Prof. Dr. Yelda Ongun: Eylemcilerin İstekleri Yerine Getirilmezse Fransa'daki Olaylar Büyür

BAŞKENT Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yelda Ongun, Fransa'daki 'sarı yelekliler' eylemiyle ilgili, "Akaryakıt zamlarında geri adım atmak eylemcileri tatmin edecek nitelikte değil. Eylemlerin devam edeceğini düşünüyorum.

~~BAŞKENT Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yelda Ongun, Fransa'daki 'sarı yelekliler' eylemiyle ilgili, "Akaryakıt zamlarında geri adım atmak eylemcileri tatmin edecek nitelikte değil. Eylemlerin devam edeceğini düşünüyorum.

~~BAŞKENT Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yelda Ongun, Fransa'daki 'sarı yelekliler' eylemiyle ilgili, "Akaryakıt zamlarında geri adım atmak eylemcileri tatmin edecek nitelikte değil. Eylemlerin devam edeceğini düşünüyorum. Zaten Avrupa'ya da günden güne yayılmaya devam ediyor. Önce Belçika'ya sıçradı, ondan sonra Hollanda'ya, Berlin'e. Hatta Bulgaristan'a yayıldığı yönünde bazı haberler çıktı. Ben büyüyeceğini düşünüyorum" dedi.

Prof. Dr. Yelda Ongun, Fransa'da akaryakıt ücretlerinin düşürülmesi ve ekonomik koşulların iyileştirilmesi için yapılan eylemleri değerlendirdi. Ongun, olayların fitilinin Ekim ayında Bretonya bölgesinden Jacline Mouraud adlı kadının Macron'a 'yeter artık' diye seslendiği video ve daha sonra 33 yaşındaki kamyon şoförünün 'akaryakıt zammını protesto edelim' şeklinde eylem çağrısında bulunması sonrası başladığını belirtti. Fransa'da bütün araçlarda sarı yelek bulundurulmasının zorunlu olduğunu, araç arızalandığı zaman ya da kaza olduğunda sürücülerin bu sarı yeleği giymek zorunda olduklarını hatırlatan Ongun, "Yani aslında 'sarı yelekliler', Macron'a, 'bizi de gör, biz de buradayız, biz de bu toplumdayız' mesajı vermek istiyor" dedi.

'SEBEP SADECE AKARYAKIT ZAMMI DEĞİL'

Olayların sebebinin sadece akaryakıt zammı olmadığını ifade eden Ongun, şöyle konuştu:

"Bu aslında bardağı taşıran son damla. Macron'a daha iktidara gelmeden evvel zaten tepki vardı. 'Sermayenin Cumhurbaşkanı' deniliyordu. Sizde biliyorsunuz, işsiz olduğunu söyleyen gence, 'kaldırımdan karşıya geçsem sizlere iş bulurum' şeklinde söylemleri tepki çekmiştir. Dolayısıyla nedenler daha derin aslında. Bir kere zenginlerden alınan servet vergisinin kaldırılmış olmasına bir tepki. Kamudaki istihdamın azaltılmış olmasına bir tepki. Onun dışında halka daha fazla vergi yükünün bindirilmiş olmasına bir tepki. ya da alt sınıflara yapılan kira yardımlarının azaltılmış olmasına bir tepki. Yani bu olayların aslında ekonomik temelde olduğunu görüyoruz."

'AŞIRI SAĞ KESİMİN ÖN PLANA ÇIKTIĞINI GÖRÜYORUZ'

Fransa'da ki olayların şaşırtan tarafının 'sivil temelli' olması olduğunu söyleyen Ongun, "Partilere ve sendikalar aslında mesafeli duruyorlar. Ama diğer taraftan Fransa'da ki aşırı sağ parti lideri Le Pen'in de bu olayları desteklediğini görüyoruz. Hatta Le Pen'in çarpıcı açıklamaları vardı, 'yeniden seçimler yapılsın' gibi. Dolayısıyla bu tür ekonomik nedenli eylemleri aslında sol hareketlerin ön plana çıkmasını bekleriz; ama burada tabi ki homojen değil bu. İçinde farklı farklı gruplar var. İşçiler, işsizler, emekliler, kırsal kesimden olan insanlar var. Ama aşırı sağ kesimin daha ön plana çıktığını görüyoruz" diye konuştu.

'EYLEMLERİN DAHA DEVAM EDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM'

Fransa'da eylemcilerin 42 maddelik bir öneri sunduğunu, bunun üzerine akaryakıt zammının 6 aylığına geri çekildiğini hatırlatan Ongun, "Bu aslında her ne kadar 'eylemler akaryakıt zammına tepki' görüntüsü ile başlamış olsa da aslında da daha derin nedenleri var. Dolayısıyla bu kadarlık bir geri adım atmak eylemcileri tatmin edecek bir nitelikte değil. Onun için ben eylemlerin daha devam edeceğini düşünüyorum. Zaten Avrupa'ya da günden güne yayılmaya devam ediyor. Önce Belçika'ya sıçradı, ondan sonra Hollanda'ya, Berlin'e. Hatta Bulgaristan'a yayıldığı yönünde bazı haberler çıktı. Ben büyüyeceğini düşünüyorum. Eğer eylemcilerin bütün istekleri yerine getirilmezse. Sadece 'akaryakıt zammını bir süre durdurduk' demek eylemcileri çok da yatıştıracak bir geri adım değil bence" şeklinde konuştu.

'KENDİ ÜLKELERİNE SIÇRAMASINI İSTEMİYORLAR'

Batı medyasının Fransa'daki olaylara yeterince yer vermediğini ifade eden Ongun, Türkiye'de gezi eylemlerinden sonra 2014 yılında Avrupa Komisyonu Parlamenter Meclisi'nin, "Bir komisyon kuracağız ve Türkiye'de ki gezi eylemleri sırasında eylemcilere yönelik polis şiddetini inceleyeceğiz" açıklamasını hatırlatarak şöyle devam etti: 

"Hatta insan sağlığına zararlı olduğu için biber gazı kullanılmasının yasak olduğu yolunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bir açıklaması vardı.  Fransa'da ki eylemler sırasında polisin göstericilere çok sert şiddet uyguladığını, TOMA ve biber gazı kullandığını görüyoruz. Türkiye'de gezi eylemlerine Avrupa medyası çok yer vermişti, ancak Fransa'da ki olaylar açıkçası batı medyasında çok görünür değil. Tabi ki kendi ülkelerine sıçramasını istemiyorlar, ayrıca Türkiye'ye yönelik ikircikli tutumlarını pek çok olayda olduğu gibi burada da gösteriyorlar. Özetle batı Türkiye'ye gelince kınıyorlar, kendilerine gelince 'demokrasi', 'insan hakları', 'hukukun üstünlüğü' gibi değerleri hep ön plana çıkarıyorlar. Mesela Türkiye'de ki OHAL'i de kınamışlardı; ama biliyorsunuz Fransa'da çok uzun yıllar OHAL süreci devam etti."