Belçika ve Türkiye'de eğitimini tamamlayan Istanbul'da yaşayan Fizyoterapist Ceren Mavzer'de bu başarılı genç rol modellerimizden birisidir. "University of Physiotherapy" Hollanda'da Fizyoterapide uzmanlık yapan Mavzer'in, en büyük hayali ise, kendi deyimiyle şu an İstanbulda çalıştığı klinikte çalışmalarını sürdürmektir ve daha da başarılı adımlar atmaktır.
Belçika Türk Toplumunun güçlü sesi 'Belçika Aydın Haber' dergimizin Ekim Sayısının kapak konuğu başarılı ve azimli çalışmalarıyla geleceği parlak olan gen. Fizyoterapist Ceren Mavzer oldu. Belçikalı Saygın işadamlarından mehmet Mavzer'in kızı olan Genç Fizyoterapist Ceren'i kendi ağzından çalışma ve başarılarını zilere aktarıyoruz.
Belçika Türk Toplumundaki gençlerin her geçen gün her alandaki başarıları artarak devam ediyor. Belçikalı Türk gençlerinin ekonomi başta olmak üzere, spor, sanat, kültürel, akademik ve siyasi alandaki çalışmaları ve başarıları Belçikalı siyasilerde takdirle izlemekteler.
Belçika ve Türkiye'de eğitimini tamamlayan Istanbul'da yaşayan Fizyoterapist Ceren Mavzer'de bu başarılı genç rol modellerimizden birisidir. “University of Physiotherapy” Hollanda'da Fizyoterapide uzmanlık yapan Mavzer'in, en büyük hayali ise, kendi deyimiyle şu an İstanbulda çalıştığı klinikte çalışmalarını sürdürmektir ve daha da başarılı adımlar atmaktır.
Genç Terapist Ceren Mavzer kendisi, eğitimi ve çalışmalarıyla ilgili olarak 'Belçika Aydın Haber'e şu açıklamalarda bulundu:
“Ben, aslen Belçika Türk Toplumunda yaşayan Mavzer ailesinin kızı olarak, 1996 yılı Belçika/Gent doğumluyum. Burada Lise eğitimimi birinci olarak tamamladım. Daha sonra hep hayalim olan ülkemiz Türkiye'de eğitimime devam etmemi düşünüyordum. Bu nedenle, kendime acaba burada mı kalsam? Türkiye'ye mi gitsem diye düşünüyordum? Ve Türkiye'deki Üniversiteleri araştırmaya başladım.
Girmem gereken bütün sınavlara zamanında girmiştim (dil sınavları, YÖS sınavı ve bazı Üniversitelerde bilim sınavı). Aslında birkaç bölüm kazandım. Tıb'da kazandım ama ben ne okumak istediğime çoktan karar vermiştim, puanlarımın beklediğimden iyi olması benim fikrimi değiştirmedi. Uzun bir araştırma sonucu gitmek istediğim Üniveristeye karar verdim, Üsküdar Üniversitesi. Üniversite'nin isminden ziyade Fizyoterapi ve Rehabilitasyon alanındaki akademik kadrosu benim için çok onemli bir unsurdu. Bana egitim verecek akademisyenlerin deneyimleri ve biyografileri çok önemliydi.
Daha sonra İstanbul/Üsküdar'da yüksek eğitimimi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon üzerine almaya karar verdim. Bu alan sevdiğim bir alan olduğu için tercih ettim. Bu alan ucu açık ve kendimi geliştirmeye yönelik bir alandı. Ülkemizde bu alanın çok eksik yönleri de vardı. Ancak, okumasını ve araştırmasını çok sevdiğim için belki bende bilimsel olarak, farklı bir katkıda bulunurum diye düşünüyordum. Bu düşünceyle de hala bilim ışığında devam ediyorum.
stanbul'a taşındıktan sonra 4 yıl boyunca konunun uzmanları olan hocalarımdan eğitimler aldım. Egitimimi ‹Yüksek Onur Öğrencisi› olarak tamamladım. Eğitim sürecinde bir çok kongre, seminer ve eğitimlerde gönüllü veya istek üzerine görev aldım. Bu sayede alanında uzman olan bir çok eğitmenle ve meslektaşımla tanışma imkanım oldu.
Benim eğitim hayatımı en çok etkileyen ikinci sınıfta Manuel Terapi dersimize giren hocalarım oldu, Fzt. Seçkin Pişkin ve Fzt. Demet Pişkin. Hocalarım Haccettepe Üniversitesi mezunu ve alanlarında otorite olan hocalardır.
İkinci sınıf ‹Manuel Terapi› sınavında hocalarım sınav kağıdımı başarılı bularak “ikinci sınıftaki bir kız bu yorumu nasıl yapmış?” diye merak etmişler ve benim ile alakalı daha fazla bilgi alabilmek için bölüm başkanıma gitmişler. Bu olayı iki yıl sonra bana anlattılar. Buda benim çok hoşuma gitti. O günden beri benim haberim olmadan beni takip ediyorlarmış aslında. Puanlarım ve davranışlarım dikkatlerini çekmiş diye, beni her fırsatta analiz etmişler. Tabi herkesin kafasında şu soru varmış; «Ceren okulu bitirdikten sonra Belçika'ya döner mi?»
Ama ben Türkiye'de kalmayı istiyordum. Ben zorluklarla mücadele etmeyi seven biriyim. Tüm zorluklara rağmen, her zaman iyi bir şey yapabileceğime inanıyorum. İnsan çok çabalayınca, bir şeylerin güzel olacağına inanıyorum. Sadece azim ve sabır lazım.
Tabi tam dördüncü sınıfın ortasında Pandemi ortaya çıktı. Ama son sınıfın başında hocalarımın kurduğu ‹MANEX› eğitimine (MAnual therapy, NEuroscience and EXcercise) başlamıştım. Bu Manuel Terapi, nöroloji ve egsersiz eğitimine aslında 4. Sınıf öğrencisi kabul etmiyorlardı. Bana, «ama sen olduğun için bu eğitime gelebilirsin» dediler. Bilgiye meraklı birisi olarak bana okulda aldığım eğitim yetmiyordu. Daha fazlasını öğrenmek istiyordum. Sadece bir konunun altını çizmek istiyorum, bilgiye meraklıydım ama temel eğitim her zaman çok önemli, yani temeli tamamen kavradıktan sonra ek eğitimlerin alınması gerekiyor.
Geçen Ekim ayında MANEX eğitimine başladım. Pandemi sürecinde 3 ay yalnız evde kaldığımdan sürekli öğrendiğim bilgileri entegre etmeye çalıştım. Bunu nasıl anlarım, nasıl yaparım, bunu niye yapıyoruz, hasta üzerinde olan etkileri nedir? diye. Sonra Hocam bana «staja gelmek ister misin» dedi. Sokağa çıkma yasağından sonra, Pandemi'den dolayı sadece bir stajyer kabul etti. Tabi bu staj sayesinde okuyup öğrendiğim ve anlamaya çalıştığım konuları orada görmeye başladım. Bu dönem daha da hoşuma gitti.
Ben, Türkiye'de devam etmek istiyordum. Bu arada Hollanda Amersfoort'ta da çok güzel bir Üniversite var, University of Physiotherapy. Dünyanın en saygın ve ünlü Fizyoterapistleri burada eğitim almış. Bu konuda Kanada ve Hollanda en iyi eğitim merkezleri.
Hocalarım ve ailem beni bu konuda çok destekledi ve bende uzmanlığımı Hollanda da yapmaya karar verdim.
Babam yazın Türkiye'ye geldiğinde Hocalarım benimle çalışmak istediklerini belirtti. 30 senelik deneyimlerini bana mümkün olan en kısa zamanda öğretmek istediklerini ve ‹HealCo› diye bir firma isminin patentini aldıklarını belirttiler.
Bu patent üzerinden çalışmalara başladık. Tabiri caiz ise, HealCo İstanbul, HealCo Belçika, HealCo Kanada gibi bir zincir oluşturmayı planlıyoruz. Tabii yalnız MANEX eğitimini almış kişiler bu zincirlerde çalışabileceklerdir. Yani dıştan rastgele eleman alınmayacak. Bizler var olanları geliştirerek çalışmalarımızı yaygınlaştıracağız.
HealCo'nun klinik, performans ve spor/terapötik pilates tarafı var. Tüm çalışmalarımıza sorgulamakla başlıyoruz. Bizim için önemli olan her zaman sorgulamak; Neden? Niye? Nasıl? Vücudun iyileşme mekanizmasını devreye sokup, aktive edip, bununla KALICI bir çözüme ulaşmaya çalışıyoruz. Bizim için her danışan farklıdır, örneğin her fıtığı olan danışan veya her diz ağrılı danışan aynı değildir, tedavisi de aynı değildir, reçetelenmiş tedavi yoktur bizim için. Kaslardan kaynaklandığını düşünülen pek çok fiziksel problemin ardında sinir sisteminin büyük bir rolu vardır. Kasları ovalayarak ve çeşitli metal aletlerle ezerek fiziksel problemleri çözmek mümkün değildir. HealCo'da danışanlarımız bizim için problem yaşadıkları bölgeden ibaret degildir. Herkes ayrı ağrı tecrübelerine sahip olan birer bireydir.
Bizler farklılıklar ve yeniliklerle çalışmalarımıza devam ederek, biyopsikososyal modeli temel alarak, özellikle Türk vatandaşlarına yardımcı olmaya çalışacağız. Hangi ağrı türü olursa olsun, butun ağrılı danışanlar, performansını arttırmak isteyen sporcuları veya çalışanları her zaman bekleriz. İlerleyen günlerde bu konularla ilgili daha detaylı bilgileri sizlerle paylaşacağız” dedi.
Iletişsim bilgileri:
Instagram hesabi: fzt.cerenmavzer ve healco.co
Site: www.healco.co
Numara: 00905313360896
Adres: Nişantaşıi, Ihlamuryolu sokak, Erdek Apartmanı, NO:61 D:5 Teşvikiye, İstanbul, Türkiye
Seçkin Pişkin Biyografi:
1979 Konya doğumlu 2004'de Haceteppe Univeristesi Fizyoterapi ve rehabilitasyon egitimini tamamladı.
2017-2018 ve 2018-2019 sezonlarında Eczacıbaşı Vitra Voleybol Kulübü ile 1 Cev Şampiyonluğu, 2 Türkiye kupası şampiyonluğunu yaşadı. 2018 yılında mezun fizyoterapistleri ileri teknikler ve terapi üzerine eğitmek adına Manex konsept eğitimini kurmuştur.
2020 yılında ise İstanbul'da halihazırda yürüttüğü klinik çalışmalarına Healco çatısıyla devam etmesinin yanı sıra Üsküdar Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak, çalışmaya devam etmektedir.
