genç Muhammed'in (sav) hayatını kendisine rehber edinebilir. Çünkü onun yirmi beş yaşına kadarki hayatı boyunca ve daha sonrasında herhangi bir çirkin hareketine, bir yalanına, hilesine rastlanmamıştır.  
Toplumun önünde bulunan insanlar ve ilim adamları; sahabesine en güzel bir ifadeyle yol gösterici hakikatleri anlatan, tavsiye ettiklerini bizzat kendi şahsında yaşayan, tek bir sözüyle kabilelerin hidayetine vesile olan Peygamberi hatırlayarak, onu örnek alabilirler.

Sahipsiz, çaresiz ve kimsesiz insanlar; Mekke hayatı boyunca işkence ve baskılara maruz kalıp, üstelik bütün yakınları tarafından yalnız bırakılan, ama asla isyan etmeyip davasından ve inancından taviz vermeyen bir Peygamberi kendisine rehber alabilirler.  
Zengin bir insan, mal varlığını ihtiyaç sahiplerine dağıtan Peygamberimizi kendisine örnek alarak fakir insanlara yardımda bulunabilir. 
Ticaretle uğraşan bir insan; hanımı Hz. Hatice'nin ticaretini işleten, ticarette alıp satarken doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmayan, Şam’a, Basra'ya giden kafilelerde yer alan Peygamberimizin yaşayışını, ticari ahlâkını rehber edinebilir.  
Küçük yaşta yetim kalmış bir çocuk; daha henüz ana rahmindeyken babasını kaybeden, altı yaşında annesinin ölümünü gören, bütün hayatı anasız babasız geçen, fakat daha sonra insanlığın övündüğü, Allah'ın en çok sevdiği insan, "inci gibi bir yetim" olarak sayılıp sevilen sevgili Peygamberimizi örnek alabilir.  

Kısaca, her insan hangi şartlarda bulunursa bulunsun, hangi meslek ve sanatta çalışırsa çalışsın, her zaman ve her yerde Peygamberimizi kendisi için güzel bir örnek olarak alabilir.  
Öyle bir rehber ki, ona uyduğumuz zaman yolumuz aydınlanır, işlerimiz yoluna girer, hayatımıza bir düzen ve disiplin gelir.  
Peygamberimizin hayatı, insanların meşgul olduğu ve karşılaştıkları her ihtiyaca cevap verebilecek güzel ahlakın bütün kurallarıyla süslenmiş nurlu bir zincir gibidir. Onun güzel ahlâkı, doğru yolu arayanlara bir kılavuz olur. Ondan gelen ışık huzmeleri isyan ve günah bataklığında çırpınanların kurtuluşa ermelerine ve sahile çıkmalarına yardımcı olacak bir deniz feneri hükmüne geçer.
 

Peygamberimizin ahlakıyla ahlaklanmak dileğiyle,

Allah’a (cc) emanet olun…