MİLLİ LİDER ATATÜRK BRÜKSEL BÜYÜKELÇİLİĞİNDE ANILDI

Modern Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 Kasım 1938 günü ebediyete intikalinin 81. yıldönümü ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada Dış temsilciliklerimizde düzenlenen çeşitli etkinliklerle anıldı.

Modern Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938 günü ebediyete intikalinin 81. yıldönümü ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada Dış temsilciliklerimizde düzenlenen çeşitli etkinliklerle anıldı.

Cumhuriyetimizin kurucusu dünya Lideri Atatürk’ün vefat günü olan 10 Kasım’da, T.C. Brüksel Büyükelçisi Zeki Levent Gümrükçü’nün himayesinde de büyükelçiliğin ‹Şehit Dursun Aksoy Toplantı Salonu›nda  bir anma gerçekleştirildi.

Anma toplantısına Büyükelçi Levent Gümrükçü eşi Sefire Simay Gümrükçü, AB Nezdinde Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Brüksel Başkonsolosu Dilşad Kırbaşlı Karaoğlu, Askeri Ateşe Do. Dr. Albay Haluk Erdem, Ateşeler, Müşavirler, Büyükelçilik ve Başkonsolosluk çalışanları, Türkçe ve Türk Kültürü Öğretmenleri, sanatçılar, STK temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

Anma programı, Türkçe ve Türk Kültürü Öğretmenlerinden Emine Ünal’ın program akışını açıklaması ardından, Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşları ve aziz şehitler anısına, saat 09,05'te başlayan saygı duruşu ve ardından toplu olarak okunan İstiklal marşı ile başlamış oldu.

ASKERİ ATEŞE ALBAY ERDEM « CUMHURİYETİMİZİ KORUMAYA SÖZ VERİYORUZ »

Günün anlamı ile ilgili ilk konuşmayı Büyükelçilik Askeri Ateşesi, Doç. Dr. Albay Haluk Erdem yaptı. Coşkulu, duygulu bir konuşma yapan Albay duygularını şu şekilde ifade etti;

«Cumhuriyetimizin kurucusu, Büyük Devlet Adamı ve Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 81. yıldönümünde bir kez daha saygı,özlem ve minnetle anıyoruz.

Malumları olduğu üzere Toplumları ayakta tutan değerlerin yıkılması, ülkelerin çökmesine, işgal edilmesine hatta tarih sahnesinden silinmesine neden olmaktadır. günümüzde başta komşularımız, Suriye ve Irak’ta olmak üzere, Dünya’nın dört köşesinde yaşanan trajediler, Türk milletinin büyük Önderi Atatürk’ün fikir ve ideallerine daha sıkı sarılmamızın, milli değerlerimizin ve kültürümüzü korumamızın, bizi bu günlere taşıyan tarihimizi çocuklarımıza, öğretmemizin önemini daha da artırmaktadır.

Atamızı anlayabilmek ve bize gösterdiği yolda ilerleyebilmek için, O’nu bize kazandıran dönemi iyi analiz etmek, gerektiğin düşünüyorum. 19 Mayıs 1919 tarihi itibariyle Osmanlı devleti Birinci Dünya savaşından yeni çıkmış, Orduları dağıtılmış, ağır silahlarına ve her türlü haberleşme vasıtalarına el konulmuş, Başkent İstanbul dahi bir çok şehir işgal edilmiş durumdaydı.

Türk milleti yaşlısı, kadını ve çocuğu 23 milyonluk İmparatorluk nüfusundan yaklaşık 7 milyon insanını kaybetmiş durumdaydı.İnsanlarımız o kadar bitkin ve yorgun düşmüştü ki neredeyse savaşma azmini kaybetmiş durumdaydı.İşgal güçleri Osmanlı’ya ait doğal kaynaklara göz dikmiş, asırlardır Türk yurdu olan Anadolu’yu parçalayıp yok etmek istiyorlardı. Zamanında şahsi çıkarlarını ülke çıkarlarından üstün tutanlar işgalcilerle anlaşarak için adeta cirit adıyorlardı.

İşte böylesine karamsar bir ortamda ‹Bağımsızlık benim karakterimdir› diyerek, mandacılığı red eden, yalnızca Türk Ulusu’nun vatan sevgisine, özgürlük ruhuna güvenerek ‹Kurtuluş şavaşını› başlatan bir liderdi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk.

Anadolu’nun fakir halkına önderlik ederek, onlara cesaret vererek yalnızca işgalci düşmanlarla değil, o düşmanlara payandalık yapan iç hainlerle de savaşmıştı Ulu Önder Atatürk.

Büyük lider ‹Ya İstiklal, Ya Ölüm diyerek› savaşmış dünyada eşi benzeri olmayan bir mücadele sonunda zaferle çıkmış ve ülkemiz topraklarını işgalden kurtararak, Cumhuriyetimizi kurmuştur.

Başkomutanımız Atatürk, Kurduğun Cumhuriyeti koruyacağımızı, gösterdiğin ışıklı yolda yürüyerek Inkılaplarına sadık kalacağımızı arz ederim. Ruhun şad olsun» dedi.

Türkçe ve Türk Kültürü öğrencilerinden Efser Yeşil ve Kerim Kozlu okudukları duygulu şiirleri büyük alkış aldı.

BÜYÜKELÇİ GÜMRÜKÇÜ: «ATATÜRK’Ü YALNIZ ANMAK DEĞİL ANLAMAK VE ANLATMAK GEREK»

Akıcı uslubu ile adeta ‹Atatürkçülük› dersi veren Büyükelçi Levent Gümrükçü›nün konuşması pür dikkatle dinlendi. Atatürk’ü, mücadelesini ve İnkılaplarını akıcı bir uslupla anlatan Gümrükçü:

«Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından 81 yıl geçmesine rağmen halen, bu kadar büyük bir heyecanla, saygıyla ve bağlılıkla anılan başka bir liderin dünyada olmadığını düşünüyorum» diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: «Bu dahi, tek başına Atatürk’ün ne kadar nadide ve istisnai bir lider olduğunu ve Türk Milleti’nin kalbinde onun için beslediği sevginin ne kadar büyük olduğunu başlı başına ortaya koymaktadır.

Ben, her sene 10 Kasım geldiğinde Atatürk’ü nasıl anmalıyız? diye düşünmekteyim. Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir,  duygularımı, fikirlerimi anlıyor ve hissediyorsanız bu yeterlidir" sözlerinden esinlenerek hareket etmeliyiz. Ve yine O’nun Cumhuriyetin gerekleri ve gerçeklerini yüksek sesle anlatarak, zihinlere ve yüreklere anlatabilmek için hiç bir fırsatı kaçırmayınız» sözlerinden hareketle Her, ‹10 Kasım›da sadece Atatürk anmak için değil O’nu anlamak ve anlatmak içinde son derece birer fırsat teşkil ettiği fırsatları değerlendirmemiz gerek. Bir kez daha Atamızı silah arkadaşlarımızı saygı, minnet, özlem ve rahmetle anıyoruz» dedi.

BÜYÜKELÇİ GÜMRÜKÇÜ «BENCE ATATÜRK BİR UMUTTUR, ÜLKÜDÜR, TUTKUDUR, AŞK VE AKILCILKTIR»

Son olarak «10 Kasım Töreninde başıma gelen bir anektodumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Buraya gelmeden önce Gürcistan Tiflis’te galiba 2014 yılındaydı  yine böyle bir anma programı gerçekleştirmiştik. Ben tabi her zamanki gibi çok uzun konuştum, Orada bulunan bir çocuk konuşmamdan sıkılmış olacak ki; anma töreninden sonra yanıma geldi. Konuşmanız uzun ve güzeldi de «Atatürk’ü bana tek kelimeyle anlatabilir misin?» dedi. Zor bir soruydu tabi.

Ben de o zaman şöyle bir cevap vermiştim kendisine, demiştim ki;

«Atatürk bir Umut’tur, çünkü; tükenmiş bir halkı fikirleriyle, tekrar ayağa kaldırmıştır.

Atatürk bir Ülkü’dür, çünkü; yönünü kaybetmiş bir millete vizyon vermiş, yol çizmiştir.

Atatürk bir Tutku’dur çünkü; açtığı yolda gencinden yaşlısına herkese beraber yürüme kararlığı aşılamıştır. 

Atatürk bir Aşk’tır, çünkü; Milletine duyduğu o sonsuz sevgi ve güven halkından da hiç tükenmeyecek bir karşılık bulmuşdur. 

Ve Atatürk Akıl, bilim ve yeniliktir, çünkü; O asla kendisini hiç bir sorgu ve sual olmadan takip ve taklid edilmesini istememiş, aklın ve bilimin gerekleri uyarınca, çağın gereklerini yerine getirilmesini hep arzu etmiştir.

Tabi çocuğumuzun istediği tek cevap olmadı. Yüzünden bunu anladım. Ama yinede bu söylediklerimi anlamaya çalışacağını ifade ederek, teşekkür etti.

Anma programı, ‹Güneşin Adı Atatürk› belgeseli gösterimi ve açılan ‹hatıra› defterinin imzalanması ve ikram ile son buldu.  www.belcikaaydinhaber.com