DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ AÇILDI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Yeni Bina'da düzenlediği basın toplantısıyla günlerdir merakla beklenen yeni "Demokratikleşme Paketi"ni açıkladı. Erdoğan, "Kamu kurumlarında başörtüsü yasağını kaldırıyoruz" dedi. Başbakan ayrıca "ilkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırdıkları"nı da açıkladı. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Yeni Bina'da düzenlediği basın toplantısıyla günlerdir merakla beklenen yeni "Demokratikleşme Paketi"ni açıkladı. Erdoğan, "Kamu kurumlarında başörtüsü yasağını kaldırıyoruz" dedi. Başbakan ayrıca "ilkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırdıkları"nı da açıkladı. 

Başbakan Erdoğan düzenlediği basın toplantısı ile "Demokratikleşme Paketi'nin içeriğini kamuoyuyla paylaştı.

Erdoğan konuşmasına Adnan Menderes, Turgut Özal ve Erbakan'a teşekkür ederek başladı ve ''Karşımıza çıkan dirençlere rağmen demokratikleşmeden vazgeçmedik, vazçgeçmeyeceğiz. Türkiye’de değişimin önündeki en büyük engel 27 Mayıs’ın o karanlık gölgesidir'' dedi.

Başbakan'ın konuşmasının ilk 40 dakikasını paketin içeriği değil paketin önemi oluşturdu. Başbakan'ın açıklaması yaklaşık 1 saat sürdü.

Başbakan pakete geçmeden önce özetle şu mesajları verdi:

- "Açıklayacağımız paket Türkiye'yi bütün ağırlarından kurtaracak bir paket değildir ancak bu hedef doğrultusunda çok önemli bir aşamadır. Bugün açıklayacağımız reformları bir son nokta olarak görmüyoruz. Bugün açıklayacağımız demokratikleşme paketi, bir ilk değildir, bir son da olmayacaktır."

- "Demokratikleşme paketleri milletin yüzünü güldürdü darbecilerin uykusunu kaçırdı."

- "Sorunları siyeset kurumu hakla beraber çözecektir"

- "Biz ne yaptıysa milletimizle birlikte, milletin desteğini alarak yaptık. Bu paket Türkiye'nin ulaştığı seviyenin aslında bir tezahürüdür."

- "Artık Türkiye'de vatandaşının ihtiyacına taleplerie kulak tıkayan, ihtiyaçlarını inkar eden devlet anlayışı yoktur. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Türkiye'de devlet işte bu anlayışa, özüne aslına rücu etmiştir."

- "Esasen, Türkiye’de değişimin önündeki en büyük engel, açık açık ifade ediyorum, 27 Mayıs’ın o karanlık gölgesidir, 27 Mayıs’ın bugün bile çeşitli kesimlerce yaşatılan zihniyetidir."

- "Bugün açıklayacağımız demokratikleşme paketi, bir ilk değildir, bir son da olmayacaktır"

- "Esasen, Türkiye'de değişimin önündeki en büyük engel, açık açık ifade ediyorum, 27 Mayıs'ın o karanlık gölgesidir, 27 Mayıs'ın bugün bile çeşitli kesimlerce yaşatılan zihniyetidir."

"Paketin gizlendiği eleştirisi temelsiz"

- "Paketin gizlendiği, saklandığı, kamuoyunda tartışılmadığı eleştirisinin son derece temelsizdir. Pakette yer alan sorunlar, çoğunluğu son 30 yılın olmak üzere, Cumhuriyet tarihimiz boyunca var olan ve sürekli konuşulan sorunlardır."

- "Bu paket, bir dayatmanın eseri değildir. Bu paket, bir müzakerenin, bir pazarlığın eseri asla değildir. Demokratik hak ve özgürlükler, müzakerenin, pazarlığın, dayatmaların konusu olamaz."

Seçim sistemi

Erdoğan, yeni seçim sistemiyle ilgili üç farklı alternatifi de tartışmaya açtıklarını belirterek, "Mevcut sistemle yani yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. Barajı yüzde 5'e çekip, 5'li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini uygulayabiliriz. Üçüncü seçenek olarak da, ülke barajını tamamen kaldırarak, Dar Bölge Seçim Sistemini getirebiliriz. Bu üç seçeneği önümüzdeki günlerde tartışacak, Türkiye için en doğrusu, en isabetlisi hangisiyse, o yönde düzenlemeyi Meclis'e getirecek, yolumuza o şekilde devam edeceğiz" dedi.

 Başbakan Erdoğan, parti programlarının, özellikle 4'üncü Büyük Kongre'de açıklanan "2023 Siyasi Vizyonu"nun referansları arasında olduğunu kaydetti. Erdoğan, Parti programına bakanların, tüzüğü inceleyenlerin, çeşitli kongrelerdeki açıklamaları takip edenlerin, seçim beyannamelerindeki tabloyu izleyenlerin bugün de geçmişte de yapılan bir çok reformun orada yer aldığını göreceklerini belirtti.  

Başbakan, "Pakette, milletimizden gizlenen, saklanan, referanslar anlamında yeni hiçbir şey yoktur. Her bir maddenin sözü geçmişte verilmiştir. Her bir madde, geçmişte hedef olarak ortaya konulmuştur. Her bir madde, seçimlerde milletimizden teyit almıştır" dedi.

İŞTE PAKETİN İÇERİĞİ...

Demokratikleşme Paketi'ndeki reformların bir kısmının yasal düzenleme gerektirdiğini, bir kısmının da Bakanlar Kurulu kararı, yönetmelik değişikliği ve genelgeler gibi idari düzenlemelerle hayata geçeceğini kaydeden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Seçim barajı:
"Sizlere öncelikle yasal düzenleme gerektiren reformlarımızı sıralamak arzusundayım. Bazı kanunlarda yapacağımız değişikliklerle, çıkaracağımız bazı kanunlarla, siyasi hakları daha da genişletiyor, on yıllardır devam eden tartışmalara artık son veriyoruz.

Bu kapsamda öncelikle, seçim sistemini değiştirmek için önemli bir adım atıyor, seçim sistemini tartışmaya açıyoruz. Türkiye'deki mevcut seçim sistemi, özellikle 12 Eylül müdahalesinin ardından her zaman tartışma konusu olduğunu biliyoruz. Her zaman eleştiri konusu oldu. Hemen tüm siyasi partiler de, seçim sisteminin değişmesi gerektiğini ifade ettiler ve ediyorlar. Şunu altını çizerek ifade etmek istiyorum, mevcut seçim sistemi, yüzde 10 barajı, AK Parti'nin getirdiği bir sistem değildir. Bunu bilenlerimiz var, bilmeyenlerimiz var. Biz, 2002 seçimlerine girerken bu sistem uygulanıyordu, biz bu sisteme tabi olarak o seçime girdik. Yüzde 10 barajı vardı. Daha partimizi kurarken, mevcut seçim sisteminin katılımcılıktan uzak olduğunu, değişmesi gerektiğini güçlü şekilde biz de ifade etmiştik.

Geçen yıl, 30 Eylül'deki 4'üncü Büyük Kongremizde yayınladığımız 63 maddelik Siyasi Vizyon belgemizde de, 2023 Vizyonumuz çerçevesinde seçim sistemini değiştireceğimizi bir hedef olarak ortaya koymuştuk. Gerek Akil İnsanlar Heyeti raporlarında, gerek Avrupa Birliği İlerleme Raporlarında, gerekse bugüne kadar hazırlanmış bir çok raporda, seçim sistemindeki sorunlar dile getirilmişti. Tüm öneri, tavsiye, eleştirileri gözden geçirdik ve bu sorunu çözmek için bir adım atıyoruz.

Yeni seçim sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda biz bir tek seçenek sunmuyoruz, 3 farklı alternatifi tartışmaya açıyoruz. Mevcut sistemle yani yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. Barajı yüzde 5'e çekip, 5'li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini uygulayabiliriz. Üçüncü seçenek olarak da, ülke barajını tamamen kaldırarak, Dar Bölge Seçim Sistemini getirebiliriz. Bu üç seçeneği önümüzdeki günlerde tartışacak, Türkiye için en doğrusu, en isabetlisi hangisiyse, o yönde düzenlemeyi Meclis'e getirecek, yolumuza o şekilde devam edeceğiz."

Siyasi haklarla ilgili düzenlemeler
Siyasi haklar alanındaki ikinci düzenlemeyi "Siyasi Partilere Devlet Yardımı" konusunda yaptıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Siyasi partilere devlet yardımının kapsamını genişletiyoruz. Siyasi Partiler Kanunu'nun Ek 1'inci maddesini değiştiriyor, devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı yüzde 3'e çekiyoruz. Yani seçime katılan siyasi partilerden yüzde 3'ü aşan oranda oy alanlara da, Hazineden ayrılan toplam kaynak içinden devlet yardımı yapılacak. Bu düzenlemenin de, siyasi partilerimizi güçlendireceğine, katılımcılığı artıracağına, rekabetin daha adil hale gelmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz.

Bir başka düzenlemeyle, siyasi partilerin teşkilatlanmalarına da kolaylık getiriyoruz. Siyasi Partiler Kanunu'nun 20'inci maddesini değiştiriyoruz, ilçede teşkilatlanma için beldelerde teşkilat kurma zorunluluğunu kaldırıyoruz. Mevcut durumda, bir ilçede teşkilatlanmak için, ilçe sınırları içerisindeki beldelerin en az yarısında teşkilat kurma zorunluluğu vardı. Bunu kaldırıyor, 'Beldelerde teşkilat kurulması zorunlu değildir' ibaresini getiriyoruz.

Bir başka düzenlemeyle, siyasi paritlerde eş genel başkanlığın önünü açıyoruz. Bu alanda uluslararası örnekleri inceledik, demokrasilerdeki işleyişe baktık ve ilgili yasa maddesini değiştirmeyi uygun gördük. Seçim Kanunu'nun 15'inci maddesine bir ek yapıyor, tüzüklerinde yer almak ve 2 kişiden fazla olmamak kaydıyla, partilere eş genel başkanı sistemini uygulama imkanı getiriyoruz."

Farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda
Bir başka yasal düzenlemeyle siyasi partilere üyelikte engelleri kaldırdıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Siyasi Partiler Kanunu'nun 11'inci maddesinde yapacağımız değişiklikle, siyasi partilere üye olmayı daraltan, kısıtlayan bazı engelleri ortadan kaldırıyoruz. Seçim Kanunu hükümlerine göre, oy verme hakkına sahip olan herkesin, siyasi partilere de üye olabilmesinin önünü açıyoruz. Bu amaçla, 11'inci Maddenin B bendindeki 6 kısıtlayıcı engeli ortadan kaldırıyoruz.

Yine Siyasi Partiler Kanunu'nda yapacağımız değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda imkanını getiriyoruz. 298 Sayılı Kanun'un ilgili maddesini değiştirerek, siyasi parti ve adaylar tarafından yapılacak her türlü propagandada Türkçe'nin yanında farklı dil ve lehçelerin de kullanılabilmesini mümkün hale getiriyoruz. Aynı şekilde, ön seçimlerde farklı dil ve lehçelerde propaganda imkanını getiriyoruz. Siyasi Partiler Kanunu'nun 43'üncü maddesindeki kısıtlayıcı hükmü kaldırıyor, ön seçimlerde de Türkçe'den başka bir dil ya da lehçeyle propaganda imkanını tüm partilere sağlıyoruz."

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle:


SİYASİ PARTİLERDE EŞ GENEL BAŞKANLIK:
- "Bir başka düzenlemeyle, siyasi partilerde eş genel başkanlığın önünü açıyoruz. İlgili yasa maddesini değiştirmeyi uygun gördük. Seçim kanunun 15. Maddesi'ne ek yapıyor, iki kişiden fazla olmamak kaydı ile eş genel başkanlık sistemini getiriyoruz. "

SİYASİ PARTİLERE ÜYELİKTE ENGEL KALKIYOR:
- "Bir başka yasal düzenlemeyle, siyasi partilere üyelikte engelleri kaldırıyoruz. 11. Maddedeki değişiklikle, üye olmayı daraltan bazı engelleri ortadan kaldırıyoruz. "

FARKLI DİL VE LEHÇELERDE PROPAGANDA:
- "Yine siyasi partiler kanunundan yapacağımız değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde propaganda imkanı getiriyoruz. Türkçe’nin yanında farklı dillerin kullanabilmesini mümkün hale getiriyoruz. Ön seçimlerde de getiriyoruz. Kısıtlayıcı hükmü kaldırıyor, ön seçimlerde de farklı dille propaganda imkanını sağlıyoruz. "

NEFRET SUÇUNA AĞIR CEZA:
- "Yeni süreçte nefret ayrımcılık yaşam tarzına müdahale gibi suçlarla daha etkin biçimde mücadele etmeye başlıyoruz. Belirli suçların cezalarını daha da artıyoruz. Belirli suçlar, kişinin dili ırkı rengi cinsiyeti engelliliği siyasi düşüncesi dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse cezası daha da ağırlaşacak. Kişinin belli haklarını kullanmasını engelleyenleri ceza kapsamına alıyoruz. Bu sebeple işlenen suçun cezasını bir yıldan üç yıla kadar artırıyoruz. "

AYRIMCILIKLA MÜCADELE VE EŞİTLİK KURULU:
- Türkiye’de hiçkimse dilinden ırkından milletinden renginden inancından, gereğini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacak. Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu kuruyoruz. "

YAŞAM TARZINA SAYGI TCK İLE GÜVENCE ALTINA ALINACAK:
- "Yaşam tarzına saygıyı TCK ile güvence altına alıyoruz. Dini inancının gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesini de ceza kapsamına alıyoruz. Dini ibadet ve ayinlerin bireysel olarak engellenmesini bu kapsama alıyoruz. Bir kimsenin inanç düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan tercihlerine müdahale edenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası getiriyoruz. "

KLAVYELERE ÖZGÜRLÜK:
- "TCK’da belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyideyi kaldırıyoruz. Bir nevi klavyelere özgürlük getiriyoruz. Yani Q,X ve W harfleri klavyelerde kullanılabilecek. "

GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ KANUNU'NDA DEĞİŞİKLİK:
- "2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununda önemli değişiklikler yapıyoruz. Mülki amir, ilgili STK’ların görüşlerini almak suretiyle nihai kararını verecek. Sürelerini de uzatıyoruz. Açık yerlerde güneşin batışından bir saat sonraya kadar süren toplantılar, güneş batmadan dağılınacak şekilde, kapalı yerlerde saat 24:00’e kadar yapacak. Hükümet komiseri uygulamasına son veriyoruz. Artık düzenleme kurulları tarafından yerine getirilecek. Kurul, toplantının amacına çıktığını gördüğü durumda dağılma kararı alacak ve durumu kolluk amirine bildirecek, gösteri ve yürüyüş kanuna aykırı hale gelirse, gösterinin sona erdiğini ifade edecek. Düzenleme kurulu bunu yerine getirmezse, o mahallin en büyük mülki amiri kararı verecektir. "

ÖZEL OKULLARDA FARKLI DİL VE LEHÇELERDE EĞİTİM HAKKI:
Bir başkası eğitimle ilgili. Yapacağımız yasal değişikliklerle, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Özel kurs imkanını getirmiştik. Daha sonra ise üniversitelerde açılmasını sağlamıştır. Okullarda seçmeli ders olarak öğretilmesinin önünü açmıştık. Şimdi de özel okullarda mümkün hale getiriyoruz. 2923 sayılı kanun ile düzenlenmiştir, bu kanuna yapacağımız ek ile farklı dil ve lehçelerde özel eğitim kurumu açılabilecek. Dil ve lehçeler bakanlar kurulunda tespit edilecek. Bu okullarda belli dersler Türkçe okutulacaktır.

KÖY İSİMLERİNDEKİ YASAL ENGEL KALKIYOR:
- "Köy isimlerinin değiştirilmesindeki yasal engeli kaldırıyoruz. Dayatma içeren ifadeleri kaldırıyoruz. Köy isimlerinin değiştirilmesi İçişleri Bakanlığımızca olacak. İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için yasal düzenleme gerekiyor, bu tip taleplerde burada değerlendirecektir. "

NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ'NİN İSMİ DEĞİŞİYOR:
- "Nevşehir Üniversitemizin ismini Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi olarak değiştiriyoruz. "

KİŞİLERİN ÖZEL BİLGİLERİNE GÜVENCE:
- "Getireceğimiz bir başka yenilik. Kişisel verilerin korunması hakkında. Yasal güvence getiriyoruz. 12 Eylül 2010’daki anayasa değişikliğiyle güvence getirmiştik. Şimdi uygulama için taslağı hazır olan kanunu meclisimize gönderiyoruz. Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak. "

YARDIM TOPLAMADAKİ KISITLAMA KALKIYOR:
- "Yardım toplamadaki kısıtlamaları kaldırıyoruz. Yardım toplama konusunda sınırlama altına alınmıştı. Kurban derisi fitre ve zekat konusunda THK’ya yetki verilmişti. Aslında anayasa aykırı bir durum oluşturulmuştu. Şimdi yasal olarak da bu yanlış uygulamaya son veriyoruz. Vatandaşımız yardımını istediği yere verebilecek. Şu ana kadar açıkladığımız reformlar yasal düzenleme gerektiriyor. Fakat paketimiz bundan ibaret değil. ikinci kısımda idari düzenleme gerektiren reformlar bulunuyor. "

KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ SERBEST:
- "Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında baş örtüü yasağını kaldırıyoruz. Ayrımcılık içeriyordu. Kadın çalışanların giyimleri üzerindeki ayrımcı ihlalleri kaldırıyoruz. Resmi elbise giymek zorunda olan TSK mensupları, yargıda hakim ve savcıları bunun dışında tutuyoruz.

İLKOKULLARDAKİ AND KALKIYOR:
- "İlkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırıyoruz. Geçen yıl orta okullarda bu uygulamayı kaldırmıştık. Şimdi de ilk okullarda kaldırıyoruz. "

MOR GABRİEL MANASTIRI'NIN ARAZİSİ İADE EDİLİYOR:
- "Mor Gabriel Manastırı’nın arazisi iade ediliyor. Böylece bir haksızlığı gideriyor Süryani vatandaşlarımıza önemli bir haklarını teslim ediyoruz. Şu anda 250’den fazla iade yaptık. "

ROMAN DİL VE KÜLTÜR ENSTİTÜSÜ KURULUYOR:
- "Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kuruyoruz. Karşılaştıkları sorunlarla araştırmalar yapmak amacıyla bir ilimiz üniversitesi bünyesinde enstitü kuracağız. Adımlar atıyoruz bu amaçla 2009 yılında Türkiye’de ilk kez gerçekleştirdiğimiz roman çalıştayı sonrası çalışmaları hızlandırıyoruz. Özellikle barınma noktasında çok önemli bir adım attık, TOKİ eliyle Roman konutları yaptık. Bu inşaatlar devam ediyor. Projeler hazırlanıyor. "