Selefi Şeyh Nasır el Ömer, daha önce yayınladığı fetvasında Şia ve Alevi kızların esir alınarak cihatçı gruplar arasında adil bir şekilde paylaşılması fetvasını vermişti!!
Selefi Şeyh Nasır el Ömer, daha önce yayınladığı fetvasında Şia ve Alevi kızların esir alınarak cihatçı gruplar arasında adil bir şekilde paylaşılması fetvasını vermişti!!
Şimdi de Suriyeli teröristlerin cihat nikahı adı altında kendi kız kardeşleri ve mahremleri ile nikah kıyarak evlenebilecekleri fetvasını verdi!
Nasır el Ömer, Suriye'de cihat nikahının kıyılması ve yaygınlaştırılması için her yerde konuşmalar yapan ve bu nikahı savunan önde gelen bir Selefi Şeyhi. Şimdi de Suriye'de devlet ve halka karşı savaşan mücahitlerin! (terörist katillerin) kendi kız kardeşleri ve mahremleri ile nikâhlanabileceklerine dair bir fetva yayınladı!
Selefi Şeyh Nasır el Ömer, Ehlibeyt (a.s) mektebi takipçilerini tekfir ederek Şia karşıtı yayınlar yapan "Visal" kanalında yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Silahlı mücahitler, namahrem mücahit (!) kadınlar bulamıyorlarsa, o zaman kendi mahremleri (anneleri, kız kardeşleri, kızları, teyzeleri, halaları…) ile evlilik akdi kıysınlar!!!"
Tekfirci Selefi Şeyh Nasır el Ömer, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yorgunluk bilmeyen mücahitlerin küfür karşıtı ve Suriye - İran (!) zulüm rejimlerine karşı savaştıkları için kendilerine teşekkür ediyorum. Bazıları, Suriye'deki kardeş mücahitlerin hizmetine yönelik yayınlanan fetvaları eleştirmekte ve tepki göstermektedirler. Ancak kadınların ve çocuklara yönelik cinayetlerden bahsetmiyorlar!!"
İslam dinini dünya kamuoyu önünde rencide ederek aşağılayan küstah Selefi Şeyhi Nasır el Ömer daha önce de yayınladığı fetvasında Şia ve Alevi kızlarının esir alınarak cihatçı gruplar arasında adil bir şekilde paylaşılması fetvasını vermişti!!
Şeyh Nasır el Ömer'in Şialar Hakkındaki Fetvasının Detayları
Utanmaz Selefi Şeyhin daha önce yayınladığı fetvanın detayları şu şekilde:
Şeyh Nasır el Ömer: "İlk olarak bilmemiz gerekir ki Şiaların, İslam hükümeti çatısı altında bir cihat hareketiyle kökleri kurutulamaz. Şialar, İslam hükümeti kurulduktan sonra iki yol ayrımındadırlar: Ya İslam'ı kabul edecekler!! Ya da başları kesilecektir. Eğer mezheplerinde kalmaya ısrar ederlerse, o zaman onlara şu şekilde davranılmalıdır:
1. Tüm Şiaların başlarını, koyun başı keser gibi kesin. Öyle ki başlarının kanları ta ayaklarına kadar her yeri alsın. Bu manzara ne kadar da nefis bir manzaradır. Şia cesetlerinin kanla dolu denizde yüzdüğünü gördüğünde, Rafızilere ait kan dalgalarının sesleri kulaklarını okşar ve cenazeleri gözlerini vecde getirir.
2. Şia kızlarını esir alarak cihatçı gruplar arasında adil bir şekilde taksim ediniz.
3. Şia çocuklarına, sahih (vahabi, selefi, taassupçu) İslam talimatlarını öğretin. Tevhit ve inançları onlara aşılayın. Onlara İslami fetihlerde kullanmak için askeri eğitim verin.
4. Şiaların şirkle karışık ibadet yerlerini (cami, mescit, medrese, hüseyniye) ve zerihlerini (Peygamber ve Ehlibeytinin kabirlerini) ortadan kaldırarak yerle bir edin.
5. Onların evlerini denetleyin ve şirkle karışık kitaplarını yok edin.
6. Aşura gününde kutlama şenlikleri düzenleyin ve Şiaları şenliklere katılmaları için zorlayın.
7. Onları çocuklarına: Muaviye, Yezit, Hafsa… vb. gibi isimleri koymaları için zorlayarak mecbur edin