ABD, İngiltere, Fransa, Danimarka ve Almanya'da başlayan İslam ve Onun Yüce Peygamberi Hz. Muhammed (sav)'e karşı çirkin saldırı ve iftiraların Müslümanları tahrike yönelik menfur olaylar olduğunu bir kez daha hatırlatmada yarar var. Peygamberimize yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz.
Sayın okurlar,
Öncelikle insanların şunu iyi bilmesi gerekir ki; kutsallara saldırı asla fikir özgürlüğü olamaz.
ABD, İngiltere, Fransa, Danimarka ve Almanya'da başlayan İslam ve Onun Yüce Peygamberi Hz. Muhammed (sav)'e karşı çirkin saldırı ve iftiraların Müslümanları tahrike yönelik melun ve menfur olaylar olduğunu bir kez daha hatırlatmada yarar var. Peygamberimize yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz.
Tüm müslümanların başının tacı, gönlünün sevgilisi olan İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav)'e fikir özgürlüğü çerçevesinde hakaret edilmesi asla kabul edilemez bir durumdur. Bu gibi tahriklere karşı tüm müslümanlar, sağduyulu olarak tepkilerini dile getirmelidir. Tahrik ve kaos ortamı yaratanların ekmeğine yağ sürmemek gerek. Haklı tepkilerimizi demokratik kurallar içerisinde sosyal paylaşım sitelerinde dile getirmenin yanında ve yasal gösterilerle olaylara neden olan ülke ve şahıslar telin edilmelidir.
Bizim inancımızda kendi Peygamberimizin kutsallığı yanında diğer din Peygamberleri olan Hz. İsa, H. Musa, Hz. Davut ve tüm Peygamberler bizim için kutsaldır. Bu nedenle bizim diğer din mensuplarına ve kutsallarına karşı bir artniyet ve hakaretimiz olmaz, olamazda. Ancak unutmayalım ki Hz. Muhammed (sav)'de tüm Peygamberlerin misyonunu yüklendi ve tüm İnsanlığın Peygamberi olarak gönderildi.
Kur'an da Yüce Allah "Siz onların kutsallarına saldırmayın, onlarda sizin kutsallarınıza saldırır" uyarısı tüm insanlığın hassasiyetle üzerinde durması gereken bir konudur.
Yüce peygamberimize yönelik hakaret içeren 'Müslümanların Masumiyeti' adlı filmin ABD'de gösterime girmesi ile ilgili başlayan olaylar Ortadoğu'da ve dünyada bulunan müslümanlarca protesto edildi. Protestolar neticesi ABD'li diplomatlar öldürüldü. Kaosa ve kargaşaya neden olan bu filmin ardından Fransa'da yayınlanan haftalık bir mizah gazetesi 'Charlie Hebdo' Hz. Muhammed'e hakaret eden karikatürlerin yayınlanacağı Fransa ve Avrupa'yıda tedirgin etmekte. Mizah gazetesi editörü Charb 'Şoke olacak isteyenleri şoke edecek şeyler yayınlayacağız" dedi.
Fransa bu yayın sonrası tedirginlik yaşarken, Almanya, Hollanda, Belçika ve Danimarka'da bulunan Müslümanlar protesto gösterileriyle tepkilerini dile getirdiler.
İslam'ın kutsallarına yönelik bu saldırıların, Dünya ve Avrupa barış ortamını bozmaya yönelik eylemler olduğu, fikir özgürlüğü altında Müslümanları sokaklara dökmeye çalışanların artniyetli koploları olduğunu çok iyi biliyoruz. İslam düşmanları ve komplocuların tüm bu artniyetli oyunlarını, Avrupa'da yaşayan tüm müslümanlarla beraber, tüm Avrupalılar birlikte tepki göstererek bozabilir.
Belçika başta olmak üzere Avrupa'da yapacağımız toplumsal ve yasal tepkilerin, aşırı ve amacını aşmaması için Toplumda saygın tüm dernek temsilcileri, siyasi ve akil adamların sağduyuyla bu konu üzerinde birlik sergilemeleri gerek.
Yasal ve demokratik tepki zeminleri oluşturulmadığında bazı radikal grupların bu alanı farklı kullanarak, önü alınamaz olaylarla karşılaşmamız kaçınılmaz olabilir.
Avrupalı siyasiler müslüman vatandaşlarının kutsalına yönelik saldırılar karşısında söylem ve eylem içinde kararlı bir şekilde tepkilerini kamuoyuna deklare etmelidirler. Siyasilerin bu hakaretler karşısındaki suskunluğu İslam'ın kutsallarına yönelik saldırıları artırabilir.
İstenmeyen olayların yaşanmaması için tüm sorumlular tepkilerini yüksek sesle dile getirmelidir.
Listelerinde yüzlerce müslüman Kökenli kişiyi aday gösteren siyasilerin, parti başkanlarının bu konudaki samimiyetlerini bekliyoruz.
"Unutmayalım ateş yalnız düştüğü yeri yakmaz.
