DOKUNULMAZLIK VE AB'YE GİRİŞ REFERANDUMA GÖTÜRÜLMELİDİR/Celil GÜNDOĞDU

Ülkemizde yapılan yasa değişiklikleri ile ilgili tartışmalar devam etmekte. AKP Hükümeti tarafından hazırlanan ve bir bölümü bu gün komisyondan geçen yasa teklifleri muhalefetin karşı çıkmasına rağmen TBMM'ine getirilecek. Burada yasal çoğunluk sağlanamadığı takdirde yeni düzenlenen yasalar referanduma götürülecek.

Ülkemizde yapılan yasa değişiklikleri ile ilgili tartışmalar devam etmekte. AKP Hükümeti tarafından hazırlanan ve bir bölümü bu gün komisyondan geçen yasa teklifleri muhalefetin karşı çıkmasına rağmen TBMM'ine getirilecek. Burada yasal çoğunluk sağlanamadığı takdirde yeni düzenlenen yasalar referanduma götürülecek.

Referandum sonucu halk görüşünü sandıklara yansıtacaktır. Buraya kadar gelişen olaylar bir sürecin serüveni.  Bu konuda iktidarda muhalefette görevini yapacaktır elbette.

Ben her konuyu halkın görüşüne sunan siyasilerimizi anlamakta güçleniyorum. Yargıya, Askere dokunanlar iş kendilerine gelince neden dokunmazlar? Neden yasal düzenlemelere giderek Dokunulmazlığın kaldırılması için uğraşmazlar? Her konuda Türkiye'ye notalar ve göndermeler yapan AB yetkilileri bu konuyu gündem etmez eleştirmezler. Neden siyasilerimiz Dokunulmazlık ve AB'ye girişi de halkın önüne getirmezler? diye hep düşündüm. Oysa bu iki konu Türk siyasi tarihinde en çok tartışılır konu olmuştu. Başbakan Sayın Erdoğan'ın seçim meydanlarında söz vermesine rağmen Dokunulmazlıkları göz ardı etmesini anlamış değilim.

Neden Milletvekillerin dokunulmazlıklarına dokunulamıyor? Bu konuda neden AB kriterleri göz önünde tutulmaz?

Milletvekillerinin dokunulmazlık zırhına bürünmeleri yargıya adalete olan güvensizliğin bir neticesi midir? Suç işleyen Milletvekilleri neden suçlardan korunma zırhına büründürülmüştür. Milletvekillerinin suç işlemeyeceği, onları suçlardan muaf masum insanlar olarak kategorize edilmesinin nedeni nedir? Vatandaş suç işlerse hemen adaleti göreve davet edenlerin bu konudaki sesizliği yasayı yapanların bir imtiyazı mıdır? Milletvekillerin kendilerini adaletten muaf tutmaları tüm vatandaşların adalet önünde eşit anlayışı ile örtüşüryor mu? Vatandaş olan Milletvekili seçildikten sonra suç işlememe akdi imzalayarak mı bir tahütte bulunarak dokunulmazlık zırhına büründürülüyor. Durum böyle ise neden suç dosyaları her geçen gün TBMM arşivlerinde dokunulmazlık bitim sürelerini beklemekte. Adalet geciktirilerek birilerinin yaptıkları yanında kar olarak mı kalmakta. Adalet bunun neresinde? Adalette çifte standart anlayışı getiren bu konu da acilen referanduma götürülmelidir.  Dokunulmazlıklarla ilgili konuda halkın görüşüde belirleyici olmalıdır. Halk kalkmasın diyorsa bu tartışmada en azı Türkiye'nin gündeminden düşer.

Kendi adaletine ve halkına güvenmeyenleri hiç bir zırh koruyamaz ve korumamıştır da. Adalet yer yüzünde barış, istikrar ve emniyetin garantisi olmuştur.

Yirmibirinci yüzyılda dokunulmazlıkları olanlara dokunamamak bir acziyetin ürünü mü, siyasilerin adaleti kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışanların adalet konusunda sözler sarfetmeleri bu konularda yasa teklifleri hazırlamaları ne kadar samimi olur acaba?

Kendi adaletine ve halkına güvenmeyenleri hiç bir zırh koruyamaz ve korumamıştır da. Adalet yer yüzünde barış, istikrar ve emniyetin garantisi olmuştur.

AB konusuna gelince bu konununda referandum edilmesi gerekir. Türk toplumunun geleceğini etkileyecek bu proje neden halkın  önüne getirilmiyor? Bu gün AB birliğine giren ülke halkları AB'ye girişlerini referandum sonucu belirlediler. Türk toplumunun bu konulardaki görüşlerinin alınması adına siyasileri bu konularda daha duyarlı olmaları gerekir diye düşünüyorum.

 

Saygılarımla...